Evet, hep beraber bu şehirde yaşıyoruz ama bir çoğunun varlığından bile haberi olmadığı bir kulüp var ki bu takım geçtiğimiz günlerde şampiyon oldu. Oysa ki ilimizi temsil ediyor, Konya'nın adını taşıyor olmasına karşın yıllardır da sahada varlık gösteriyorlar. Konya İdmanyurdu Kadın Futbol Takımından bahsediyorum. Ve bu takım şampiyon olarak 1. Lig'e yükseldi. Elbette bir sitem değil ama duyun, bilin de istiyorum. Futbol, dünya üzerinde belki de en popüler spor dalı olmasına karşın bunu erkeklerden ayrıştırıp kadının yaptığı spor olarak nitelendirdiğinizde bu popüler durumu neredeyse ortadan kayboluyor. Bazı ülkelerde her anlamda desteklendiği için her sene ilgi ve katılım oranı artarken maalesef bizim ülkemizde olması gerektiği için bir prosedür ortaya koyuluyor. Haliyle bu durum da bu spor dalına bir adım ileri iki adım geri yaptırıyor. Tabi işin içerisine birde maddiyat girince durum beklenilenden daha zor bir hal alıyor. Ve ülkemizde neredeyse bir elin parmaklarını geçmeyecek bazı kulüpler dışında kalan takımlar maalesef ciddi bir maddi kıskacın içerisine girip varlığını sürdürebilmekle boğuşuyor. Pek tabi bu durum da başarılara büyük engel olduğu gibi istikrara da darbe vuruyor. Tüm bu zorluklara rağmen ortada şampiyon olan bir takım var. Tabi bu şampiyon olan takımın arkasında maddi ve manevi sorunların bir şekilde çözüme kavuşturulduğu, sporcuların antrenman yaptırılıp kondisyon sağlandığı, mental anlamda motive edilip maça hazırlandığı bir yönetim mekanizması var. Mekanizma diyorum ama öyle zihninizde fazla büyütmeyin. Yani üç kişiden oluşan bir ekipten bahsediyorum. Başkanımız Abdullah Yaman, teknik hocalarımız Ramazan Karakurt ve Mehmet Alpsoy'u kastediyorum. Özel yaşantılarından feragat edip bu takıma büyük emek veriyorlar. Ve maddi anlamda bir kazançları olmadığı gibi üzerine birde keselerinden koyarak takıma destek oluyorlar. Var mı böyle bir dünya derseniz evet kesinlikle var. Ülkemizde sporu amatör alanda yapıyorsanız malesef bunu göze almak zorundasınız ki bu insanların bu sevgisini burdan pay biçerek anlayabilirsiniz. Elbette amatör kulüplere federasyonun da desteği oluyor ama tüm bu giderleri ortaya döktüğünüzde belki yarısını bile karşılamıyor. Geldiğimiz noktada tam da bu yüzden içerisinde bulunduğumuz durumu başarı olarak kabul ediyoruz. Bunların yanı sıra pek tabi zaman zaman yaş gruplarına göre ihtiyaç halinde, davet edildiği takdirde Milli Takım'a sporcu da gönderiliyor. Bu güne kadar bunun sayısının öyle bir iki sporcu ile de sınırlı kalmadığını söylemeden edemiyorum. Ve belki de bu sporculara en büyük katkı da iş anlamında ortaya çıkıyor. Küçük yaşta burda gelişimine başlayan kızlarımız, idealleri doğrultusunda zamanla üniversitelerin Eğitim Fakültelerini kazanarak eğitimci olabilmekte, kendinden sonra gelen jenerasyonu da eğitmektedir. Pek tabi hayalleri olan, canını dişine takıp da hırsını ve becerisini sahaya döken, bize bu mutluluğu yaşatan tüm sporcularımızı ayakta alkışlıyorum. Yönetim kadrosunda, aralarında olmaktan gurur ve büyük mutluluk duyduğum başkanından yöneticisine, teknik heyetinden oyuncusuna kadar tüm ekibi sizin nezdinizde bir kez daha tebrik ediyorum. Zor şartlar altında kızlarını destekleyen değerli ailelere de şükranlarımı sunuyorum. Bu kulüp Konya'nın ama bizim değil, sizin takımınız ve desteğinize her anlamda ihtiyacı var.