Üç Korner Bir Penaltı
Evet, bir dönem daha kapandı. İki hafta öncesinde, artık bu birlikteliğin gitmeyeceği kesinleşmiş olsa da işin sadece resmiyet kazanması bekleniyordu. Ve lig maçında, on kişi kalmış Beşiktaş karşısında bizim hiç varlık gösteremememiz; bu uzatmalı birlikteliğe son noktayı koydu. Rahmetli Müslüm Gürses'in dediği gibi "Nasıl başlamıştı, bak nasıl bitti. En güzel duygular, silindi gitti" benzetmesiyle herşey geride kaldı. Büyük konuşmamakta fayda var lakin ben İsmail Kartal ile bu camianın birlikte bir daha hiçbir şekilde bir araya geleceğini sanmıyorum. Gündem o kadar hızlı ilerledi ki daha kendisine hoş geldin diyemeden bir kupa birde lig maçına çıktı İlhan Palut. Bu vesileyle kendisine hoş geldin diyeceğim ama daha merhaba demeden kupadan da elendik. İsmail Kartallı Beşiktaş karşısında ki oyuna nazaran kupanın çeyrek finalinde, İlhan Palut'lu Konyaspor, Beşiktaş'a karşı en azından sahada bir takım olduğunu hissettirdi. Ama buna rağmen maç içerisinde, "Allah sana sabır versin Palut" tabirini bile kullandım. Çünkü saha içerisinde bir mücadele vardı lakin oyun anlamında fazla birşey görmek mümkün değil tabi. Oğuzhan'ın gölüne Abdülkerim ile çok geçmeden karşılık verince bir umuda sarıldık. O umut da 120.dakikaya kadar içimizde cılız da olsa yeşerdi ama sulanmayan çiçekler gibi penaltı atışlarına gelince ansızın da kurudu. Takımını penaltı atışlarına taşıyan Abdülkerim, penaltılarda da kaçırdığı golle takımın elenmesinde adeta başrol oynadı. Bunu elbette tek isime bağlamak haksızlık olacaktır lakin haftanın sembolü Bardakçı oldu. Sezon başından beri "Kupada final oynarız." cümlesi de böylece noktalandı. "Zaten ligde istediğini alamayan takımın kupada ne işi var canım" tesellisiyle lige dönünce sağ olsun bize o mutluluğu Denizli verdi. Denizli verdi derken biz bir şey yapmadık manası çıkarmayalım. İlk yarıda birbirini tartan iki takım ikinci yarıda sonuca gitmek istedi. Temsilcimiz bunu Denizli'den daha fazla istemiş görünüyor ki olgunlaştırdığı üç-beş ataktan ikisini gole çevirince haftalar sonra galibiyetle tanışmış olduk. Ve yine Abdülkerim'im attığı golle adını zikrettirdi. Gel velekin İlhan Palut'u derinlemesine tanımıyorum. Lakin içerisinde bir enerji patlaması yaşadığını tahmin ediyorum. Böyle kriz zamanlarında kulübün çaycısı bile değişse başarı gelir derler. Palut'da Kartal gibi zor bir virajda başladı. Kupadan elenince de elinde tek lig kaldı ki takım artık tüm konsantrasyonunu ligden yana kullanacak. Ve önümüzde dişimize göre rakipler var. Biliyorum bazı şeyler zor ama sende hırslı ve azimlisin. Kariyer peşinde olduğun her halinden belli ki umarım önce kısa vadede, ardından da uzun vadede başarılı bir ivme çizersin de Kocaman'dan sonra sende bu şehre ismini altın harflerle yazdırırsın. O zaman hoş geldin İlhan Palut..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.