Tedavi olmak için hastaneye gelen hasta: "Her yerim ağrıyor doktor bey." diyerek şikayetini hekime belirtir. Doktor: "Neren ağrıyor mesela?" diye soru yöneltir. Hasta: "İşaret parmağımla nereme dokunsam ağrıyor." der ve hekim muayenenin ardından "Merak etme ciddi bir şey yok. Sadece işaret parmağın kırık onu alçıya alacağız." diyerek tedaviyi sürecini başlatır.

**

Evet, doğru tedavi için doğru teşhis şarttır. Lakin Konyaspor'a doğru teşhis koyabilecek var mı? Bundan şüpheliyim. Sezon başında bu kadroyla olmaz, küme düşer bu takım diye camia içerisinde yüksek sesle dillendirilen serzenişlere rağmen takım beklenmeyen bir ivme yaptı. Kimine göre şans, kimine göre hırs olabilecek hatırı sayılır galibiyetler alarak rakiplerinin gözünde puan alması zor bir takım hüviyetine büründü. Arada kaynayan maçlar da oldu. Elbette camiada her zaman ki gibi farklı seslerden kimisi başarıyı hocaya, kimisi takıma yazdı. Sonuç ne olursa olsun, bir şekilde herkes içerisinde bulunduğumuz durumdan az da olsa çok da olsa memnundu. Ta ki iki hafta öncesine kadar. Ligin başında Beşiktaş'ı öyle bir denk getirmiştik ki dört salladık. Fenerbahçe karşısında dik durduk, net bir skorla geçtik. Geçen sezonun şampiyonu Başakşehir'e bir farkla yenildik ama kafa tuttuk. Lider Alanyaspor bizden üç puan alıncaya kadar canı çıktı. Tüm bunlar olurken asıl bizim dengimiz olan takımlara da boyun büktük, bu alışkanlığımız da devam ediyor. İşte tam da irdelenmesi gereken konu bu aslında. Geçtiğimiz hafta Ankaragücü'ne nazarlık olsun dersek bu hafta Sivas mağlubiyetine ne isim verelim? Elbette kadro derinliğimiz yok, araya kupa maçları da kaynadı. Sakatlıkların da kayda değer bir mazereti var lakin Sivas dört dörtlük mü geldi? Onların da var sakatlığı, onların da var kupa maçları var ki sana göre bu sezon onlar Avrupa'da da mücadelede etti. Kendi evindesin, bildiğin zeminde oynuyorsun. Geçen hafta da ligin son sırasında ki takımdan dört yemişsin. Şartlar ne olursa olsun bu maçı asılıp alsan geçen haftayı unutturup baskıyı kıracaksın. Ya şimdi? Önünüzde Kayseri maçı var ve kaybetsen gerçekten bunun izahını camiaya yapmak oldukça zor olacak. Ki stresi yönetemezsen kaosa bile sürükler. Dinamikler öyle belirleyici ki geçen hafta gelecek adına çok umutluyuz, genç kardeşimiz Ahmet Karademir kupada Altınordu'ya gol atarak tarihe geçti deyip şapkamızı göğe atarken bu hafta ciddi kırılmalardan bahsediyoruz. Bazen çok kızıyorum. Kızgınlığımın altında yatan sebep sevgiden geliyor ki ruhsuzluğa tahammül edemiyorum. Ruhunu sahaya yansıt da fark yiyebilirsin. İçten içe ellerinden gelen buydu dersin, kendini ikna edersin ama bu takımın elinden geleni arkasında yatan sebep ne olursa olsun ortaya koyamaması insanda ciddi rahatsızlık yaratıyor. Düş ama kalkmasını da bil diye nokta koyalım ve bekleyip görelim.