Hatice Gül Kuzu

Hatice Gül Kuzu

Mikropların kırılması için kar yağışı lazım

Mikropların kırılması için kar yağışı lazım

Karla kaplanmış sokaklar, beyaza bürünmüş şehir manzaraları ve dondurucu soğuklar... Kış mevsiminin bu tanıdık sahnesi, sadece estetik bir güzellik sunmakla kalmaz; aynı zamanda doğayla ilgili bazı ilginç soruları da gündeme getirir. Bunlardan biri de şu: Kar yağışı mikropları yok eder mi ya da etkisiz hale getirir mi?

Kar yağışı, soğuk hava koşullarıyla birleştiğinde mikroorganizmalar üzerinde belirli etkiler yaratabilir. Ancak bunun doğrudan bir "temizlik" ya da "mikrop kırıcı" etki olarak algılanmasının önünde bazı bilimsel gerçekler bulunuyor.

Karla birlikte gelen düşük sıcaklıklar, mikroorganizmaların hayatta kalma ve çoğalma kabiliyetlerini etkileyebilir. Bazı mikroplar sıcağa bağımlı oldukları için soğukta aktifliğini yitirir. Ancak bu, tüm mikroorganizmalar için geçerli değildir.

Düşük sıcaklıklarda hayatta kalabilen, hatta bu koşullarda çoğalabilen mikroorganizmalar da vardır. Psikrofil (soğuk seven) bakteriler buna iyi bir örnektir. Yani kar yağışı ve soğuk havanın mikroplar üzerindeki etkisi, koşullara ve mikropların türüne bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Kar, sadece düşük sıcaklıkla değil, aynı zamanda havadaki toz ve partikül maddeleri yere indirerek dolaylı bir temizlik etkisi de yaratır. Bu partiküller, mikropların taşınmasında arabulucu bir rol oynar. Kar yağışı sayesinde atmosferdeki partikül yoğunluğu azalabilir, bu da mikropların yayılmasının önünü kesebilir.

Bununla birlikte, kar taneleri yere indiğinde buluştuğu ortamdaki mikroorganizmalarla temas ederek onların taşıyıcısı olabilir. Bu nedenle, karın tam anlamıyla dezenfektan bir etki gösterdiğini söylemek mümkün değildir.

Soğuk havanın mikropları engellediği düşünülse de viral hastalıkların (grip ve soğuk algınlığı gibi) yayılması kış aylarında artar. Bunun temel nedeni, insanların kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirmesi ve bu alanların mikroorganizmaların yayılması için uygun bir ortam oluşturmasıdır.

Kar yağışının mikroplar üzerindeki dolaylı etkileri bir yana, insanlar üzerinde yarattığı psikolojik etkiler de önemlidir. Temiz ve bembeyaz bir ortam algısı, toplumsal olarak "temizlik" ve "yenilenme" hissi yaratabilir. Bu, birçok kültürde kışın gelmesiyle bağlı nostaljik ve rahatlatıcı bir duygudur.

Bu yüzdendir ki kar yağışına çok ama çok ihtiyacımız var. Hem su kaynaklarının beslenmesi hem de mikropların kırılması için bir sabah bembeyaz örtüye uyanmak şart. Dualarımız bu yönde olmalı. İnşallah lapa lapa kar yağar. Hem de beyaz esaret değil beyaz rahmet olanından….

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hatice Gül Kuzu Arşivi