Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

BUGÜN 1 MAYIS

BUGÜN 1 MAYIS

Bugün 1 Mayıs. Bütün dünyanın işçilerinin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü! 1 Mayıs, 1889’da 2. Enternasyonal tarafından Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü ilan edilmesinden, yani 134 yıldan beri, her yıl Avustralya’dan ABD’ye ve Pasifik adalarına, Güney Kutbu’ndan Kuzey Kutbu’na kadar tüm dünyada kutlanan gerçek anlamda enternasyonal tek bayramdır.

Her fikir ya da hareket, amacına matuf değildir. Bundan yüzyıllar önce de emeğini, gayretini, ihtiyacı olan “işverenlere” belirli ücretler karşılığında kiraya veren insanların, insanca bir yaşam sürebilmeleri için gerekli olan hak arayışları, ilk zamanlardaki saf ve bir amaca yönelik olmaktan çıkarılmış, aktiviteleri kirletilmiş; amaçlarının arasına başka maksatlar sokulmuş ve tüm dünyaya hak arama gayretleri yüzyıllardır kirli camlar arkasından gösterilerek, bunun haksız ve yanlış olduğuna dair deklarasyonlar yayınlamışlardır.

Aramızda tarihi bilenler hatırlayacaklardır, Avrupa’dan Amerika’ya, Afrika’dan, Asya’ya kadar; Marx’tan Lenin’e, Optimistlerden, reformistlere kadar geniş bir yelpazede insanlar bu hareketi, çıkarcı ve belirli siyasi eğilimlere alet etmek istemiş ve bazı ülkelerde de başarıya bile ulaşmışlardır.

O günlerden bugüne geldiğimizde elde edilen kazanımlar nedir diye bakıldığında gelinen nokta ise, özetle; halen emek hırsızlığının, insanların hak ve geleceklerinin, kapitalist bir yaklaşımla ellerinden alınmasıdır. Çünkü kapitalizm dünyayı öyle bir hale getirmiştir ki; tabiri caiz ise, ölümü gösterip; hastalığa razı etmek deyimi tam yerinde bir tespit olacaktır.

Bir nevi, her cepheden baskı altına alınmaya çalışılan emek sarf edenlerin bu birlik beraberlik ve dayanışma organizasyonu, ne yazık ki yukarıda zikredildiği gibi kirletilmiştir. Oysa günümüz dünyasında da hemen hemen artık global bir hale gelen ekonomik kriz, enflasyon, resesyon gibi gelişmeler, işverenleri gelecek kaygısına sürüklemekte, “işçi” sınıfı en hafif tabirle, daha çok ekonomik yokluk ve çaresizliğe itilmekte ve bütün bu olanlara, çözüm üretmesi beklenen, yetkililer ise çözüm üretememe ya da ürettikleri çözümlerin yetersiz kalması karşısında ne yapacaklarını bilemez durumdalar ne yazık ki.

Dünya her alanda genişleyip geliştiği gibi, aynı zamanda günün dinamikleri de değişmektedir. Kimi ülkelerdeki işverenler, çalışanlarına sosyal imkanlar sağlamakta çok yenilikçi ve verim artırıcı olduğuna inandıkları uygulamaları bir bir devreye sokmaktadırlar. Örneğin Japonya’da birkaç şirket, çalışanlarına belirli zamanlarda uyuyabilmeleri için uyku odalarıyla da Amerika’daki bazı şirketler ise çalışanlarının pencerelerinin ormanlık bir araziye bakarak bazen de inip içinde vakit geçirip sakinleşmeleri için ofis binasının ortasını hatırı sayılır bir orman haline dönüştürerek çalışanlarının mutluluğunu artırmayı hedeflemektedir. Bunlar çalışan sınıfı için güzel gelişmeler, şüphesiz ülkemizde de buna benzer çeşitli uygulamaları hayata geçiren şirketler mevcut, ancak bu ve buna benzer uygulamaların ve şirketlerin artması hepimizin temennisi, ayrıca Müslüman olan bir toplumda, hak gaspının vebali epey ağırdır ki; Yaradan, kitabında her hatanın kendi katında bir affedilebilme şansı olduğunu söylerken kul hakkının hakkı gasp edilen kişinin haricinde hiçbir şekilde affedilmeyeceğini bildirmektedir.

Bu iyi örneklerin yanında elbette kötü örneklerde halen mevcut, Asya’da bir kısım ülkeler ve Afrika’nın birçok ülkesinde çalışanlar halen uzun saatler boyunca ve kötü şartlar altında ve çoğu sosyal haklarından mahrum olarak çalıştırılmaktadır. Böyle durumlara çözümler üretmesi gereken ve dünya da çalışan kesimin haklarının dengesini temin etmekle yükümlü, dernek, örgüt ve organizasyonlar da anca göstermelik birkaç faaliyetin ötesine geçememektedir. Bizim tabirimizle; dostlar alışverişte görsün.

21.yüzyılda gelişmiş ülkeler arasında yer alan ve hatta Avrupa’nın merkezinde olan ülkelerde bile halen işçilerin hak arayışları için toplu gösteriler devam etmektedir.

Eskilerin deyimiyle; Kavga bitiyor ama yırtılan yine deli Bekir’in yakası…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi