Deprem ve fikir teorileri
Çeşitli benzersiz özelliklere sahip, güzel ülkemizin, bir deprem ülkesi olduğunu bir kez daha hatırladık bundan tam 21 gün önce, tabi bu hatırlayışın bilançosu da ağır oldu, hem milletimiz, hem ülkemiz için;43 binden fazla insanımızı toprağa verdik ve halen arama kurtarma çalışmaları devam etmekte. Kimi enkaz altında kalarak can verdi, kimi ise hastanelerde ve günlerce duygularımızı kabartan, gözlerimizi dolu dolu yapan, acı hatıralara, yaşam öykülerine, dünyanın en masumları evlatlarımızın, mucizelerine şahit olduk…
Ebediyete intikal eden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı insanlarımıza acil şifalar ve geride kalan insanlarımıza ise sabırlar diliyorum
Ülkemizin 11 ilinde bunlar yaşanırken, medyamızda ise yer yer, bilim adamlarımız ve konu ile uzmanlıkları bulunanların açıklamalarını, tezlerini ya da teorilerini izledik ve izlemeye de devam ediyoruz, bunlardan bir tanesi ise bana çok çarpıcı geldi, çünkü duyduğum anda bu teoriye destek veren insanların hiç de az olmadığını görünce irkilip, ne düşüneceğimi bilemedim. Ya doğruysa?
Bu teori, Amerika’da 1993 yılında Alaska da, Hava kuvvetleri, NASA ve çeşitli üniversitelerin ilgili bölümlerince ortak kurulan “High Frequency Active Auroral Research Program” kısacası HAARP istasyonu, Türkçesi ise "Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Program"ı anlamına gelen bir istasyon,1993 yılında işler duruma geçmiş olup şu an etkin olan IRI (İyonosferik Araştırma Aracı) 2007 yılında tamamlanmıştır. Mayıs 2014'te HAARP programının bir yıl içerisinde tamamen sona erdirilebileceği belirtilmiştir. Ağustos 2015'te tesis ve tüm ekipmanları Alaska Fairbanks Üniversitesine devredilen bir programın üzerinde çalıştığı bir aygıt…
Bu bilgiler ışığında ülkemizde üretilen teoriye bakarsak, biri 6 Şubat sabahı ve diğeri de öğle vakti olmak üzere ülkemizi yasa boğan deprem felaketi HAARP teknolojisinin ürünü…
Halen ülkemizde bilim adamı sıfatı da bulunan ve medyamızın önde gelen isimlerinin iddiası şu; ülkemizin karasuları sınırına gelen Amerikan savaş gemisi bu teknoloji ile donanımına sahip ve uzaktan, Pazarcık ilçemizdeki depremi tetikleyebildi ve bu iddia daha da ilginçleşip, ülkemizde içinde Amerikan Hava unsurlarını da barındıran incirlik üssünde de bu teknolojinin var olduğu ve buradaki teknoloji de kullanılıp bu deprem tetiklendiği yönünde.
Peki, bu teknoloji nedir ve nasıl çalışıyor?
Bu cihaz yüksek frekans bandında çalışan yüksek güçlü bir radyo vericisidir. (bir iyonosferik ses cihazı), indüksiyon manyetometresi gibi diğer araçlar IRI tarafından uyarılan bölgedeki fiziksel süreçlerin incelenmesi için kullanılır. Merkezde yüksek frekansta radyo sinyali yayınlayabilen toplam 180 adet anten bulunmaktadır. IRI ile iyonosferi anten gibi kullanarak düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar yaratılabilir ve zayıf kutup ışıkları benzeri parlamalar elde etmek olanaklıdır
Yine Amerika’da bulunan bir üniversitenin profesörü, kendisine bu teoriler sorulduğunda; “iklim denetimi ile ilgili komplo teorilerinin "tamamen yanlış bilgiye dayandığını" belirtmiş ve "Dünya gezegeninin (meteorolojik) sistemlerini ne yapsak bozamayız. Her ne kadar HAARP'ın yaydığı radyasyon çok büyük de olsa, bir şimşeğin gücü ile kıyaslandığında çok küçüktür ve tüm dünyada saniyede 50 ila 100 şimşek çakmaktadır, HAARP'ın yoğunluğu çok küçük" demiştir.
Ayrıca yetkililer, Haarp sistemi ile ilgili yanlış ve eksik bilgilendirmeleri gidermek adına, popular science sitesinde tüm bu iddialara teknik veriler ile izah ederek cevap vermişler.
Sonuç olarak, iddia edildiği gibi deprem, gök olaylarının, ya da ışık parlamalarının bu aygıt tarafından oluşturulduğuna dair kesin bir bilgi yok elimizde ne yazık ki, yine de böyle bir şey var da gizleniyor ise, gerçeklerin bir gün açığa çıkmak gibi bir huyu vardır, yaşayıp göreceğiz.
Elde olan bilgilerle yorumu sizlere bırakıyorum.
Yazımı yine gündemde olan bir iddia ile sonlandırayım.
İddia odur ki, depremden sonra Amerika’nın Türkiye’yi işgal etme planı vardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.