Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

DÜĞÜNLER GÜZEL BAŞLIYOR DA ÖYLE DE BİTİYOR MU?

DÜĞÜNLER GÜZEL BAŞLIYOR DA ÖYLE DE BİTİYOR MU?

Biz Türklerde aile en önemli kültür unsurlarından biri sayılmaktadır. Düğün merasimleri ise bir evladın kendi ailesini oluşturmasında ilk adımdır. Evlilik için yapılan düğünler dışında Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonraki süreç için sünnet törenleri de düğün şeklinde düzenlenmiştir. Bu nedenle sosyolojik açıdan son derece öneme haiz olan düğün, aynı zamanda eğlence kültürünün bir parçası olarak, insanların güzel zaman geçirdikleri şenlik alanlarına dönüşmektedir. Düğünlerde yemekler verilmekte, şarkılar söylenmekte ve çeşitli oyunlar düzenlenmektedir. Toplumun her sınıfından insanların katılımı söz konusu olan düğünler, bu yapısı ile Türk toplumunda kaynaştırıcı bir özelliğe de sahiptir. Yaz aylarındayız ve hemen her hafta birkaç düğün davetine icabet ediyoruz çoğumuz. Ancak son zamanlarda ülkemizde çığ gibi büyüyen silahlanma sorunu maalesef düğünlerde de artarak devam etmekte, sevinçlerini paylaşmaya gidilen yerlere acı ve keder bırakılıp düğün merasimi kabusa dönmektedir. Daha bir yıl önce kazaen kendi yeğenini vuran, ya da gelini vuran, ya da hiç düğünle alakası olmayan insanlara denk gelen kurşunlar onların hayatlarının sonlanmasına sebep olmuş, yapanın ise vicdanı pişmanlık, bedeni hapse mahkum edilmiş ve yakınları da acı ve özlemle boyunları bükmüşlerdir. Ömrümde silahları hiçbir zaman sevmedim ve sevmeyeceğim. Zaten düğün gibi insanların hayatında bir kere yaşayabildikleri bir sevinci neden kana bular insanlar anlamış değilim. Böyle davranarak ne tamamlanmış oluyor, kime neyi ispat ediyor eli silah tutup sağa sola ateş edenler sanırım hiçbir zaman da anlamayacağım. Yapı olarak dünyadaki tüm ırklardan farklıyız, duygularımızı yakınlarımızla, çevremizle paylaşarak yaşamayı severiz, bu her durumda böyledir. Askerimiz uğurlanırken, evladımız sünnet olurken, evlenirken, herhangi bir sevincimizi insanlarla paylaşırken, gelin bu silahlanmaya, topluca bulunduğumuz yerlerde eşimizin, kardeşimizin, babamızın, evladımızın, bu şekilde davranmasına, insanlara, çevreye, zarar vermesine izin vermeyelim. Çünkü ne giden can geriye geliyor ne de o acı diniyor. Aslında mesele bununla da bitmiyor, trafikte de araçlarla yapılan, tehlikeli yolculuklar, araçların ses çıkarması, ya da bazı hareketler yapması için fizik kurallarını zorlaması, sizinle hiçbir ilgisi olmayan insanlara engel olduğu gibi, onlara da zarar veriyor. Korna sesleri, acı acı, lastik sesleri, bir anda sağa bir anda sola savrulurken diğer araçlara zarar veren araçlar gözümüzün önünde. Bu yollar, alanlar hiçbirimizin şahsi alanları değil, ihtiyacımız olduğunda nasıl biz kullanıyor isek, bu belde de yaşayan tüm insanların da kullanmaya hakkı var, onların bu haklarına saygı gösterip, araçlarımızı daha düzgün kurallara uyarak ve birbirimize daha hoşgörülü davranarak kullanabiliriz. İnanın 10 sn. ya da olsa olsa 1 dk. hayatımızdan bir şey eksiltmez ama bu silahla, sopayla vs çıkan olaylar, insanlarımızın hayatını değiştiriyor, hani düğüne gitmiştik? Niye karakoldayız? Sakin olmak, Öfkemize çok değil 3-5 sn. engel olmak, inanın hayatı daha yaşanabilir kılıyor. Deneyin ve görün.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi