Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

Fatih’in Saygısını Kazanmak

Fatih’in Saygısını Kazanmak

Büyük fethin üzerinden 569 yıl geçti. Ecdadımızın bu büyük zaferini, Fatih’in dehasını, Haliç’teki zincirleri, gemilerin karadan yürütülmesini, Ulubatlı Hasan’ı ve daha nicelerinin hikayesini her sene gururla hatırlıyoruz. Fethin mimarı olan Fatih’i yetiştiren hocası Akşemsettin’i de biliyoruz. Akşemsettin ve Fatih’in de ibretlik bir hikayesi var.

Fatih, küçükken oldukça yaramaz bir çocuktu. Yaramazlıklarının her birinde derin zekası ve ince becerisi hissediliyordu. Ayrıca cezalardan ve suçlamalardan kurtulmanın yolunu elbet buluyordu. O dönemlerde Fatih’in hocalığını Osmanlı Devleti’nin çok önemli bilim adamlarından olan Akşemsettin yapıyordu. Fatih haylazlıklarına onun yanındayken de devam ediyor, hocası Akşemsettin’in canını oldukça sıkıyordu. Hocası Akşemsettin ona kızdığında “Ben padişahın oğluyum, bana bir şey yapamazsın.” diye ikazda bulunuyordu.

Akşemsettin bütün bunlara rağmen yine de çok başarılı bir öğretmendi. Fatih’in ahlak ve bilgisini oluşturan yapının temel taşının sağlayıcısıydı adeta. Ancak konu Fatih’in yaramazlıkları olunca işler karışıyordu. Akşemsettin, Fatih’i babasına şikayet etmeyi doğru bulmuyordu. Babasını kullanarak yaramazlıklarını sürdürmesinin bir şekilde önüne geçmesi gerekiyordu. Ama yaramazlıkların sonu gelmeyince ve Fatih aynı cümleyi tekrar ettikçe buna mecbur kaldığını üzülerek gördü. İstemeyerek de olsa Fatih’in babası II. Murat’ın huzuruna çıktı. Olup bitenleri tek tek anlattı.

Murat için Akşemsettin, çok değerli bir bilim adamı olmasının yanı sıra geleceğin padişahını yetiştiren bir öğretmendi. Padişahın bile öğretmene saygıda kusur etmemesi gerektiğini biliyordu. Bunu Fatih’e de öğretmesi gerektiğini düşünerek bir plan yaptı. Planını hemen Akşemsettin’e anlattı. Akşemsettin bu plan karşısında oldukça şaşırdı. Padişaha bu planı uygulama konusundaki endişelerini dile getirdi. Fakat padişahın emri ile bütün endişelerine rağmen planı uygulamak zorunda kaldı.

Ertesi gün Fatih ve Akşemsettin ders yapıyordu. Fatih, her zamanki gibi arkasında koskoca bir padişahın olduğunu düşünerek ve buna güvenerek yaramazlıklarına devam ediyordu. Tam o sırada içeriye bir anda babası II. Murat girdi. Fakat içeri girerken ne kapıyı çalmış ne de dersi böldüğü için özür dilemişti. Akşemsettin derhal yerinden kalkarak padişaha dersi bu şekilde bölemeyeceğini sinirle söylemiş ve azarlamıştı. Bunun üzerine padişah mahcup bir şekilde sınıftan çıkmıştı. Tekrar geldiğinde ise kapıyı çalmış dersi böldüğü için özür dilemişti. Bütün bu yaşananları Fatih hayretler içerisinde izlemişti. Gördüklerine inanamamış, hocasını korkutmaya çalıştığı babasının hocasından nasıl korktuğuna ve ona nasıl saygı gösterdiğine şahit olmuştu.

Aslında bu yaşananlar planın parçasıydı. Ama Fatih’in üzerinde çok büyük bir tesiri olmuştu. Belki daha sonrasında olayın aslını öğrenmişti ama hocasına olan saygısını o günden sonra asla yitirmemişti. Hatta padişah olup yaşı ilerlediğinde dahi huzura hocası geldiğinde yerinden kalkıp ona yer göstermeyi ihmal etmemişti. Fakat Fatih hocasının yanına gittiğinde Akşemsettin yerinden kalkmıyordu. Mahmut Paşa bir gün dayanamayarak böyle davranmalarının sebebini sormuştu. Bunun üzerine Fatih; hocasına duyduğu saygıdan dolayı bu şekilde davrandığını, hocasının ise ilminin izzetini korumak için ayağa kalkmadığını söylemişti. Tarihimizde daha bu konuda anlatılacak birçok kıssa vardır. Ancak bütün bunları bulmaya ve anlatmaya ne ömür yeter ne de kelimeler. Ne mutlu ki bize böyle güzel bir devletin evlatlarıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi