HER ŞEY KARIŞIK; İŞLER, KAFALAR, HAVALAR...
Sanıyorum, yazının başlığı da aklınıza farklı düşünceler getirdi. Aslında bu karışıklık tüm dünya da var. Gündelik konuşmalarda en bilinmez olan Covid-19 salgını sonrası artık insanların değiştiği, bunun en çarpıcı örneklerini trafikte de sokakta da zaman zaman karşılaşıyoruz.
Bana göre artık insanlar birbirine net değiller ve hatta ak olduğunu bildikleri sütten bile emin değiller. Aslında toplumun bu hale gelmesinin sebebi de hayat karmaşası, çünkü artık insanlar, olayları, gelişmeleri, derinlemesine araştırıp ona göre değerlendirmek yerine, daha basit yüzeysel bilgilerle, kendi akıllarına kaydediyorlar ve bu da sesi yüksek çıkanın haklı görünebileceği tehlikesini doğurabilir.
Ülkemizde, bir hafta sonra bayram yani önümüzdeki Cuma günü mesai bitiminden itibaren, bir sonraki pazartesi gününe kadar Kurban bayramı tatili. Şimdiden tüm İslam aleminin bayramını tebrik ederiz. Tabi, Cuma günü mesai bitimi ile birlikte kısa süreli bir iç turizm patlaması yaşanacak. Memleketine ailesinin yanına gidecek olanlar, tatil yerlerine gidip, yılın yorgunluğunu, stresini atmaya çalışanlar, uzaklara gitmek istemeyenler için de yine aynı şehirde farklı mekanlara gitmeleri bile iç turizmin etkenlerinden sayılabilir.
Lütfen trafikte, daha dikkatli, sakin olalım, trafikteki olaylara odaklanıp, kendimiz daha da germek yerine, sevdiklerimizle geçireceğimiz güzel zamanlara odaklanmak bizleri daha rahat ve aslında değmeyecek detaylara takılmamızı engelleyecektir.
Siyasette de ülkemiz adına güzel gelişmeler oluyor, artık olmaz denilen buluşmalar, görüşmeler, biten kısır döngüler, zincirler kırılıyor, millet olarak özlediğimiz, doğruya doğru, yanlışa yanlışın medeni bir halde konuşulabildiği ve ülkemizin menfaatleri adına, doğru ve sonuç alıcı adımların, hem iktidar, hem de muhalefet tarafından aynı inançla atılması, hemen herkeste neler oluyor karmaşasından sonra, eminim, hepimizi ülkemiz adına sizleri de mutlu etmiştir. Ve inanıyorum ki artık teker tümsekten indi, artık ülkemizde hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, daha güçlü, daha ferah, daha güzel günler bizleri bekliyor.
Tabi bütün bunlar olurken de bir taraftan dün ülkemizin büyük spor kulüplerinden Fenerbahçe’nin değerli başkanları (Eski başkan Aziz Yıldırım ve şimdiki başkan Ali Koç Bey) sürpriz bir şekilde ulusal kanal da bir araya gelip, konuştular.
Duyunca şaşırdım, futbol hiç ilgi alanıma girmediği halde, neleri nasıl konuştular nasıl bir ortamda buluştular. Bunlarla ilgili merakımı gidermek üzere tamamını seyredeceğim. En azından Fenerbahçe camiası adın mutluluk verici bir gelişme, her ikisini de medeni duruşlarından dolayı, tebrik ediyoruz, çünkü çoğu spor müsabakaları sonrası tatsızlığa sebep olan olayların önlenmesi adına bir adım olabilir.
Ve ülkemizi de etkileyen, ancak tüm dünyanın ortak problemi olan, iklim değişiklikleri, yaşları 40’ların üzerinde olanlar hatırlayacaktır. Eskiden sonbahar ve ilkbahar gayet yağmurlu ve serin havalarda geçerken, kış ise sert geçerdi, Kar aylarca yerden kalkmaz, hatta insanlar 2-3 gün dışarı çıkmakta zorlanırdı, şimdi ise, neredeyse kış mevsimi yaşamıyoruz ya da sonbaharı; mevsimsel anlamda yaz gelmişti, ama bir anda bulutlanıp aşırı yağan yağmurlar hayatı tüm dünya da felç ediyor.
Dün Ankara’daki durumu izlerken, altyazı dikkatimi çekti ki, Avusturalya’nın Sydney, şehri de aynı durumda hayat felç olmuş bir halde, benzer bir hal Hindistan’da Filipinler’de de vardı. Peki yaz aylarını beklediğimiz bu dönem de bunları yaşıyorsak diğer aylar nasıl geçecek acaba?
Gördüğünüz gibi aklımı karıştıran, anlamakta zorlandığım şeyleri sizlerle de paylaşıyorum, Umarım sizin de aklınızı karıştırmıyorumdur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.