KURBAN BAYRAMI
Kurban, Rabbimize yakın olmaya, sevgisini ve rızasını kazanmaya, verilen nimetlere şükretmeye vesile bir ibadettir.
Kurban, İslam’ın şiarı, Allah yolunda her türlü fedakârlığın ve bağlılığın sembolüdür. Kurban, Allah’ın rızasını kazanmak ve ibadet maksadıyla belli vakitte, belirli cinsten hayvanları usulünce kesmektir. Belli vakit, zilhiccenin 10. günü bayram namazı kılındıktan sonra başlar. Hanefî mezhebine göre bayramın 3. günü akşamına kadar devam eder. Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir. Kurban edilecek hayvanın, kurban olmaya mani kusurlardan uzak ve gerekli şartları taşıması gerekmektedir.
Hanefi mezhebine göre kurbanın hükmü vacip, Şafi, Hanbelî ve Maliki mezheplerine göre ise sünnet-i müekkededir. Hz. Peygamber (s.a.s.) hicretin II. (624) yılında kurban ibadetinin meşru kılınmasından itibaren vefatına kadar her yıl kurban kesmiştir. (Buhari, Hac, 117) Müslümanlar da o günden bugüne bu ibadeti yapmaya devam edegelmişlerdir.
Bu günlerde hem ihtiyacı olan Müslümanların hem de bizlerin evinde kısa zamanda tüketebileceğimizden fazla miktarda et girmektedir. Peki etleri nasıl muhafaza etmeli ve nasıl yemeliyiz?
Kurban Bayramı'nda, etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemlerine de dikkat edilmelidir. Kurban bayramının geleneksel yemeği olan kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı ilave edilmeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirilmelidir. Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır.
Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli "kanserojen maddelerin" oluşumuna neden olabileceği için kaçınılmalı, haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmelidir. Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir.
Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve "kömürleşme" sağlamayacak şekilde ayarlanmalı. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır.
Kesilen etlerin korunması ve saklanması insan sağlığı açısından çok önemlidir. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında hijyen kuralları ihmal edilmemelidir.
Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir.
Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı "mikroorganizmalar" için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır.
Etlerin, "oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil", yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabına konularak çözünmesi beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler, insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getirmektedir.
Böylece hem etlerin besin değerini kaybetmemiş olması hem de tüketirken de daha sağlıklı bir tüketim sağlarız.
Hepimizin Kurban Bayramı mübarek olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.