Özel Hikayeler
Doğuştan herhangi bir engelle dünyaya gelen veya geçirdiği hastalık/kaza sebebi ile hayatı değişen engelli bireylere dair farkındalık oluşturmak için 3 Aralık, "Dünya Engelliler Günü" olarak belirlenmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından belirlenen bu günde, engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekmek için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Karşılaştıkları zorluklar her ne olursa olsun hayal kurmaktan, hayallerinin peşinden gitmekten çekinmeyen binlerce engelli birey; başarı hikayeleri ile tüm dünyaya ilham kaynağı olmayı başarmıştır.
Hayatları boyunca büyük zorluklar yaşadılar. Hiç yılmadılar, hep hayallerinin peşinden koştular. Korkuları da onları yollarından döndüremedi. Milli Yüzücü Batuhan Uçar, Psikiyatrist Sare Aydın ve Ressam Yusuf Akgün'ün ilham veren hayat hikayeleri film oldu.
İşte Kendi Hikayesini Yazan, İlham Veren Kahramanlar:
BATUHAN ERUÇAR
Milli yüzücü Batuhan Eruçar, 27 yaşında, beyin felci olarak bilinen serebral palsili. Okul hayatına bir yıl geç başladı, nedeni ise engeliydi. Okullar Eruçar’ı kabul etmedi ancak ailesi ısrarcı olunca yaşıtlarından geri kalmadan bir eğitim alması güçlükle de olsa sağlandı. Bedensel engeli nedeniyle spor faaliyetlerine katılamadığı için üzülürken, tedavisi için destek alınan bir doktor Eruçar’ın ailesine “çocuğunuzu yüzdürün” tavsiyesinde bulundu. İşte bu noktada suyun akışı değişti.
Ailesi Eruçar’ın yüzebilmesi için bir kulüp aramaya giriştiğinde Adana’da engelli bir çocuğun yüzebilmesi için havuz bile bulunmadığı gerçeğiyle yüzleşti. Anne Zehra Eruçar antrenörlük eğitimi aldı, kendi oğlunun yüzme hocalığını yaptı. Eruçar, tahminlerin ötesinde yüksek bir performans sergilemeye başlayınca, yarışmalara katılmaya başladı.
Annesi ve babasıyla birlikte kurdukları Atlas Engelliler Gençlik ve Spor Kulübünde yıllardır yüzme dersi de veren Eruçar yıllar içinde 120 madalya, sayısız plaket ve uluslararası ödülün sahibi oldu. Hatta artık kazandığı madalyaları, dereceye giremeyen engelli rakiplerinin boynuna astıktan sonra yarışma salonundan ayrılıyor. Kendisi için en değerli ödül ise Çanakkale Anzak Koyu Uluslararası Yüzme Yarışına tek engelli olarak katılıp Çanakkale Boğazı’nı binlerce kişiyle birlikte geçtikten sonra, birincilik kürsüsüne açık ara farkla kendisinin çıkması olmuş.
Aynı zamanda lisede Bilgisayar Teknolojisi Bölümünden mezun olan ve belediyede işe başlayan Eruçar’a göre engel; bedenle değil, cehaletle oluyor.
SARE AYDIN
Tokat’ta psikiyatrist hekim olarak görev yapan, doğuştan bedensel engelli Sare Aydın, Tokatlı bir ailenin 5 çocuğundan biri. Nedeni bilinmeyen bir hastalıktan dolayı doğuştan paraplejik, yani bedensel engeli nedeniyle tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda.
En büyük hayali doktor olmaktı Aydın’ın, çünkü hastalığı nedeniyle neredeyse evden çok hastanede zaman geçiriyordu. Ancak 11 yaşına kadar okula bile gönderilemeyen Aydın, kara tahtanın karşısına geçtiği ilk andan itibaren harikalar yarattı. Sınıflarını atlayarak ilkokuldan mezun oldu. Yüksek bir puanla kazandığı liseyi de birincilikle bitirdi. Sıra çocukluk hayalini gerçekleştirmeye gelmişti. Tıp fakültesinden mezun olan bir engelli olup olmadığını araştırdı, bulamadı. Üstelik önyargılardan ve çevresinin “yapamazsın” demesinden korkuyordu. Bir öğretmeni “Bunun yolunu sen neden açmayasın, neden sen örnek olmayasın” sözü cesaretlenmesini sağladı. İlk tercihi Tokat’daki Gaziosmanpaşa Tıp Fakültesini kazandığı gibi, eğitimini de birincilikle tamamladı.
Dr. Aydın, psikiyatri bölümünde uzmanlığına devam ediyor.
YUSUF AKGÜN
Ressam Yusuf Akgün, Iğdır’da yaşadıkları köyde henüz altı yaşındayken oyun olsun diye çıktığı elektrik direğinde akıma kapılarak iki kolunu birden kaybetti. Akgün için ölüm-kalım savaşı o gün başladı. Kollarını kurtaramadıkları gibi, bacakların da kesilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. Baba izin vermeyince, hastaneden kaçırdığı oğlunu aylarca “kimse görmesin” diye kömürlüğe sakladı. Baktı ki olmuyor, devlet korumasına verilmesine karar kılındı. Akgün, “İki dakika çikolata alıp geliyorum, dedi. Anladım ama bir şey diyemedim. Sonra kapıdan çıktı… Çocuk Esirgeme Kurumuna verildim” diyor. Yetişkin olana kadar devlet korumasında kalan Akgün için hayat şartları her zaman sert oldu…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.