Eda Nur Harputlu

Eda Nur Harputlu

Sosyal medya psikolojik sağlamlığınızı düşürmesin

Sosyal medya psikolojik sağlamlığınızı düşürmesin

Sosyal medya pek çok kişi için günün her saati ziyaret edilen bir mecra. Yemek tariflerinden, modaya; spordan, sanata, yaşam tarzına kadar çeşitli konularda da kullanıcılar üzerindeki etkisi malum. Fakat bugün değinmek istediğim konu, insanlar üzerinde kaygı, stres, korku uyandıran hatta travma sonrası stres bozukluğu belirtilerine yol açabilen içerikler.

Travma yalnızca kişinin öznesi olduğu durumlarda kişiyi etkilemiyor. Yaşanan olumsuz olaylara şahit olmak da birebir yaşamak kadar hatta çoğu zaman daha fazla etkili. Sosyal medya günün her saati pek çok olay hakkında anında bilgi alabilmemize olanak sağlasa da maruz kalınan olumsuz içerikler ruh ve beden sağlığı açısından tehdit edici olabiliyor. Bazı görüntülerde mecra, kullanıcıları için hassas içerik uyarısı veriyor ve kişi dilerse içeriği açıp bakıyor. Yapılan araştırmalar da maruz kalmanın sürekli olmadığı durumlarda olumsuz etkilerin uzun süreli olmadığı yönünde. Fakat sosyal medya kullanıcısı olmanın özelliklerinden biri de popüler konu her neyse mümkün olduğunca detaya hâkim olmak hatta üzerine birkaç kelam etmek. Hal böyle olunca öncelik, ruh ve beden sağlığını korumak ya da hislerimizle bağlantı kurmak yerine görünür olmak oluyor. Birkaç cümle ile iç dökmek kişiye kısa süreli bir rahatlama sağlasa da uzun vadede çaresizlik, umutsuzluk gibi duyguları tetikliyor. Tüm bu yazdıklarım elbette herkes için aynı oranda geçerli değil. Her olayda olduğu gibi bu konuda da etkilenip etkilenmememize neden olan bireysel farklılıklar var. Önerim de sosyal medyada daha fazla sansür olması ya da insanların böyle mecralardan uzak durması değil. Kişinin kendiyle mümkün olduğunca temas kurması ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurması. Akışı kendi ihtiyacına göre yavaşlatıp hızlandırması. Destekleyebilecek birkaç madde eklemek istiyorum.

  1. İçerikleri belirli zamanlarda tüketmek ya da tüketmemek üzerimizdeki etkiyi belirlemesi açısından önemli. Bu durumun farkında olun ve önlem alın. Örneğin güne twitter ya da instagramla başlayanlardansanız sıralamayı bir parça değiştirip öncesine birkaç egzersiz ekleyin. Yataktan kalkıp odayı havalandırmak da bir seçenek olabilir. İlla bir şeyler okumam ya da izlemem lazım diyorsanız kendiniz için küçük notlar ya da fotoğraflar hazırlayıp başucunuza bırakın. Okumaya doyamadığınız bir kitap, başarılı görsellerin olduğu bir dergi de kullanışlı olacaktır.

  1. En büyük handikaplardan biri de bir çırpıda hikâyelerin akıvermesi. Durun, ne gördüğünüze ve nasıl hissettiğinize bakın. Sebebini bilmediğiniz iç sıkıntılarının bir kaynağı de hızlıca bakıp geçtikleriniz olabilir.

  1. Sizi zorladığını düşündüğününüz içeriklerle peş peşe karşılaştıysanız ara verin ve duygularınızı düzenlemek için harekete geçin. Bu konuda yine fiziksel egzersizler işe yarayacaktır. Hareketli müzik dinlemek, sıcak bir banyo, açık havada zaman geçirmek ya da size iyi geldiğini düşündüğünüz bir başka aktivite tercih edilebilir.

  1. Sosyal medya dışında da sosyalleşin. Yüzyıllardır insanın sosyal bir varlık olduğu söylenir. Bir insanın sosyalleşmesi pek çok problem karşısında koruyucu özelliğe sahiptir. Sanal dünya ne yazık ki gerçek hayattaki sosyalleşmenin ikamesi gibi görünüyor fakat yüz yüze ilişkilerin yerini dolduramıyor.

  1. Kaynaklarınıza bakın ve onları geliştirmek için çaba sarf edin. Sahip olduğunuz yetenekler, hobiler, akrabalık ya da arkadaşlık ilişkileri, mesleğiniz, mensup olduğunuz din ya da içinde yaşadığınız kültür psikolojik dayanıklılığınızı besleyen etmenlerdir. Bunları fark edin ve yatırım yapmayı ihmal etmeyin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Eda Nur Harputlu Arşivi