Hümeyra KARADAĞ

Hümeyra KARADAĞ

YAZ GELDİ

YAZ GELDİ

Güzel memleketimiz mevsimsel kaymalardan mı, yoksa küresel ısınmadan kaynaklı mıdır bilinmez, mayıs ve haziran ayını hemen her gün yağışlarla geçirdi. Hava tahminlerinden öğrendiğimize göre ise artık günler mevsim normallerine döndü. Okullar kapandı, bayram bitti, imkanı ve zamanı olan herkes tatil planları yapmaya başladı bile. Dinlenip birazcık da zihnini dinlendirmek maksadıyla, umarız herkes dilediği gibi tatilini geçirir. Araçları ile yola çıkacak olanlar, ne olur birazcık dikkat! Varmak istediğimiz yere yarım saat sonra ulaşmak bize bir şey kaybettirmez; ama hiç ulaşamamak ise hem bizi sevenlere hem de bize acı verici, ne olur bu eğlenceli neşe dolu geçirmek istediğimiz zamanları başka şeylerle geçirmeyelim, yolda hak aramak yerine, bırakın kim ne istiyorsa yapsın, sizler ne neşenizi dağıtın ne hedefinizden sapın… Allah hepimizi böyle tatsız durumlardan muhafaza etsin. Tabi bu arada mevsimin etkisi ile beslenme alışkanlıklarımız da mevsime göre değişiyor, daha hafif, yağsız, vücudumuzu yormayacak, sindirimi kolay yiyecekler tercihimiz, ancak bu tip beslenme vücudumuzda daha çok su tutacağı için yaz aylarında da su tüketimimiz azalmaktadır. Oysa uzmanlar, günde en az 2 lt. su tüketilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmektedirler. Bu önemli hele hele tatil beldelerinde yüksek sıcaklıklara maruz kalan vücudumuz, daha çok su kaybetmekte ve daha çok suya ihtiyaç duymaktadır. Sıcağın etkisi ile sıcaklığını yükselen vücudumuza soğuk su ile soğutmaya çalışmak en büyük hatalarımızdan biridir. Ayrıca sıcak hava psikolojimizi de etkiler bu konuda birçok uzman aynı görüştedir. Onların yazdıklarına göz atacak olursak; “Psikolojimiz acısından baktığımızda yaz mevsiminin bize en büyük faydası bol bol güneş ışığından faydalanabilmemiz. Güneş ışığı sadece kendimizi daha iyi hissetmemize neden olmakla kalmaz, araştırmalara göre daha özgeci olmamıza da ( bencillik ve ben tutkusu yerine sevginin başkalarına yönelmesi durumu) neden olur. Kendini iyi hisseden kişi diğerlerine karşı da daha ılımlı tutum sergiler. Hatta Amerika’da yapılan bir araştırma, havanın sıcak ve güneşli olduğu günlerde otel müşterilerinin çalışanlara çok daha fazla bahşiş bıraktığını ortaya koymuştur. Avrupa’da yapılan bir başka araştırma ise, ofisin camlarından içeri giren güneş ışığı miktarının çalışanların iş tatminin arttığını belirlemiştir. Görünen o ki, güneş bizi daha mutlu, dolayısıyla daha güçlü kılmaktadır. Unutmayalım ki yaz mevsiminin bize sunduğu bu olumlu havadan yararlanmak tamamen bizim elimizde. Güneşin bizleri sunduğu bu güçlü keyfi hayatınızda değiştirmek istedikleriniz için bir araç olarak kullanmaya ne dersiniz?” Bütün bunlara ek olarak da; denizin ve güneşin tadını çıkarırken, yaz hastalıklarının pusuda beklediğini unutmayın ve önlemlerinizi alın. Kalp hastalıkları, ishal, ateş, güneş çarpmaları ve enfeksiyonlara karşı uyanık olursanız yaz ayları sizin için kâbusa dönmez. Özellikle yaşlılar, gebeler, çocuklar ve kronik hastalığı olan kişiler, yaz aylarında sağlıklarına, beslenmelerine ve temizlik kurallarına daha fazla özen göstermeliler. Sıvı kaybı ve mineral dengesindeki bozulma; kişi uyumadığı halde ve çaba göstermesine rağmen çevresinde olanları tam fark edememe durumu, yorgunluk, huzursuzluk, hızlı soluk alıp verme, kalp hızında artış şeklinde kendini gösterebilir. İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalarda bu duruma daha çok rastlanır. Sıcak havalarda özellikle tansiyon tedavisi gören hastaların çok dikkatli olması gerekir. Nemli havalarda bu durum daha da önem arz etmektedir. Çünkü kuru hava terin buharlaşmasına sebep olarak vücut ısısının düşmesine yardımcı olurken, nemli havalarda vücut ısısının dengelenmesi ve dolayısıyla kan basıncı olumsuz etkilenir. Sanıyorum bu kadar kısa bilgiden sonra tatil planlarımızı sonrasında kötü şeyler yaşamamak için daha dikkatli yapmamız gerekecek. Hepimize sağlıklı güzel günler diliyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hümeyra KARADAĞ Arşivi