Konyaspor’daki genel gidişat haliyle tüm taraftarlarımızda bir korkuya ve bunun doğal sonucu olarak da bir ilgisizliğe dönmeye başladı. Teknik Direktör değişikliği sonrası gelişen süreç her geçen dakika daha da aleyhimize dönüyor. Ve bu tür durumlarda daha önceden de test ettik ki sonuçlar çok hayra alamet olmadı. Bu yazıyı biraz da bunun için yazmak istedim. Hem kulüp nezdinde hem de sosyal medya mecralarında gördüklerimiz, okuduklarımız açıkçası gidişatın çok da iyi olmayacağını gösteriyor bizlere. O nedenle bu ruh halinden bir an önce çıkmamız lazım. Öncelikle biz taraftarlar olarak bu ateşi fitillemeliyiz. Önümüzde 1 haftalık bir ara var ve sonrasında G.Saray maçıyla birlikte 11 maçlık zorlu bir dönem bizi bekliyor.

Fenerbahçe maçından başlayarak takım içinde gördüğüm bazı sıkıntıları ifade etmeliyim. Özellikle karşılaşmanın ilk yarısındaki bazı hal ve davranışlar açıkçası benim çok içime sinmedi. Son dakika yaşanan kaleci sakatlığı, yaptığımız çok acemice penaltı ve sonrasında görülen kırmızı kart. Bunlar normal performans veren bir takımın oyuncularının yapmayacağı şeyler ama sanıyorum takım içinde ve kulübede yaşanan bazı sıkıntılar, bu oyuncuları bu hareketleri yapmaya itti. Sonrasında oynanan Giresunspor karşılaşmasında da buna benzer bazı görüntüler gördüm. Toplamda 584 pas yapan Konyaspor’un bu pasların 512 sini isabetli yapması ilk bakışta güzel geliyor göze. Ancak maçı izleyenlerin oyunun belli bölümleri hariç çok keyif almadığını da söylememiz lazım. Bu paslar ağırlıklı olarak kendi yarı sahamızda ya da risksiz bölgelerde yapıldığı için pas yüzdemiz %90’lara yakın çıktı. Bu da bizlere oyuncularımızın çok risk almadıklarını, kendilerini zora sokabilecek pozisyon ve şut girişimlerine girmediğini gösteriyor. Genelde rakibin arkasına saklanarak oynadığımızı gördüm Giresunspor karşılaşmasında. Özetle halk tabiriyle buna kaçak dövüştük de diyebiliriz. Bu şekilde bir oyun ile bundan sonra maç kazanma şansımız da takdir edersiniz ki epey düşük oranda. Takım içinde bir disiplinsizlik ve yine halk tabiriyle konuşursak teknik heyeti takmama durumu oluşmuşsa eğer acilen bunun önüne geçilecek hamleler yapılmalı.

Gelelim yönetim cephesine. 2022-2023 sezonu ne yazık ki camia adına çok da verimli geçmiyor. Konferans liginden elenmemiz ile başlayan sezonun ilerleyen haftalarında Eskişehir’de oynadığımız maçlarda aldığımız galibiyetler ile hepimiz heyecanlanmıştık. Ancak sonrasında yaşanan düşüş ile o heyecanlanan taraftar kitlesi şuan umudu kırılmış ve öfkeli bir topluluğa dönüştü. Bu bahsettiğim kitle ile kötü gidişatı değiştirmek adına halen bir hamle yapmayan yönetim kurulu arasında geçiyor günlerimiz. Ve Konyaspor taraftarının en çok içerlediği konu ise bu kadar olaya rağmen halen bir yetkilinin çıkıp da bir durum analizi yapmaması, hatasını kabul edip bir özür bile dilememesi. Hal böyle olunca da Giresunspor karşılaşmasında tüm stadyum “Yönetim İstifa” diyerek içlerindeki bu hırsı atmaya çalıştılar, çalıştık.

Yönetim Kurulunun bir istişare toplantısı yapıp bazı kararlar alması gerekiyor. Bu teknik kadro değişikliği ile başlayabilir şahsi görüşüm. Yerine de taraftarın kabul edeceği ve kriz yönetimini bilen bir isimle anlaşılabilir. Çünkü takım içinde disiplini sağlayamazsak ve skoru elde edemezsek bu yara daha da derinleşecek. Bunun yanında taraftarlar ile daha sık iletişim kurulması gerekiyor. Kazanılan maçlardan sonra açıklamalar yapılıp da kaybedilen maçlardan sonra ortalarda görünmemek insanların samimiyeti sorgulamasına neden oluyor. İstifa söylemi bugünden yarına hemen olacak bir konu değil haliyle bizlerin de bunun farkında olmamız lazım. Kongre kararı alınıp, bir tarih belirlenebilir. O zamana kadar en azından camia üstündeki karamsar hava dağılacaktır. Eğer önceki dönemlerde bazen şahit olduğumuz gibi yine aday çıkmazsa da bir güven tazelenmiş ve beyaz bir sayfa açılmış olur.

Bu şehri seven ve Konyaspor armasının başarılı olmasını isteyen tüm iyi niyetli Konyaspor’lu taraftarların da buna yakın düşüncelerde olduğunu tahmin ediyorum. Gelin şu 1 haftayı camia olarak verimli geçirelim. Bazı kararlar alalım ve hemen uygulamaya koyalım. Yine elimizde hesap makinaları ile yüzlerce olasılık hesabı yaparken bulmayalım kendimizi. Karar sizin, karar bizim.