Oynayanın 22 kişi olduğu, yorumunu 22 bin kişinin yaptığı bir spor dalıdır.

Futbol artık spor olmaktan çıkmış, tamamen itibar, güç, ego ve rant savaşlarının olduğu bir sektör haline gelmiştir. Sahada rekabetin azaldığı masada güçlü olanın kazanmaya çalıştığı bir endüstri olmuştur. Kendi alanı dışında yüzlerce sektöre para kazandıran, sponsorları ve kitleleri arkasından sürükleyen belkide en önemli spor olmuştur futbol.

Maalesef ülkemiz bu gelişmenin biraz gerisinde kalmıştır. Ligimizin marka değeri diğer yıllara ve liglere göre bu pastadan payını en az alan ülkeler arasındadır. Ligimizin ve kulüplerin geri kalmasının sebebi yönetim ve yönetim kademesinin seçilme ve yönetme şeklidir. Türkiye'de tüm kulüplerin ekonomik sıkıntılarının olmasının sebebi gerekli alanlarda doğru yöneticiler ve teknik kadro atamalarının doğru kişiler eliyle yönetilememesidir.

Kesin bir kural: Futboldan anlamak için futbol oynamaya gerek yoktur.

Futbol oynamak tek başına yetenek ise, ekonomi ayrı bir yetenektir. Yönetmek bir yetenek ise idare etmek ayrı bir yetenektir. Teknik direktörlük bir yetenek ise teknik analiz ayrı bir yetenektir. Kısacası futbol kulüplerinde her yeteneğe ihtiyaç duyulan alanlar vardır ve doğru kişiler gerekir. Bu iş dağılımı doğru yapılmadığı takdirde dünya futbolundan geri kalmak, borç batağı haline gelmiş kulüp olmak kaçınılmazdır.

2021-2022 sezonunda Türkiye süper liginde yapılan yanlış transferler ile kulüpler 36 milyon euro zarara uğramıştır. Bu sadece 1 yıl için geçerli olup ortalama 10 yılı hesaplarsak 360 milyon euro sadece verim alınamayan iyi analiz yapılmadan alınan yanlış transferlerin verdiği zarardır.

Bir transfer yaparken skills (yetenekler) videolarından izleyerek ve medya haberleri ile menajerler tarafından şişirilmiş oyuncu almaya çalışmak yıllardır Türk futbolunun düştüğü en büyük tuzaktır.

Bir futbolcunun saha içinde ve saha dışında aile yapısı, kişilik yapısı, başarı isteği, hedefleri ile tüm karakter analizi yapılarak transfer edilmesi gerekir. Böyle bir durumda da kulüp profesyonellerinin analiz yeteneği ön plana çıkar.

Yapılan transferin yeterliliği, takıma uygunluğu, yaşayacağı şehre uyumu, oyuncunun gelişimi, teknik kadronun ve kulüp profesyonellerinin yapacağı doğru analiz ve yönlendirmeler ile oluşur. Teknik kadro yönetim kadar önemlidir.

İngiltere futbol kulüpleri, doğru alt yapı kadroları ile buna paralel olarak finansal istikrar, sevk ve idare yeteneğine sahip yönetici, teknik ekiplerin yanında analiz yeteneğine sahip yetenek avcılığı yapan kadrolar kurup yıllık 300 milyon sterlin gelir elde etmektedir. Başarının anahtarı doğru kişilere (liyakat) doğru yetkilerin verilmesidir. Aksi takdirde bir İngiliz bir Türk'ten daha zeki değildir.

Tüm Avrupa futbol kulüplerinde scout ve scouting en önemli birim iken Türk futbolunda ve kulüplerimizde scout ve scouting birimi sadece zorunlu kadro doldurma yeri olmuştur. Bu birime gereken ehemmiyetin verilmediğini düşünüyorum. Çıplak gözle futbolcu izleme hata oranı %30 iken video analizde bu rakam %70 lere kadar çıkar. Bu yüzden tüm kulüplerin 10 transferinin en az 6 sı verimsizdir buda maddi olarak bir kulüp için azımsanmayacak bir orandır.

Türk futbolunda yönetim yanlışları futbol kalitesini düşürdüğü gibi kulüplerin geleceğini ipotek altına alan yanlışlar doğuruyor.

Umarım tüm paydaşlar bu yanlışlarından bir an önce vazgeçer ve her şey yerli yerine oturur.

Türk futbolu hak ettiği seviyeye çıkar.