Sabretmek
Hepimiz bazen hayatımızda birçok şeyin ters gittiği düşüncesine kapılırız ve kendi kendimize, tüm bunların nasıl gerçek olduğunu sorgulamaya başlarız ve bazen de çok çekilmez olduğunu düşünüp sabrımızın son evresine geliriz.
Bu gibi durumlar karşısında hayatımızda olumlu ısrara, gösterilen sabır için düşünülecek en güzel örneklerden biri olan
“Bambu Ağacının Hikâyesi” aklıma gelir ve umut ışığı olur.
BAMBU ağacını serüveni ise şöyle..
Önce ağacın tohumu ekilir; sulanır ve gübrelenir.
Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. “sulanır ve gübrelenir.”
İkinci yılda da tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. “sulanır ve gübrelenir.”
Üçüncü yılda yine tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Sabırla “sulanır ve gübrelenir.”
Dördüncü yılda da her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez.
Beşinci yılda da Çinliler yine büyük bir sabırla bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.
Tabii akla gelen ilk soru şu oluyor: Bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı, yoksa beş yılda mı ulaşmıştır? Bu sorunun cevabı elbette beş yıldır. Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edemezdi.
İşte hayatımızda istediğimiz, emek verdiğimiz olaylar da tıpkı bir bambu ağacı gibi.
Hak edeceğimizi düşündüğümüz ve olmasını istediğimiz hayallerimiz için gerekli emeği, mücadeleyi verip sonrasında sabretmek...
Sonrası mı? O sonrası, zaten yaratıcıda..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.