Bundan 1 yıl önce Hamas tarafından İsrail’e karşı Aksa Tufanı adı ile bir özgürlük mücadelesi başlatılmıştı. Terörist İsrail’in yaklaşık 100 yıldır süren kanlı tarihine bir başkaldırıştı. Bu zillete düşmüş olan Siyonist düşünce tam 1 yıldır acımasızca soykırım yapmaktadır. Dünya üzerinde kurulmuş uluslararası örgütleri, vakıfları ve sayısız derneklerin ateşkes çağrılarına kulak asmadan katliamlarına devam eden hastalıklı bir devlet.

Sözde 57 İslam devletinin pasif kaldığı ortamda AB ülkelerinden bazıları ve dünya üzerindeki diğer vicdanlı ülkelerin ateşkes çağrıları ve yaptırımlarına rağmen şiddetini her gün daha da arttıran bir terör devleti.

Dünya üzerindeki vicdan sahibi halkların bu 1 yıl içerisinde sayısız gösteriler yaparak tepkilerini ortaya koymalarına rağmen, bunlara karşı kör, sağır ve dilsiz olan yöneticilerin olması bu katil devletin iştahını fazlasıyla arttırmıştı.

Rabbimizin Kuran’ı Kerim’de en çok bahsettiği ve dikkat etmemiz konusunda uyardığı bir milletten ne yazık ki kutsal kitabını okumayan düşmanını bile tanımayan nesillere dönüştük.

Dünya tarihi üzerinde gittikleri her toplumda fesat çıkaran Yahudi toplumu (hepsi değil.) her zaman farklı yerlere sürgün edilmişlerdir. Yahudi halkları 20.yy. da devletlerini kurarak yakın doğu coğrafyasını adeta bir kan gölüne çevirmiştir. Vadedilmiş topraklar ve seçilmiş ırk olduklarını öne süren bu hastalıklı yapının düşmanı kendisinin dışındaki herkestir. Kendi inançları dışındaki tüm inançları kabul etmeyen ve insanlığın kendilerine hizmet edecek köleler olduğunu iddia eden bir terör devleti.

Gazze’de yüzbinlerce masum canı alan bu eli kanlı örgüt şimdi de Beyrut’ta katliamlar yapmaktadır. Azınlığın çoğunluğa hükmettiği bir dünya da kimse azınlıkta olan, haksızlığı ve zalimliği bilinen bir terör devletini ne yazık ki durduramıyor. Kendisine hizmetkâr yaptığı ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi devletleri de kendisine maşa olarak kullanmaktadır.

İslam coğrafyasında özellikle Arap ülke liderlerinin birer Yahudi kuklası olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir. Vicdanlı insanların başlattığı boykot çağrılarına katılım çok azdır. Üzülerek görüyoruz ki ülkemizde Yahudi destekçisi mağazalar kurdeleler kesilerek açılmaktadır. Boykot yapanların küçümsendiği ve yapmayanların yaşamış olduğu öğrenilmiş çaresizlik hezeyanı bize durumun vahametini göstermektedir.

Boykotu herkes ilk an da yapabilir. Fakat boykotu sürekli halde yapmak bir şahsiyet meselesidir. Önce kendimiz özgürleşmeliyiz ki Gazze’yi, Beyrut’u kurtarabilelim…