Adalet!!!
Dünya da insanlık var olduğundan beri Adalet kavramını her zaman yerini almıştır.
Adalet insanlık tarihinde en önemli kavramlardan olmuştur. Kurulan devletlerin, imparatorlukların ve hatta sivil toplum örgütlerinin bile vazgeçilmez kavramı olmuştur.
Batı medeniyetlerinden doğu medeniyetlerine kadar tarihin seyrinde hep bu kavram kullanılmıştır. Çoğu zaman siyasi kavram olarak kullanılmıştır. Kimi zaman da toplumların haksızlık karşısında isyan etmesine sebep olmuştur.
Şairlerin, yazarların ve düşünürlerin konusu olmuştur.
Devrimlerin oluşmasında adalet her zaman baş aktörlerden olmuştur.
Bildiğimiz kadarıyla Firavunlar döneminden başlayan köle sistemleri ezilen insanlara adalet kavramında yaşama hakkı vermemiştir. Her medeniyette adalet kavramı sadece zengin ve soylu kesim için kullanılmıştır.
Cahil Arap toplumuna İslam güneşi doğarak Adalet kavramı tekrar tahsis edilmişti. Fakat Peygamberimizden ve dört halife döneminden sonra haksızlıklar ve zulüm başlamış adalet yine etkisini yitirmeye başlamıştır.
Sömürgeci Batı medeniyeti ise karanlık bir çağ yaşamış sözde adalet ve özgürlük ile devrimler yapıp demokrasiyi getirmişlerdir. Ne yazık ki demokrasi ile Adalet gelmemiş durumlar daha da kötü hale gelmiştir.
Adaletin olmadığı toplumlar tarih sahnesinden bir bir çekilmiştir. Ünlü düşünür İbn-u Haldun “Mukaddime” adlı eserinde devletin çöküşündeki etkenlerden birinin de adaletin olmadığından bahseder.
Adalet olmadığı zaman birlik ve beraberlik duygusu da yok olur. Haksızlığa uğrayan iyi insanlarında adalet güveni sarsılır ve bu toplumsal bir çöküşü hızlandırır. Adaleti sağlam tutan devletler her zaman daha ileriye gitmişlerdir.
Yazımı Hz. Ömer'in şu sözleriyle bitirmek istiyorum. "Adalet mülkün temelidir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.