KİŞİSEL GELİŞİM
Kişisel gelişim, Modern kapitalist bir dünya da ekonomik yönden gelişmiş toplumlarda bireylerin ekonomik, sosyal veya psikolojik sorunlarına kendileri tarafından çözüm üretmeyi sağlamaya yönelik ortaya çıkan kültürel hareket ve onun devamı niteliğinde olan ürünlerin tümünü kapsayan bir ifadedir.
Batı ve doğu dünyasının klasik dönem dini veya edebi literatürlerinde insanların daha mutlu yaşamasıyla ilgili öğütler görürüz. Bizim edebiyat anlayışımızda ise “nasihatnameler” olup; daha çok yaratıcının koyduğu kurallar düzeninde uyum sağlamak, toplumsal ahlak ve bireysel edebe yönelik öğütlerin daha fazla olduğunu görebiliriz. Bugünkü anlamda kişisel gelişim ilk olarak batı dünyasında 1800’lü yıllarda “self-help” başlığı altında kişinin kendi inisiyatifinde sorunları çözebilmesi yanlış bir şeyi kanuni yollarla arama hakkı olarak çıkmıştır. İlk kişisel gelişim kitabı Samuel Smiles’ın “self-help” adlı eseri ile 1859 da basılmıştır. Batının 19.yüzyılda kendi ifadesiyle modern dünyaya kazandırdığı bir terim olmuştur. 20. Yüzyılla beraber Amerikan ekolünün etkisi altında gelişen kişisel gelişim daha fazla yayılım alanı bulmuştur.
Batı’nın kapitalist dünyada süsleyerek pazarladığı bir terimdir. Çeşitli sempozyum, konferans ve seminerlerle daha fazla kitleye ulaşmışlardır. Sürekli kişisel gelişimle ilgili kitaplar basılarak insanlar üzerinde algı oluşturulmuştur. Bestseller (Çok satanlar) listelerinde hep kişisel gelişim kitaplar zirve de olmuş bununla ilgili filmler ve diziler yapılmıştır. İnandığınız bir şeyi pazarlamanın en kolay yolu onu iletişim ve haberleşme araçlarıyla tanıtıp reklamını yapmaktır. Batı kişisel gelişimi, elinde bulundurduğu medya gücü ile daha etkili bir şekilde pazarlamıştır. Kişisel gelişim aslında kelime olarak güzel gibi görünüyor ama arka planında insana bencil olmayı, hırslı olmayı, sadece kendine yatırım yapmayı ve kimseye yardım etmemeyi öğütler. Kısaca ego tatmini diyebiliriz. Kitaplarda ben olgusu ön plandadır. Ben yapabilirim benim neyim eksik bende başarabilirim anlayışı hakimdir.
Yaklaşık 150 yıldır uygulanan bu ifade kime ne kazandırdı? En çok satanlar listesinde olan kitaplardan kaç kişi kendini geliştirebildi? Bu ifade insanları aynı amaç uğrunda hırslandırıp onları birbirinden koparmak için tasarlanmıştır. Aslında bunun da arka planında para ve sömürü düzeni var. Akıllı insan olaylara farklı açılardan bakıp; onu akıl ve inanç süzgecinden geçirerek değerlendiren kişidir. Her insanın farklı yetenek ve kapasiteleri vardır. Biz kendimizi bilmeliyiz öncelikle. Yazımı Yunus Emre’nin söylediği şu dörtlükle ile bitiriyorum. “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir sen kendini bilmezsin bu nice okumaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.