Medya Manipülasyonu
Medyanın tarihi süreçteki gelişimine baktığımızda özellikle 1980'li yıllarda radyo ve televizyon da özelleştirilmenin yapılmasıdır. Bu sayede kitleleri uydu haberleşme sisteminin bir tüketicisi haline getirebilmiştir. Özellikle Avrupa da başlayan özelleştirmelerden kamu yayıncılığı da ciddi darbe yemiştir.
Genellikle bir çoğu ABD yada AB çıkışlı dev medya kuruluşları tüm dünyada hakimiyet kurmuş ve "global medya" dediğimiz ana akım medyanın temelleri atılmıştır. Özellikle son 20 yılda medya sektörünün ciddi anlamda ilerlemesiyle beraber medya sektörü büyük bir manipülasyon aracına dönüşmüştür. İnsanları yanlış algılara yönlendiren bir sektör haline gelmiştir. Küreselci dediğimiz ve dünya da büyük sermayelere sahip aileler medya alanına ciddi yatırımlar yapmışlardır. Bu sayede istedikleri toplumsal algıları oluşturmuşlardır. Medya’nın bu gücünü keşfeden devletler de kendi milletlerini rahat bir şekilde manipüle etmeye başlamışlardır. Örneğin gerçekte bambaşka bir haberi hükümetler kendi istedikleri doğrultuda paylaşım yaparak ve toplumuna kendisinden başkasına inanılmaması gerektiğini söyleyerek seni tek bir kaynağa mahkum edip istediği şekilde Manipülasyon yapabilmektedir. Aynı şey özel medya kuruluşları içinde aynıdır. Toplumda genel akım neyse onu yaşıyoruz. Aykırı bir şey söylendiği zaman insanların zihinlerine uymuyorsa hemen itiraz edilebiliyor.
Televizyonu çok izleyen insanlar algılara ve yanlış yönlendirmelere açıktır. Bu insanları kolayca istediğiniz şekilde yönlendirebilirsiniz. Tarihte yaşanan büyük olayların arka planındaki gerçekler hep farklı olmuştur. İnsanlara istedikleri haberleri paylaşmışlardır. Doğru bilgiye ulaşım büyük bir dezenformasyona uğramıştır. Algılara düşmemek için televizyon izleme düzeyimizi minimize etmeli ve farklı haber kaynakları da incelenmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.