DEĞİŞİM MODASI
Bu günlerde CHP içinde bir değişim modası esiyor. İlk olarak Ekrem İMAMOĞLU’nun dile getirdiği değişim söylemine, günler sonra grup toplantısında konuşan genel başkan Kemal KILIÇDAROĞLU da katıldı.
Ama benim anlamadığım konu şu; herkes değişim diyor ama neyin nasıl değişmesi gerektiğini kimse söylemiyor. Kelime olarak kulağa hoş gelen bu söylem. Şu an seçimi kaybetmiş CHP tabını için pozitif bir etki yaratabilir ama seçmeni çok da ilgilendiriyor diyemem.
Şimdi yaratılan rüzgar yerel seçimi kazanmak. İyi, güzel… Peki nasıl olacak? Önce; değişim şart… Tamam ne değişecek? Cevap yok.
Milleti İttifakı olarak 11 ay süren toplantılar sonucu seçime 2 aydan az bir süre kalan belirlenen aday ve yaşanan süreç ile durum ortada. Şimdi yerel seçime 9 ay kala yine aynı süreç başlarsa yani aylarca yok “değişim”, yok “kongre”, yok “bilmem ne” diye geçip gidilirse, yerel seçim kazanmak muhalefet için özellikle de CHP için hayalden ödeye geçemez.
Yerel seçim çok daha ince detaylı bir iş. Büyükşehirden ilçeye kadar aday belirlenecek ve bu adaylar seçmenden onay alacak. Kısaca ister CHP olsun ister seçim kazanmak isteyen diğer partiler olsun şimdiden 2024 Mart ayı için çalışmaya başlamalı. Bakın Cumhurbaşkanlığını kazanan Cumhur İttifakı daha ilk geceden buna başladı. Halk şimdi de sizin kendi aranızdaki değişim lafının altına gizlenmiş koltuk kavganızı çekmez.
BENİM GAZETECİM…
Kemal Bey’in koltuğunu bırakması için bazı gazetecilerin çok net şekilde yaptığı yorumlara karşılık, kendisi ben onların gazeteciliğini sorgularım diye bir konuşma yaptı. Yılmaz ÖZDİL, Fatih PORTAKAL, İsmail SAYMAZ, Uğur DÜNDAR şu an belli bir CHP yöneticisi tarafından tam olarak hedef tahtası… Peki 28 Mayıs Pazar gününe kadar bu kişiler destek verirken her şey güzeldi. Neden kaybedilen seçim sonrası yapılan eleştirilere tahammül edemiyorsunuz? Ama üslup şöyle böyle, onu da anladık tamam da bu kişilerin bir tarzı var ve sizde yıllarca o tarzları ile onları alkışladınız. Şimdi aynı tarz ve yorumlar ile sizi eleştirince mi kötü oldular? O kişilerin başta Sayın Erdoğan olmak üzere diğer siyasilere aynı şekilde söz söylerken bir şey yok ama size gelince ben onların gazeteciliği sorgularım. Olmadı Kemal Bey! Siyasetçiyi, siyaset yapanı sorgulamak, eleştirmek gazetecinin görevidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.