Bir şubat tatiliydi. Henüz çocuk yaşlardayım. Ak saçlı, ak sakallı ve nur yüzlü bir dede uçan bir bisikletle yanıma geldi. Agah Hün vâri bir sesle “Evladım, bak soğukta betona oturma, hastalanacaksın” dedi. Şaşırmıştım ayağa kalktım. Hiçbir söz söyleyemeden beni orada bırakıp gitti. Bir süre bu etkileyici sesten gelen uyarıyla “oturmayayım” desemde dayanamadım ve oturdum.

Ve ne oldu dersiniz, batan günün sabahında hastayım. Sonra bu olayı kafamda o kadar çok yaşadım ki... İşte beynimin içlerinde bir yerlerde biraz önce bahsettiğim uçan bisiklet tanımlaması da,  ak saçlı, ak sakallı ve nur yüzlü betimlemesi de muhtemelen bu olayı kafamda çok yaşamamdan dolayı geldi. 

Benzer şey sosyal medya kullanıcılarının da başına gelmiş anlaşılan. Efendim bundan kaç yıl önce bir adam (yahut kadın) varmış işte o demiş ki “Bir gün bir virüs çıkacak hepinizi alt üst edecek!“

“Olur mu hiç“ demeyin sakın “yıllar önce yıldırım düşmüş ama bir şey olmamış vallaha” savunmaları ile karşılaşacaksınız. İşte artık beyinlerinde bu durumu farklı bir biçimde kodladılar ve her olayda esrarengiz bir durum arayacaklar. Allah akıl versin.

Tabi olaylar bununla sınırlı değil WhatsApp’ta inanılmaz  bir furya var. Emin olun gelen o kadar çok video, o kadar çok fotoğraf var ki… Sanırım vatandaş olarak işin ciddiyetini anlayabilmiş değiliz. Virüs gelmeden şakaları zaten ulaşmıştı lakin şuan artık dayanılmaz boyutlara ulaşmaya başladı.

Buradan bir de ben size sağlığınız için şunu yapın bunu yapın demeyeceğim lakin söyleyeceklerim var!

Okullar tatil!

Ülkemiz yönetim anlamında koronavirüs kapsamında çok ciddi önlemler aldı. Hayatımızın en önemli olaylarından biri okulların tatil edilmesi oldu. Hem öğretmen hem öğrenci hem de tüm çocukları ilgilendiren tatil haberinin en önemli yeri bu tatilin  “bir önlem” olduğu ifadesinde gizli. Dikkat buyrun, tüm dünyada alınan önlemlere rağmen binlerce kişi hayatını yitirdiği ve ülkemizdeki vakaların da artmaya başladığı şu zaman diliminde, tatil değil önlem mottosuyla; alışveriş merkezleri, sinemalar, kafeler yani topluluk içine çıkmayalım. O kadar ki diyanet bile camilere gelmeyin açıklaması yapmışken şakayı bırakıp evde kalalım.

Evde ne yapalım?

Öğretmenlerimizin verdiği sorumlulukları yerine getirip ailemizle vakit geçirelim. Bol kitap okuyup kendimizi geliştirecek filmler izleyelim. Mısır patlatalım. Annemizle evde güzel bir kek yapalım. Hatta içine farklı tatlar koyarak yeni şeyler deneylim. Evi temizleyelim, odamızı her zamankinden daha düzenli hale getirelim. Aynaya bakıp şarkı söyleyelim. Mimiklerimizle yüzümüzü dans ettirelim. Bildiğimiz bir şarkının sözlerini değiştirerek söyleyelim. Evde oynanabilecek oyunları araştırıp, oynayalım. Tübitak dergilerindeki deneylere göz atıp evde yapabildiklerimizi yapalım. 23 Mart’tan itibaren ilk dersini Ziya öğretmen’in vereceği uzaktan eğitim videolarını izleyip konu eksiğimizi tamamlamak adına çalışalım. Velhasıl yapacak onca şeyimiz var. Tatili önlem bilinciyle yaşayıp, dolu dolu geçirmeye bakalım.

Son Söz

Haydi denilince gönüllü olup kamera karşısına geçen 100 den fazla öğretmene, uyarıları dikkate alıp evde kalan tüm ailelere ve başta eşim olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. En az hasarla, atlatacağız biiznillah.