Devletçe Tasarrufa Gidiyoruz
Merhaba dostlar;
Bu hafta sıcak havanın etkisiyle olsa gerek yoğun bir zam yağmuru yaşadık. Ve canım ülkemin değerli yöneticileri hemen tasarruf tedbirlerini devreye soktu.
Elbette halkına emsal olmak amacıyla ilk önce kamuda tasarruf planını devreye soktu. Evet tahmin edeceğiniz üzere bunu liyakatli alanında profesyonel personelleri aracılığıyla yaptı. Öyle sabahtan akşama fal açarak rastgele alınmıyor kararlar. Biz muz cumhuriyeti miyiz sanki.
Alınan tasarruf tedbirlerinden bir kaçını yazalım burada. Emeklerine yüreklerine sağlık aldıkları oyları nasıl da hak ediyorlar.
Mesela milletvekili sayısı 100'e düşürüldü, vekillerimizin asli görevleri olan iş takibi ve işe yerleştirme görevleri askıya alındı.
Adil olduğundan şüphemiz olmayan ve hiç itiraz duymadığımız kamu ihaleleri, artık şeffaf olarak tv’den canlı yayınlanacak.
Kamudaki makam araçları azaltılacak. Sadece Cumhurbaşkanı ve bakanların makam aracı olup, 2'den fazla olan koruma araçları birbirlerine halat yardımıyla bağlanıp yakıt tasarrufu sağlanacak. Makam aracı kriterleri taşıyan diğer kamu görevlilerine bisiklet alabilmeleri için faizsiz kredi verilecek alamayanlara ise, ücretsiz toplu taşıma kartları verilecek.
Belediyelerin, sosyal sorumluluk gereği açtığı kafelerde, fiyatlar Bodrum, Çeşme'deki özel sektör kafelerinin fiyatlarını geçemeyecek. Ayrıca kamu misafirhanelerindeki restoran fiyatları meclis restoranı fiyatlarını geçemeyecek.
Aynı ürüne 24 saat içinde sadece 1 kez zam yapılabilecek. Hiç bir ürünün vergisi kendi maliyet fiyatından fazla olmayacak.
Asgari ücret sabit olmaktan çıkarılıp, her ay 500 litre mazot fiyatına endekslenecek.
2023 yılı itibariyle artık her günü bayrama dönüşen emekliye kanun gereği tüm günlerde bayram ikramiyesi verilecek.
Yardımcı hizmetlerde görev alan personelin maaşı müdürünün maaşını geçemeyecek...
Evine dönme kararı alan mültecilere teşvik ve tahsis edilmek üzere beyzbol sopası, haydari, oklava gibi ürünlerin satışlarına, comeback vergisi uygulamaya konacak...
Yurt içinde mülk satın almak isteyen yabancı uyruklu kişilerden mülk satış değerinin 5 katı hazineye yatıracak ve emsal değeri üzerinden hesaplanan kira bedeli her ay muhatap belediyeye yatırılacak.
Türk vatandaşlığına geçmek isteyen yabancı uyruklu kişilerin, en az 5 milyon euro değerinde bir iş yeri açması zorunlu hale getirilecek.
Demek isterdim. Olsun yazması bile güzeldi. Nasrettin Hoca'nın da göle maya çalarken dediği gibi "ya tutarsa."
Hadi biraz da gülelim. İşte bu haftanın hikayesi:
"Küçük bir karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı…
Çok çalışır… Çok üretir... Ve bunları keyif içinde yapardı.
Patronu Aslan, Karınca’nın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Bir gün karlılığı ve verimliliği arttırmak için aklına parlak bir fikir geldi.
Eğer Karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı.
Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü Hamamböceği’ni işe aldı. Hamamböceği işe öncelikle bir saat alarak başladı.
Böylece Karınca’nın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı.
Bu nedenle; hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için Örümcek’i işe aldı.
Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamamböceği’nin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı. Hatta ondan üretim hızını ölçen ve karlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti.
Hamamböceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu.
Artık artan ekipmanlar için de bir bilgi işlem departmanı oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri idare etmek için Sinek’i işe aldı.
Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan Karınca bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını sorulan soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu.
Aslan, Karınca’nın bölümünün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üst yöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü Ağustosböceği’ni işe aldı.
Kendi rahatına ve keyfine düşkün Ağustosböceği’nin ilk icraatı ofisi rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu.
Tabii ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrol ve stratejik verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısını işe aldı.
Karınca’nın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz ve mutsuz bir mekana dönüşmüştü. Ağustosböceği, patronu Aslan’ı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti.
Bunun üzerine, Karınca’nın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren Aslan, üretimin ve karlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü fark etti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir Danışman olan Baykuş’u sorunu çözmesi için işe aldı.
Baykuş, Karınca’nın departmanında 3 ay geçirdi. Bu hummalı çalışmanın ardından ciltlerce süren muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu şuydu: “Departmanda aşırı istihdam vardı”.
Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar verdi. Ve elbette, ilk olarak negatif tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz ve çalışma isteğini kaybetmiş olan Karınca’yı işten çıkardı.”
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.