Güneşin Bereketi: Konya Tarımında GES’in Çiftçiye Katkısı
Konya’da tarlaya çıkan bir çiftçiye “en büyük derdin nedir?” diye sorsanız çoğunun cevabı aynı olur: su ve enerji maliyeti. Çünkü sulama pompaları elektrikle çalışıyor, elektrik fiyatı arttıkça çiftçinin gideri katlanıyor. İşte tam bu noktada GES yani güneş enerjisi santralleri devreye giriyor.
GES’in çiftçiye ilk faydası doğrudan cebine yansıyor. Artık pek çok köyde sulama birlikleri küçük ölçekli güneş santralleri kuruyor. Bu sistemler sayesinde sulama için kullanılan elektrik dışarıdan satın alınmıyor, doğrudan güneşten üretiliyor. Böyle olunca da çiftçinin faturası ciddi şekilde düşüyor. Daha ucuza sulama yapan çiftçi, ürününü daha verimli yetiştiriyor, kazancı da artıyor.
İkinci büyük fayda istikrar. Elektrik fiyatları dalgalanıyor, mazot maliyetleri yükseliyor ama güneşin ışığı her gün aynı. Bu da çiftçiye öngörülebilir bir üretim ortamı sunuyor. Yani çiftçi önünü görebiliyor, “bu yıl sulama maliyetim şu kadar olacak” diyebiliyor. Eskiden hep hesap kitap yapmak zorunda kalırken şimdi güneş ona bedava enerji sağlıyor.
Üçüncü fayda, iklim dostu üretim. Tarım, iklim krizinden en çok etkilenen sektörlerden biri. Kuraklık, ani don, aşırı sıcaklar… GES yatırımları ise karbon salımını azaltarak bu yükü hafifletiyor. Çiftçinin toprağı da, suyu da daha uzun süre korunuyor. Böylece sürdürülebilir tarım mümkün hale geliyor.
Ve bir de işin sosyal yönü var. GES projeleri köyde yeni iş alanları açıyor. Panellerin kurulumu, bakımı, enerji yönetimi gibi işler gençlere istihdam sağlıyor. Yani tarımdan kopan gençler köylerini terk etmek zorunda kalmıyor, tam tersine kendi köyünde geleceğini kurabiliyor. GES sadece elektrik üretmiyor, çiftçinin hayatını kolaylaştırıyor, maliyetini azaltıyor, ürününü güvence altına alıyor. Bugün Konya’nın Karapınar’ında, Kulu’sunda, Ereğli’sinde yükselen paneller aslında sadece enerji değil; bereket, umut ve istikrar da üretiyor.