Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Doğruyu bakış açısı mı belirler?

Doğruyu bakış açısı mı belirler?

Sevgili dostlar bu hafta biraz da haddimizi zorlayarak bir parça psikolojiden dem vuralım isterim. Mutlak hatalarımız af ola.

Ne yöne dönersek dönelim, kimi seversek sevelim ve kime kızarsak kızalım, duygunun cephesi ne olursa olsun, olayları kendi penceremizden yorumladığımızı elbet sizlerde fark etmişsinizdir.

Yaşanmış bir olayın şahitleri konuştuğunda, her birinin farklı bir detayın üzerinde durduğunu görebiliriz.

Bir nesneden bile bahsederken, kimi faydasından, kimi renginden, kimi malzemesinden, kimi eksik yönlerinden bahsediyor.

Kimi olumsuz duygular içinde, kimi nötr, kimi ise keyifli bir anını yaşıyor oysa.

Aslında o nesne üzerinden kendini anlatıyor olacak. Hayata bakış açısını böylece anlamak mümkün olacak.

Yazar Judi James Beden Dili isimli kitabında “Mutlu olduğunuz zamanlarda, bütün dünyanın daha güzel göründüğünü hiç hissettiniz mi? Oysa sizin bakış açınız dışında, gerçekte hiçbir şey değişmemiştir.” diyor. Belki de konumuzu en net ifade bu olsa gerek.

Aşık bir insanın, sevgilisine kırmızı bir gül verirken onun ne muhteşem bir şey olduğunu düşünüp, ayrıldığında ya da kavga ettiğinde o gülün aslında dikenlerinin de olduğunu fark etmesi gibi. Oysa gül aynı gül…

Ya da nasıl ki, güneş her sabah aynı şekilde doğar, güneş aynı güneştir ama dün harika ışıklar saçarken, bugün kapkara gelir gün ışığı gözümüze. Oysa güneş aynı güneş.

Gibi..

Şunu da atlamak gerekir. Bu hepimizin yaşadığı normal ruh haliyle birlikte, birde hayata daima bulunduğu ruh halinden bağımsız, her durumda hayata kirli pencereden bakan karakterler vardır ki, bu kişiler gerçekten uzman kişilerin inceleme alanına girer. Biz sadece bir hikaye ile örnekleyip, işi ehline bırakalım.

"Genç bir çift yeni bir mahalledeki evlerine taşınmışlar. Sabah kahvaltı yaparken, komşu da çamaşırları asıyormuş.

Kadın eşine:

-“Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor,” demiş.

Eşi ona bakmış bir şey söylememiş.

Kadın, komşunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.

Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşunun çamaşırlarının temiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış.

-“Bak demiş” kocasına,

-“Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba?”

-“Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim” diye yanıt vermiş eşi.

Yaşamda böyle değil midir?

Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır. Birini eleştirmeden ve hemen yargılamadan önce zihin durumunuza bakmak ve “iyi” olanı görmeye hazır olup olmadığımızı fark etmek güzel bir davranış olabilir"

Tıpkı parmak izlerimiz gibi zihnen ve ruhen de özel ve farklı yaratılmışız. Bu özel yapımızla, her birimiz aynı olaya farklı açıdan bakabiliyoruz. Ancak bilmeliyiz ki doğru tek, bakış açımız farklı.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi