Engelli Rodrigo'nun Şaheseri
Sevgili dostlar; bu hafta görme engeli ile dünyanın en tanınmış gitar konçertosunu besteleyen bir müzisyenden bahsedelim isterim.
Engelli bestekarlardan bahsederken ilk akla klasik müzikle ilgilenen hemen herkesin aklına Beethoven gelir. Üstat işitme engellidir. Hatta besteci, meşhur 9. senfoniyi sağırlık döneminde bestelemiştir.
Bugün bahsedeceğimiz engelli üstat ise Joaquin Rodrigo.
22 Kasım 1901 tarihinde ailesinin onuncu ve son çocuğu olarak İspanya'nın Valencia şehrinde doğar. Kader Rodrigo'nun ağlarını doğduğu gün örmeye başlar.
Henüz, üç yaşına geldiğinde ispanya' da baş gösteren difteri salgınında gözlerini kaybetmesinin ardından ailesi tarafından müziğe yönlendirilmesi ile büyük başarıya imza atacağı yazgısı belirlenmiş olur.
Paris'te geçirdiği yıllar, üstadın sadece müzikal diline değil, yüreğine de derin bir çentik atar. Yüreğine kazınmış olan bu çentiğin adı piyanist Victoria Kamhi’dir. Her ne kadar Victoria 1905 yılında İstanbul’da doğmuş olsa da kökleri İspanya'ya dayanmaktadır.
II. Dünya Savaşının arifesinde Paris sokaklarında savaş öncesi sıkıntının kekre tadını verdiği, yokluk ve yoksulluk yıllarında Victoria 7 aylık hamiledir.
Victoria bir sabah aniden acılar içinde kıvranmaya başlar. Hastaneye kaldırılır ve bebeğini kaybeder... Victoria hastanede ölüm kalım mücadelesi verirken, Rodrigo evdeki piyanonun bașında endişe dolu duygusal gelgitler içinde tuşlara basmaktadır. Rodrigo'nun zihninin kıvrımlarında yer alan Aranjuez Bahçeleri, Guernica bombalaması, 7 aylıkken kaybettiği bebeğinin acısı, yokluk ve yoksulluk nedeniyle sattığı piyanosu notalara dökülür.
Rodrigo ve Victoria II. Dünya Savașı’nın başlamasından 2 gün önce yeniden İspanya'ya dönerler. Rodrigo'nun tahta bavulunda Maza'nın meydan okumasına karşılık kaleme alınmış olan bir gitar konçertosu bulunmaktadır. Konçertonun adı "Concierto de Aranjuez" dır, yani bildiğimiz adıyla
Rodrigon'un Gitar Konçertosu'dur.
Rodrigo'nun 1939 yılında, gözleri görmediğinden eşine bölümler halinde yazdırdığı “Concierto de Aranjuez”, işte bu iç savaş ortamının eseridir. Konçerto, altı yüz bin kişinin öldüğü iç savaşı, cephelerde faşizme karşı direnen devrimcilerin umutlu coşkusunu ve sonrasında yönetimi ele geçiren diktatör Franco'nun kendi halkına yaşattığı acıları ve yaptığı zulümleri anlatır.
Evet sevgili dostlar köşemde imkanlar ölçüsünde, engelli bireysel başarılardan bahsetmeye çalışıyorum.
Bana göre tüm insanların bir köşesinde bir engeli var. O halde uzuv eksikliklerinde değil engel. Beynimizde, düşünce yapımızda hayata kattığımız değerimizde.
Yüzyıllar sonra bile tanınıyor, hatırlanıyorsan, ayakkabı yerine tekerlerin yere basıyorsa, gözün, kulağın algıya kapalıysa ne olur? Dünyayı bu gün terk ettiğinde, yarın unutuluyorsan ne olur?
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.