Fahri İktisatçı
Her asgari ücret açıklandığında, kenarda köşede görürüz; asgari ücretle çalışan bir Alman, maaşıyla şu kadar benzin alır, Fransız bu kadar ekmek alır, Hollandalı şu kadar et alır, bizde ise şu kadar ekmek, kömür, çeyrek altın alınır... diye süregelen hesaplar yapılır.
Bu hesaplama cetveline bakan canım ülkemin asgari ücretlisi, kalkınmışlık seviyesini, kişi başına düşen milli geliri, GSMH’yi, TÜİK verilerini, açlık sınırı, yoksulluk sınırını, enflasyon vb. kavramları hiç iktisat dersi almamış bile olsa kabaca bir mali tablo çıkarabilir. Asgari ücretli, aynı zamanda fahri iktisat mezunudur yani. Bunu başarabilen bir millet daha var mı bilmiyorum?
Asgari ücretlinin tüm bu hesaplamalardaki profesyonelliği sayesinde bu ücretle ay başını getirebildiğine inananlardanım.
Bir de olayın uluslararası boyutu var tabi, en kısa ifadeyle, Amerika bize kızdığında gözümüzü ilk olarak buradaki mal varlığına el koyarım, ikinci olarak da doları yükseltirim diyerek korkutur, bizim asgari ücretli bu tehditlere hiç prim vermez. Çünkü orada bir malı mülkü yoktur, zaten maaşını da dolarla almıyordur, bu sebeple Amerika ve Avrupa korkutacak başka formüller geliştirmelidir. Bu metot hangi kesimi korkutur bilmem ama asgari ücretliyi teyit geçer.
Konuyu kısa bir hikayeyle bağlayalım;
Asgari ücretle yaşam süren amca gün gelmiş emekliye ayrılmış, daha ince hesap ve ayar gerektiren emekli maaşıyla yaşamaya devam ediyor, Amca yaşlılıktan olsa gerek bir gün, hiç yolunu bilmediği bütçesinde öyle bir gider kalemi olmayan, doktora gitmek zorunda kalıyor.
Doktor, amcacığım safra kesenizde 2 taş var der, amca hiç istifini bozmaksızın, muzip bir gülümsemeyle, bir yastıkta kocasınlar kira istemiyorum der.
Bu şartlarda mutluluğu yakalamış, esprili amca şunu diyor olmalı; mutluluk, yaşadığın hayat tarzında değil, hayata bakış tarzında.
2021 huzur, sağlık ve mutluluk getirsin hepimize.
Kalın sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.