Hani spor, barış, kardeşlikti?
Bu yıl 13. sü düzenlenen 2022 Paralimpik Kış Oyunları, 49 ülkeden 650'nin üzerinde sporcu katılımıyla Çin' de yapıldı. 4 Mart' ta başlayan oyunlar, 13 Mart'ta başkent Pekin'de düzenlenen kapanış töreniyle sona erdi.
Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) Rusya'ya yaptırım açıklayan son spor kuruluşu oldu. Pekin'deki Kış Paralimpik Oyunları'nın başlamasına 24 saat kala tavrını değiştirerek Rusya ve Belarus'tan atletlerin yarışmalara katılımını yasakladı.
Oyunlarda, Rusya'dan 71, Belarus'tan 12 sporcunun mücadele etmesi bekleniyordu. Rusya’nın Ukrayna’ya, Belarus destekli yaptığı saldırı nedeniyle olağanüstü toplanan ve yaptığı açıklamayla bu ülkelerin sporcularının oyunlarda tarafsız statüde mücadele edebileceğini duyuran Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) kararından döndü.
Oysa, IPC’nin yaptığı ilk açıklamada, “Spor ve siyasetin birbirine karışmaması gerektiğine inanıyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.
Fakat ardından IPC’den farklı bir Rusya ve Belarus kararı çıktı. IPC yaptığı ikinci açıklamada, Rus ve Belarus'lu sporcuların 2022 Pekin Paralimpik Kış Oyunları’na katılamayacağını açıkladı.
Velhasıl spor, siyasete karışmadı, kurban verildi.
Rusya ve Belarus liderlerinin ve hükümetlerinin yol açtığı savaşın faturası hiçbir günahı, vebali olmayan, dört yıldır bu oyunlar için canla başla çalışan, hazırlık yapan engelli sporculara ve spor adamlarına çıkarılmış, filler tepişirken çimenler ezilmiş oldu.
Ne garip ve bir o kadar da trajikomik bir ikilemdir ki, bu savaş sona erdiğinde her iki cephede de ortaya çıkacak engelli grupları rehabilitasyon amaçlı bu müsabakalarda karşı karşıya gelecekler.
Elbette, ortada bir savaş yaşanırken, insanlar ölürken, bedenler parçalanırken, analar ağlarken sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler düzenlemek zordur. Ancak akan kanı, halkları birbirine yaklaştırarak durduracak olan da bu organizasyonları artırmaktır.
Dünyaya yön veren liderler, kurullar, komisyonlar, spor federasyonları, tüm aklı evveller... Bu engelli gençler Rusya'da, Belarus'ta doğmayı kendileri seçmedi ya da savaşı onlar çıkarmadı, onlar sadece spor yapmak istedi.
Onlar sporun evrenselliğine sevgi, barış, kardeşlik, dostluk iksiri olduğuna inanarak, izleyenlere de bu hissi yaşatmak için istediler bu oyunlara katılmayı, nereden bilecekler sporla siyasetin ortalık süt limanken birbirlerine karışmadıklarını.
Ekonomik yaptırımlar, kısıtlamalar, silah alıp vermeler vs. oynadığınız satrançta bir şeyler kazandıracak, kaybettirecek olabilir. Ancak sporcuyu, hele de yaşama tutunmak için sporu seçen engelliyi, sırf uyruğu gerekçesiyle müsabakadan menetmek savaşın sonlanması için nasıl bir kazanım sağlayacak çok merak ediyorum. Kazananı, kaybedilen canları sayarak değil de sadece skor tabelasında belirleyeceğimiz bir dünya ümidiyle...
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.