Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

İstikbale ışık tutanlar

İstikbale ışık tutanlar

Türkiye'de 23 Şubat 1994'te dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i aramasıyla ülkemiz cep telefonuyla tanıştı.

2019 yılı BTK rakamlarına göre ülkemizde, aktif akıllı cep telefonu sayısı 78.9 milyon, geçen yıl pandemiye rağmen sadece kayıtlı satılan akıllı telefon sayısı 10 milyondan fazla.

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği, 2018 yılı sonu itibarıyla, kabaca 5.28 milyar insanın mobil aboneliği olduğunu, 2020 de ise aktif cep telefon sayısının dünya nüfusundan fazla olduğunu belirtmiş.

Gelelim şimdi bu rakamları neden verdiğimize;

  1994 yılında Aselsan da 30 kişilik mühendis gurubu, yerli cep telefonu için çalışmaya başladı. 1919 marka yüzde yüz yerli telefonu ürettiler.

Henüz, o yıllarda Nokia, Ericsson ve Motorola markaları var (Samsung, Iphone yok). Dünyada telefon üreten 9 ülkeden birisi Türkiye'dir.

 Piyasaya ilk parti 500 adet sürülür, ilk dışarıya ihraç Azerbaycan ve Kıbrıs'tır ve diğer ülkeler izler. 3 ayda 10 ülkeye 5000 den fazla ihraç olur. İngiltere'de teknoloji fuarında Aselsan 1919 birinci seçilir, o tarihte ilk titreşim özelliği bu telefondadır. Ardından 1920 ve 1923 geliştirmek için kolları sıvarlar,

1997 yılında Nokia dan bir mühendis getirtilir ve aksilikler başlar. Patent daha çıkarılmadığı için rakip firmalar uluslararası mahkemelere başvururlar ve davaları kazanırlar, dönemin hükümeti Aselsan'a sahip çıkmaz. Çok geçmez, bu telefon bir anda anlamsızca piyasadan kaybolur. Sonraları ortaya çıkar ki, telefon satış dağıtım pazarı tek başına kendinde olan, büyükçe holdinge bağlı bir kuruluş, Aselsan değil de Nokia'yı bayilere dağıtır. Aselsan'ı depolarda tutar. Depodaki Aselsan'ların parasını da Nokia'dan alıyor. Türk istihbaratı dahi bu telefonu kullanır, dış ülkelerin bu telefonları dinleme yapması imkânsızdır.

 Ve özetini geçtiğim Aselsan 1919' un ömrü böylece son bulur.

Yine yakın tarihinde, bir fizik konferansına katılmak üzere İstanbul'a giderken uçakları düşürülen nükleer fizikçilerimiz. O uçak düşürülmeseydi, Türkiye bugün CERN'de asil üye olurdu. Türkiye, toryum yarışında dünyada liderler arasında olurdu. 

Haberdar olduğumuz, ya da hiç haberimiz olmadan kaybettiğimiz niceleri...

Vatan hainliği deyin,sahipsizlik, ilgisizlik ihmal deyin..

Adına ne derseniz deyin. Gerçek olan şu ki, bu gün dünyada lider olmamız gereken sektörlerde, yazık ki global şirketlerin, en güzel pazarlarından biriyiz.

Bugün de uzun süre dolandırılarak, milyonları çöpe giden, ayrıca yanlış yada eksik bilgileri sonucu, onlarca şehit vermenize sebep olan, İsrail'in heron serüvenimizin ardından, 2007 yılından bu yana, her geçen gün gelişen ve silahlı kuvvetlerimize emsalsiz güç katan, yerli İHA ve SİHA'larımızla övünüyoruz.

Bugün; Doğu Akdeniz'de, Karabağ' da, Suriye’de, Irak'ta, en önemlisi pkk ve türevlerinde, etkin ve etkiliysek, bunun baş mimarı, 35 kişilik Türk mühendislerinden oluşan ekip ve Baykar Makina -Kale Grubu ortaklığıdır.

Umarım tarih tekerrür etmesin. “Türk Mühendislerinin alnında Cumhuriyet'in İstikbalini aydınlatan ışık parıldar.” sözü ile Mustafa Kemal Atatürk; akıl, irade ve ahlaki davranışlarıyla dünyaya timsal olacak mühendislerimize verdiği önemi en güzel şekilde anlatmıştır.

Ve sevgili dostlar, devletimize düşen bu mühendislerin, Google, Microsoft,, Apple, Pfizer gibi çokça sayabileceğimiz global şirketlere kaptırmadan, onlara gerekli yaşam standardını, güvence ve güvenliklerini sağlamak, yurtta kalmalarını teşvik edici tedbirler almak gibi klasik tavsiyeleri bulunduktan sonra,  asıl zor olan bizlere düşen kısmı, (çünkü millet olarak yükseleni aşağıya çekmek gibi kronik bir problemimiz var) Siyasi, ideolojik kaygılardan uzak, her kim bu ülke için elini taşın altına koyup,istikbalimiz için, bir tuğla yerleştiriyorsa, Atatürk'ünde emrettiği üzere, Cumhuriyetimize ışık tutan değerlerimize, ötekileştirmeden sahip çıkmaktır.

Dünya üzerinde söz sahibi, güçlü devlet olmanın ilk şartı, bu değerlere sahip çıkmak, korumak, kollamaktan geçer. Çok da zor olmasa gerek. 

Kalın sağlıcakla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi