Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Yaşlanmanın doğurduğu ihtiyaçlara

Yaşlanmanın doğurduğu ihtiyaçlara

Yaşlanmak ya da daha doğru tabir ile yaş almak hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Ömrü olan herkes doğar, büyür, yaşlanır ve ölür… Doğanın, insan tabiatının ya da yaradılışımızın temel işleyişidir bu.

Her on yılda insanların yaşamı bir yıl daha uzamaktadır ve günümüzde ortalama yaşam ömrü 80 yaş civarında gerçekleşmektedir. Özellikle emeklilik ve yaşlılığın bahsedildiği 65 yaş itibarı ile insanlarımızın her birinin gerek yaşadıkları kronik hastalıkların artışı, gerekse üretkenlik kaybı ile birlikte yaşanabilecek çeşitli sağlık sorunları ve sosyal eksiklikler ile birlikte bakıma muhtaçlığın artışı dikkati çekmektedir. Gerek yaşlanma ile ortaya çıkan bakım ihtiyacı, gerekse de kontrolsüz ve sağlıksız doğurganlık ile engelliliğin artışı ülkelerin sosyal devlet olma istekliliklerinde ekonomik yetersizlikleri de beraberinde getirmektedir.

Şu an ekonomik olarak gelişmiş kabul edilen ülkelerin en büyük zorluklarından birisi haline gelen insan bakım ihtiyaçlarının belirginleşmesi çağımızın en büyük sorunlarında birisi konumuna yükselmiştir. Dünya Sağlık Örgütü halk sağlığı sorularının ilk beşi içerisinde yaşlanmanın doğurduğu ihtiyaçlara yer vermektedir. Bu ihtiyaçların karşılanmasında ülke politikası, iş gücü temini, kurumsal kapasiteler ve imkânlar, bakım hizmetlerindeki yeterlilikler ve finansman temini gibi bakım ekonomisindeki birçok temel başlığa yönelik iyileşmenin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Nesillerden beri ülkemizde yaşlı ve engellilere bakım kültürü, diğer ülkelerden çok daha farklı iken, günümüz ekonomik ve sosyal şartlar gibi gerekçelerle artık çağa uyma zorunlulukları baş göstermiştir.

Ülkemizde yaşlılar, engelliler ve bakıma muhtaç diğer bireylerimiz için evde veya kurumsal bakımın ihtiyaçlarına yönelik kurallar ve mevzuatlar, hizmetler ve iş gücü temini gibi konuların iyileştirilmesinde ihtiyaçlar büyüktür. Ülkemizde bakım sektöründeki bakıma muhtaç tüm bireylerimizin çok büyük kısmı maalesef niteliksiz, eğitimsiz, aynı kültürlerden gelmeyen, kayıt dışı olarak ülkemizde çalışan insanlara teslim edilmiştir.

Dünyanın en genç nüfuslarından biri olmakla öğündüğümüz ülkemizin genç nüfusunun eğitilmek suretiyle bakım sektöründe rol almamasının nedenleri iyi araştırılmalı, iyi anlaşılmalı ve ihtiyaçlara yönelik sürdürülebilir milli çözümler üretilmelidir. Her bireyimizin insan onuruna yakışır şekilde yaşam ve bakım hakkı vardır.

Akademilerimiz, özel kuruluşlarımız, devletimiz el ele vererek ülkemizdeki bakım ihtiyaçlarını yeteri düzeyde karşılayacak ulusal bir modele ivedilikle geçmek zorundadırlar.

Tüm dostlara gönüllerince bir yaşlılık dönemi diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi