Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Yine Bir 10-16 Mayıs Farkında mıyız?

Yine Bir 10-16 Mayıs Farkında mıyız?

Bu haftaki konumuza geçmeden önce değerli okurlarımdan bir ricam olacak. Şu an içinde bulunduğumuz 10-16 Mayıs Haftası ve 3 Aralık tarihleri bir kutlama günü değildir. Birçok iletişim organlarında "engelliler haftanız/ gününüz kutlu olsun" mesajlarını sizler de görüyorsunuzdur. Tahmin edeceğiniz üzere ortada kutlanacak bir olay yok, bu sadece bir farkındalık oluşturma gününden ibaret.

Sizlerden bu kutlu olsun yerine farkındalık söylemlerin yaygınlaşması konusunda desteklerinizi rica ediyorum.

Konumuza gelince; nedir bu farkındalık haftası?

10-16 Mayıs Engelliler Haftası, Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında alınan bir kararla 156 ülkenin imzasıyla resmileşmiş ve her yıl bu tarihlerde çeşitli etkinlikler düzenlenerek farkındalığı artırmayı amaçlamaktadır.

Engelliler haftasının anlamı ve önemi nedir?

Engelliler Haftası süresince engellilerin sorunları, eğitimi, istihdamı gibi konuların üstünde durulmaktadır. Radyo, televizyon, gazete ve sosyal medya paylaşımlarında bu konular hakkında programlar yayınlanmakla, etkinlikler düzenlenmekte, okullarda aynı şekilde bu konuya dikkat çekilmektedir.

Ülkemizde yaygın olarak uygulanmasa da Birleşmiş Milletler şu şekilde bir program takvimi uygulanmasını tavsiye etmiştir.

10 Mayıs Engelliler Haftasının açılışı

11 Mayıs Görmeyenler günü

12 Mayıs İşitme ve Konuşma Kusurluları günü

13 Mayıs Ortopedik Engelliler günü

14 Mayıs Zeka ve Ruhsal Engelliler günü

15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar günü

16 Mayıs Engelliler Haftasına genel bakış.

3 Aralık tarihi de, 10-16 Mayıs tarihi de BM tarafından belirlenmiş olup, aslında dünya ülkelerinin konuya ne denli önem verildiğinin göstergesidir.

Peki, ülkemizde durum ne aşamada?

2022 yılına gelindiğinde engelli problemlerinin çözümü için hangi aşamadayız?

Bu sorumluluk, büyük ölçüde yasama erkinde, bu erk kapsamlı olmasa da bir adım atmış, 2005 yılında bir engelli yasası çıkarılmış. İdarede nasıl bir yol izleyeceği konusunda ilkeleri netleşmemiş şekilde bir yol izlemeye gayret gösteriyor. İlkeleri netleşmemiş derken anlaşılması açısından engelli sosyal yardımları, engelli raporu oranlarını tespit metotları, ÖTV muafiyetli araç alımı başlıklarındaki değişkenlikleri örnek verebiliriz.

Ancak yasa doğal olarak yürütmede birçok görev ve sorumluluğu belediyelerimize yüklemiştir.

Ancak inkar etmemek gerekir ki, belediyelerimizin birçoğu önemli bir farkındalık oluşturamasalar bile bir farklılık oluşturmuş durumdalar. 2005 yılından bu yana geçen 17 yıllık süreçte odun, kömür, makarna, un yardımı yapma aşamasını geçmiş, yeni şeyler söylemek lazım ilkesini benimsemeye çalışmaktadır.

Bu farkındalık haftasında belediyelerimizde, özellikle pandemi sürecini saymazsak, son birkaç yıldır öyle kapsamlı programlar görmüyoruz artık, vakit ayırabilen belediye başkanları (canla başla bu konuda elinden geleni yapan, imkanlarını seferber eden başkanlarımızı tenzih ederek) çoğunlukla en yakınlarındaki engelli STK'larına uğrayıp, bir bardak çay içip, birkaç fotoğraf paylaşıp orada hazır bulunan engellileri kutlayıp... pardon sorunlarını dinleyip, sekreteryasına "bakın bu konu önemli bunu not alalım arkadaşlar" şeklinde ciddiyetini belgelendirerek, görevini yapmış olmanın huzuruyla bir sonraki programına geçmektedir. Onlara da sitem etmiyorum aslında. Haklılar, herhalde mikrofona ve kameraya erişim kudretindeki bu engelli dostu erkan, kendini tekrardan sıkılmış olsalar gerek.  Dedim ya yeni şeyler söylemek lazım.

Sonuç olarak, bizler de kendimizi tekrardan ibaret kalıyoruz hal böyle olunca, gönül ister ki engellilerin ana problemleri çözülmüş, artık münferit, ufak tefek problemleri gündemimize taşıdığımız problemlerin olduğu bir ülkede yaşayalım.

Sevgili dostlar, gerek yönetici olarak, gerek birey olarak engellinin toplumda etkin ve söz sahibi olmasını isteme konusunda şayet samimiysek, engelli bireye, ne yapamıyorsun? Sorusu yerine, neler yapabilirsin? Yaklaşımını benimseyelim. Bunu başarabilirsek, çoğu sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağını göreceğiz.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi