Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri…
Ülkemizde kültür ve sanat alanında pandemiye rağmen güzel şeyler oluyor. Salgın döneminde özellikle teknolojinin imkanlarından yararlanmak adına oluşturulan sanal müzecilikte 33 müze sanal uygulamaya dahil olarak online gezilebilmekteydi. Diğer taraftan da birçok yeni müzenin açılışları gerçekleştirildi. Bu kapsamda açılan yeni müzelerde Avrupa’nın en iyilerine layık görülerek kültür alanında da fark yarattı.
1977 yılından beri yılın müzesi ödülü (EMYA)Avrupa Konseyi himayesinde Avrupa Müze Forumu (EMF) tarafından her yıl verilen en uzun soluklu ve Avrupa'nın en prestijli müzecilik ödülüdür. Avrupa Konseyi üyesi 47 Avrupa ülkesinde yeni açılan veya geçmiş iki sene içinde modernleşmiş veya genişlemiş herhangi bir müze ödüle aday olabilir. Yılın müzesi ödülü'nün amacı Avrupa'da müze açısından mükemmelliği övmek ve uluslararası müzecilikte yenilikçi süreçleri teşvik etmektir. Ödül; kitleleri çeken, eşsiz bir atmosfere, yaratıcı yorumlama ve sunuma, eğitim ve sosyal sorumluluk gereği bir yaklaşımla ziyaretçilerini karşılayan en doğrudan katkıda bulunan bir müzeye verilir.
EMYA iki tipte müzelere verilmektedir.
1-Geçtiğimiz iki yıl boyunca modernizasyon geçirmiş veya genişletilmiş kurulu müzelere,
2-Geçen iki yıl içerisinde yeni kurulmuş müzelere,
Avrupa Müze Forumu tarafından müzelere diğer ödüller de verilir: Avrupa Parlamentosu Ödülü, Kenneth Hudson Ödülü ve Stilletto Ödülü.
Avrupa Yılın Müzesi Ödülü; Eşsiz atmosferi, yaratıcı sunumlarıyla ziyaretçilerini etkileyen, eğitim ve sosyal alanlarda sorumluluk üstlenen müzelere verilen ana ödül.
Kenneth Hudson Ödülü; EMYA kurucusu onuruna, olağanüstü bir başarıya imza atarak müzeciliğin toplumdaki rolünü üst düzeye taşıyan müze, kişi, proje veya bir gruba verilen ödül.
Siletto Ödülü; Son iki senede müzeciliğin toplumsal kalitesini artırmak amacıyla gönüllülük girişimlerini en iyi destekleyen müzeye verilen ödüldür.
Özel Ödül; Avrupa’daki müzelerin yeni ve gelişmiş bir hizmet anlayışını öğrenebilecekleri, örnek müzelere verilen özel ödüller.
Koronavirüs salgını sebebiyle geçen yıl düzenlenemeyen yarışmada 2020 ve 2021 yılı için ödüle değer görülen müzeler YouTube'da çevrim içi olarak geçen hafta ilan edildi ve “Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri" sahiplerini buldu. Troya Müzesi 2020 yılı için, Odunpazarı Modern Müzesi de 2021 yılı için "Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü"nü aldı. Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi de aynı yarışmada "2021 Silletto Ödülü"nü almaya hak kazandı.
Ödül alan bu üç müzemizi kısaca tanıyalım.
Odunpazarı Modern Müzesi;
Türkiye’den ve dünyadan modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği bir müze. Eskişehir’in tarihi Odunpazarı evlerinin arasında yer alan OMM binası, dünyaca ünlü mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates (KKAA) tarafından tasarlandı; kendisi de Eskişehirli olan mimar ve koleksiyoner Erol Tabanca tarafından hayata geçirildi. Odunpazarı Modern Sanat Vakfı, kültür ve sanatın toplumla buluşarak yaygınlaştırılması, sanat eğitiminin geliştirilmesi, sanatsal ve kültürel üretimlerin desteklenerek kültür değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılması ekseninde gerçekleştirilecek faaliyetlerle toplumun kültürel, sosyal ve sanatsal hayatının gelişimine katkıda bulunmak amacıyla 2019 yılında kuruldu. Dünyanın pek çok yerinde fark yaratan projeler gerçekleştiren mimarlık ofisi, mümkün olduğunca az beton kullanması ve ahşap, taş, kağıt gibi doğal malzemelere ağırlık vermesi ile biliniyor. Aralarında Tokyo’da 2020 Yaz Olimpiyatları için tasarladığı stadyumun da yer aldığı çok sayıda sosyal kompleks, müze, iş merkezi, konut ve eğitim kurumu KKAA’nın imzasını taşımaktadır.
Kengo Kuma and Associates, felsefesini “Doğa ile mimariyi, ‘bina’ ve bulunduğu ‘lokasyon’ arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlayacak şekilde harmanlamak” olarak tanımlıyor. Odunpazarı bölgesinin tarihi dokusunu çağdaş bir bakış açısıyla buluşturuyor. Odunpazarı sivil mimarisi, Osmanlı kubbe mimarisi ve geleneksel Japon mimarisinden esintiler taşıyan müzenin mimarisinde dört ana unsur ön plana çıkıyor: Geometri, ışık, kümelenme ve ahşap. Basit geometrik çizgilerin karmaşık görüntülere dönüşmesi, mekana süzülen nitelikli ışık, tek bir çizgiyi takip etmeyen formlar ile sıradanlığı kıran mimari kümelenme ve Odunpazarı’nın tarihi dokusuna gönderme yapan ahşap yapı sistemi, müze mimarisinin ilham kaynaklarını oluşturuyor. Müze, gündüz olduğu kadar gece de semte hayat veriyor ve etkileyici mimarisiyle şehrin simgesi olarak anılıyor. 7 Eylül 2019'da açılan müze binası, bölgedeki diğer kent müzeleri ile birlikte bir müze meydanı yaratarak buluşma noktası haline geliyor.
Troya Müzesi;
Çanakkale İli, Merkez İlçesi’ne bağlı Tevfikiye Köyü sınırları içinde yer alan, UNESCO’nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı, Troya Antik Kenti girişinde yer almaktadır. 3.000 m2 sergi salonu, 11.200 m2 kapalı alana sahiptir. İnşasına 2013 yılında başlanılmış, 2015 yılında duran çalışmalara 2017 yılından bu yana devam edilmiş ve 2018 yılı Ekim ayında müze ziyarete açılmıştır.
Müze ziyareti rampadan inerken başlamaktadır. Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya’nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatılmaktadır. Müzenin giriş alanı olan, Troas ve çevresini konu alan sirkülasyon bandında ise devam eden sergi katları öncesinde ziyaretçiye bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, “neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon” gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılmaktadır. Eserler taş (mermer), heykel, lahit, yazıt, sunak, mil taşı, paleolitik balta ve kesiciler vb., pişmiş toprak seramikler, metal kaplar; altınlar, silahlar, sikkeler, kemik obje ve aletler, cam bilezikler, süs eşyaları, bardak, koku şişeleri, gözyaşı şişelerinden vb. oluşmaktadır. Müze bahçesinde, peyzaj ile birlikte taş eserler de, lahit, sütun, steller, sütun başlıkları vb. bütünlük oluşturacak şekilde sergilenmektedir. Müzede ayrıca görsel grafik tasarımlarla birlikte diorama (anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) dokunmatik ekran ve animasyonlarla sergi ile anlatımları yapılmaktadır “Çanakkale Arkeoloji Müzesi” içindeki tüm eserler taşınmış olup “Troya Müzesi” olarak; 18.03.2019 tarihinde resmi olarak açılmıştır.
Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi;
İş insanı Kenan Yavuz, doğup büyüdüğü Bayburt’un Beşpınar köyünde 4.500 m2 kapalı, 10.500 m2 açık alan olmak üzere toplam 15 bin metrekare üzerinde 2013 yılında kültür evi kurmuştur. Daha sonra yaklaşık 6 yıl kültür evi olarak hizmet veren mekan, gelişimini büyük ölçüde tamamlayarak 2019 yılında "Resmi Özel Müze" statüsü kazandı. Müze, koronavirüs salgınına rağmen yaz döneminde 12 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Geçmişten günümüze köy yaşantısını anlatan müzede unutulmaya yüz tutmuş köy hayatı ve köy yaşamında kullanılan eserler sergilenmektedir. 2020 yılında Avrupa yılın müzesi ödülleri yarışmasında finalist olan müze, koronovirüs salgını nedeniyle yapılamayan yarışmada geçtiğimiz hafta Siletto Ödülü’nü almaya hak kazanmıştır.
Müzeciliğin gelişmesinde destekleri olan baştan Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ülkemizin kültürel zenginliklerine katma değer katan ve özel müzelerle kültürel yaşantımızı zenginleştiren değerli şahsiyetlere de teşekkürü bir borç biliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.