Yeni yılın ilk aylarında ülke olarak yaşadığımız afetlerde şu gerçeği bir kez daha gördük: “AFET AFFETMEZ”

Afet bir olaydan ziyade bir olayın doğurduğu sonuçtur. Maalesef afet coğrafi bölge, demografik yapı gözetmeden yaşanan ortamdaki tüm canlıları etkiliyor. Milletçe canımız acıyor.

Afetlerin doğurduğu sonuçlara bakıldığında; en başta can ve mal kaybına neden oldukları görülmektedir. Can kayıpları insan ve hayvanların ölmesi; mal kayıpları ise eşya bina ve tarım alanlarında meydana gelen zararlara verilen genel bir isimdir.

Afet doğal afetler ve insan kaynaklı afetler olarak ikiye ayrılmaktadır.

Doğal afetler; Yavaş gelişen doğal afetler (erozyon, kuraklık, iklim değişikliği, şiddetli soğuklar, aşırı sıcaklar, kıtlık vb.) ve Ani gelişen doğal afetler (deprem, seller, su taşkınları, toprak kaymaları, kaya düşmeleri, çığ, fırtınalar, hortumlar, volkanlar, yangınlar vb.);

İnsan kaynaklı afetler ise; kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer (KBRN) kazalar, endüstriyel kazalar, orman yangınları, aşırı kalabalıktan meydana gelen kazalar, göçmenler ve yerlerinden edilenler ile küresel ısınma vb. olarak gösterilebilir.

Aslında bu konuda bilim adamları ve gönüllüler alarm verircesine uyarıyorlar, ama gündem o kadar siyasetle meşgul ki maalesef ne zaman bir afet yaşansa o zaman herkes konuşuyor, konuşuluyor. Ama şu gerçek hiç kaybolmuyor: “AFET AFFETMEZ”.

Nitekim son depremde 42 vatandaşımızı, çığ düşmesinde 38 vatandaşımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum, Allah’ım daha beterinden korusun inşallah.

Dünya genelindeki doğal afetler ele alınınca, 31 çeşit doğal afetin 28 tanesinin meteorolojik afetlerin oluşturduğu görülür. Ama bu konuyla ilgili pek çok kamu kurum ve kuruluşunda Meteoroloji Mühendisi çalıştırılmamaktadır. (AFAD Başkanlığında ya da İl Müdürlüklerinde Meteoroloji Mühendisi çalışmakta mıdır?)

Meteoroloji sadece hava tahmini yapan bir kurum değildir. Meteoroloji bilimi atmosferde meydana gelen olayları nedenleriyle birlikte inceleyen bir bilim dalıdır. Afetten en az zarar görmek için, Afet ve doğa olaylarının tahmini ve alınacak önlemlerin zamanında alınması konularının ne kadar önemli olduğunu benim tekrar anlatmama gerek yok sanırım.

Dikkat ederseniz Afetler onları unuttuğumuzda ortaya çıkmaktadır. Onun için başta medya ve gönüllü kuruluşlar olmak üzere afet gerçeğini unutturmamak için hep birlikte çaba harcamalıyız. Afeti unutursak o bir biçimde bizi hatırlatır.

Yok eğer ne yapalım bu yaşananlar kader deyip boyun eğersek, Allah (c.c)’nin yüce kitabı Kuran-ı kerimde aşağıda yaptığı uyarıları hatırlayalım ve aklımızı başımıza alalım:

Rahman Suresi 7-8. Ayette mealen: “Göğü o yükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız.”

Rum Suresi 41. Ayet mealen: “İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.”

Ne diyelim daha başka nasıl uyarılır ki?

Bize düşen sadece dua etmekse: Allah’ım bizi, memleketimizi, milletimizi her türlü felaketten ve afetlerin zararından koru, rahmetini yardımını üzerimizden esirgeme, bizi afetleri unutturma gafletine düşürme yarabbi. Amin, amin, amin. Kalın sağlıcakla.

NOT: Meteoroloji ve Afet Uzmanı Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU’nun “AFET AFFETMEZ” kitabını dikkatlice okumanızı öneririm. NC