Dünya Meteoroloji Günü (Okyanus, İklim ve Hava Durumu)
Mart ayının son haftasının 3 günü çevre gönülleri için çok önemlidir. 21 Mart Dünya Ormancılık, 22 Mart Dünya Su ve 23 Mart Dünya Meteoroloji Günlerinden bahsediyorum. Bu sene de korona virüs gölgesinde geçip gitti.
Ömrünün yarısını bu konulara adamış bir insan olarak yılın bugünleri geldi mi mutlu oluyordum. Normal zamanlarda devletin en üst zirvesinden itibaren en uç noktalara kadar hayatımızın olmazsa olmazları orman, su ve iklimle ilgili konular kamuoyu gündemine geliyor, işin önemi bir kez daha vurgulanıyordu. Geçen yıl olduğu gibi bu senede çevrimiçi faaliyetlerle geçti, gitti.
COVİD-19 salgını tüm hızıyla devam ederken ülkemizde Sağlık Bakanlığımızın koordinasyonunda yürütülen mücadele de gelinen nokta malum her yer kıpkırmızı. Sayın Bakan günün her saati tedbirlere uyulması konusunda dikkat çekse de artık dayanma gücü kalmayan vatandaşlarımız yokuş aşağı fireni patlayan araçlar gibi “Saldım Çayıra Mevla’m Kayıra” misali gidiyor. Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin. Görevlim bakalım Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler.
Konumuza dönersek, bu önemli günler geçmişte ayrı bakanlıklar çatısı altında olan ancak son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığı altında hizmet veren kurumların uhdesinde kutlanıyor. Orman, Orman Genel Müdürlüğü (OGM); Su, Devlet Su İşleri (DSİ); Meteoroloji de Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) öncülüğünde resmi ve özel kişi, kurum ve kuruluşlar ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle kamuoyunun gündemine getiriliyor.
Doğrusu Orman ve Su konusunda bazı etkinlikler yapıldı. Resmi beyanatlar en üst seviyeden kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak Meteoroloji konusu toplumda hak ettiği gündemi bulamadı maalesef. Yıllardır bu üç gün içinde en garip geçeni, en az gündeme geleni maalesef “Dünya Meteoroloji Günü” olmaktadır. Ulusal medya her gün hava raporu almak için iletişimde bulunduğu meteoroloji konusunda pek de başarılı yayınlar yaptığını söyleyemeyiz.
Aslında hemen hemen herkes bugün hava ne olacak diye merak edip mutlaka hava raporlarını izliyordur. Acaba hiç merak ettiniz mi? Neredeyse yüzde yüze varan isabet oranıyla tahminler nasıl yapılıyor? Kim bunlar? Nasıl çalışırlar, nasıl ve nerede eğitim alırlar? Hiç duydunuz mu?
Mesleği meteoroloji mühendisi olan bu satırların yazarının ömrünün yarısından fazlası yıllarca meteorolojinin de mühendisliği mi olur? Sorusunu izah etmekle, meteorolojinin de bir bilim dalı olduğunu, disiplinler arası bir kurum olduğunu, hayatımızdaki önemini, toplumun her kesimine ve her sektörüne kesintisiz 24 saat hizmet verdiğini açıklamakla geçti. Ama ben yine de Allah ömür verdikçe her zaman anlatmaya devam edeceğim: Meteorolojinin aslında hayatın kendisi olduğunu, hayatımızın vazgeçilmezi olduğunu.
Birleşmiş Milletler bünyesinde 23 Mart 1950 yılında kurulan ve zamanla 189 ülkeyle birlikte Türkiye’nin de üyesi olduğu Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) öncülüğünde 1961 yılından bu yana 23 Mart günü Dünya Meteoroloji günü olarak kutlanmaktadır. WMO’nun bu sene için belirlediği ana tema “Okyanus, İklim ve Hava Durumu” dur.
Dünya Meteoroloji Günü Konusunun Dünya Meteoroloji Teşkilatı tarafından 2021 Yılı temasını – Okyanuslar, iklimimiz ve hava durumumuz – olarak belirlenmesi ise son derece önemlidir. Çünkü; WMO’nun Dünya Sistemindeki okyanusları, iklimi ve hava durumunu birbiri ile ilişkilendirmesi ve tüm üye ülkelerin buna odaklanması sağlaması gelişmeler için önemli ve gerekli bir adımdır.
Hava ve iklime aşinayız çoğumuz sadece etrafımızı saran atmosferde neler olduğunu ve yaşadığımız yerlerdeki havanın neler olacağını meteorolojinin hava durumları raporlarından takip ederiz. Aslında atmosferin altındaki kara parçalarının yanı sıra okyanuslarda neler olduğunu görmezden gelirsek, resmin büyük bir bölümünü kaçırmış oluruz.
Birçoğumuz, Dünya yüzeyinin yaklaşık ¾’ünü okyanusların kapladığını biliriz ama dünyanın hava ve ikliminin yanı sıra küresel ekonominin de ana itici gücünün okyanuslar olduğunu göremeyebiliriz. Dünya ticaretinin %90’ından fazlası okyanuslar sayesindedir ve kıyıya 100 km’lik mesafede yaşayan insanlığın % 40’ının geçim kaynağı denizlerdir. Sera gazlarının tuttuğu ısının % 90’ından fazlasını yine okyanuslar emer. Bu bizi daha yüksek sıcaklık artışından korur ama okyanus ve deniz ekosistemlerinin sağlığı ve sürdürülebilirliği için de ağır bir bedel oluşturur.
Okyanuslar tarafından yakalanan yüksek enerji dünyanın en güçlü ve yıkıcı fırtınalarına sebep olmaktadır. Teknolojideki baş döndürücü gelişmelere rağmen özellikle okyanus kıyılarına yakın bölgelerde yaşayan insanların tornado, kasırga, tsunami ve hortum gibi tehlikelerine karşı ne kadar savunmasız olduğunu yıllardır izlemekteyiz.
Meteoroloji bilimi, sadece hava ve iklimi değil okyanusları da gözlemlemektedir. Meteoroloji uzmanları iklim değişikliğinin etkileri de dahil olmak üzere içinde yaşadığımız dünyayı anlamamıza ve insanların hayatlarını ve mülklerini güvende tutma – afet riskini azaltma – bu suretle sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaktadır.
Bugünlerin günlük hayatımızın bir parçası olan meteorolojinin sadece hava durumunu bildiren bir kuruluş ve bilim dalı olmadığının anlaşılmasına; meteoroloji uzmanları ile meteoroloji mühendislerinin aslında sadece bugün için değil yarınlar için de çalıştığını gören, bilen ve hak ettiği değeri veren insanların çoğalmasına vesile olması dileğiyle Dünya Meteoroloji Günümüz kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.