KONYA HABER
Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2939 %0,26
48,9250 %0,47
4.864,33 % -0,58
Ara

“Ekolojik sünnete” uyalım

YAYINLAMA:

Şunu çok iyi biliyoruz artık:

Hiçbir ülkenin geleceği dünyanın çevresel geleceğinden ayrı düşünülemez.

Dünya’da yaşanan korona virüs salgını da çevresel bir felakettir. Bu konu insan ve toplum hayatını ciddi manada tehdit eden, salt bir ülkenin problemi olmayıp küresel ölçekte bir felakettir. Ve bu felaket bize yukarıdaki gerçeği bir kez daha yüzümüze vurmaktadır.

Küresel emperyalizmle birlikte ülkelerin güç gösterisine sahne olan yerküre üzerinde yaşanan hızlı sanayileşme, plansız kentleşme, yeşil alanların yok edilmesi, ulaşım araçlarının çoğalması, enerji kaynaklarının çeşitlenmesi ve teknolojideki baş döndürücü gelişmelerle birlikte ortaya çıkan tüketim çılgınlığının neden olduğu çevresel sorunlar, insanlığın geleceğini tehdit etmeye başlamıştır.

Bu sorunların en önde gelenleri ise küresel ısınma ve iklim değişikliği ile, beraberinde getirdiği çölleşme ve kuraklık, doğal afetlerin artması, su kaynaklarının azalması, yeşil alanların yok olmasının yanı sıra sağlık sorunlarının çoğalması ve bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasıdır.

Bu sorunların merkezinde ve temelinde yine insan unsuru yer almaktadır. Sorun küresel olsa da çözüm bireysel önlemlerde yatmaktadır. Çevremizin korunması ve kirlenen çevrenin eski haline dönüştürülmesi insanoğlunun kendi elindedir. Bugün rahat etmek ve yarınlarda gelecek kuşaklara yaşanabilir, temiz bir çevre bırakmaya çalışmak bizim için hem milli hem de dini bir görevdir. Bunun için önce işi ciddiye almak gerekir ki artık o aşamadayız.

Mübarek üç aylar ve kandil geceleri bize muhasebe imkânı veriyor ve düşündürüyor. Elhamdülillah Müslümanın diyenler olarak, bu görevi yerine getirirken bize rehberlik edecek yeni bir ahlâk pusulasına ihtiyacımız var. İnsani ihtiyaçları, sürdürülebilir biçimde karşılama prensiplerine dayanan bir pusulaya siz de ihtiyaç duyuyorsanız uzağa gitmeyin “Ekolojik Sünnete” uyun yeter.

Kâinatın efendisi Hz. Peygamber (s.a.v) efendimiz, hayatı boyunca tabiatın ekolojik dengesini koruma ve kollamaya yönelik uygulamalarda bulunmuştur. Bu uygulamaların en başında tabiattaki doğal kaynakların israf edilmemesi ve çevremizin temiz tutulması yer almıştır. O, yaşantısı ve uygulamaları ile bu konuda bize tabiri caizse, "Ekolojik Sünnet" bırakmıştır.

O, her türlü canlının yaşama hakkına sahip olduğunu söyleyen çevre dostu bir peygamberdir. Dolayısıyla çevre konusundaki tutum ve tavsiyeleri, onu dünyanın en dikkat çekici çevrecisi olarak ilan edilmesi gerçeğini ortaya koymaktadır.

Hz. Peygamber’in (s.a.v) çevreye bakışındaki ilk ilke sevgi boyutudur. O, bir insanın çevresine karşı uyumlu olabilmesi için, önce çevresiyle sevgi bağı kurmasını istemiştir. Sevmek korumak demektir. Seven sevdiğini korur. Sevginin eyleme dönüşmesi onu korumakla başlar. O zaman kendimizi seviyorsak alınan önlemlere ve temizlik uyarılarına uyarak önce kendi bedenimizi sonra çevremizdeki sevdiklerimizi korumak ve kollamak zorundayız.

Öte yandan Hz. Peygamber’in (s.a.v) çevreye bakışında “emanet” fikri hâkim olmuştur. Çünkü insanlara emanete hıyanetlik edilemeyeceğini öğütleyen Hz. Muhammed (s.a.v), çevreye nimet nazarıyla bakmıştır. O, nimeti sevmenin ve sahip çıkmanın nimeti vereni sevmek olduğu en iyi bilendi. Onun içindir ki yaratılanı sevmek ve korumak imandandır.

Hz. Peygamber (s.a.v), "İslam temizlik temeli üzerine inşa olunmuştur!", “Temizlik imzandandır” buyurarak, kalp ve beden temizliğinin İslam’ın temeli olduğuna, bedeni maddi kirlerden, ruhu manevi kusurlardan arındırmanın önemine işaret etmiştir.

Şüphesiz O’nun bu uyarı ve uygulamalarının kaynağı Kur’an-ı Kerim idi. Kutsal kitabımız Kur’an’ın çevre korumayla ve temizlikle ilgili mesajlarını ilk okuyan ve pratik hayatta uygulanabilirliğini gösteren Hz. Peygamber’in (s.a.v) ekolojik sünnetine günümüzde daha çok ihtiyacımız var.

İçinde bulunduğumuz üç aylar ve Berat kandili münasebetiyle Allah (c.c)’dan beratımızı talep ederken yaşadıklarımıza birde bu açıdan bakalım ve Hz. Peygamber (s.a.v)’in ekolojik sünnetine ne kadar uyduğumuzun muhasebesini yapalım. Ve yalvaralım:

Allah’ım bu mübarek günler ve geceler hürmetine bizleri, sevdiklerimizi, milletimizi ve tüm Ümmet-i Muhammed-i Korona virüs belası başta olmak üzere tüm musibetlerden ve kötülüklerden koru. Bizleri yeniden sevdiklerimize kavuştur. Amin amin, amin. EVDE KALIN, SAĞLIKLA KALIN.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *