Bu yazıyı doğum günümde yazıyorum. İyi dileklerini ileten herkese çok teşekkür ediyorum. Ama dün, yani 20 Kasım aynı zamanda ”Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak ilan edilmiş ve dünya çocuklarının haklarını güvence altına almak ve farkındalık yaratmak üzere ilan edilen bugüne rastlaması nedeniyle hep kendi çocukluğumu ve günümüz çocuklarını karşılaştırırım. Maalesef günümüzde çocuk olmak çok çok zor. Rabbime çok şükürler olsun ki bizler şimdiki çocuklara göre çocukluğumuzu yaşamışız.

Çocukların yetişkinlerden daha farklı ihtiyaçlara ve haklara sahip olması gereğinden yola çıkan BM bu sözleşme ile varlıklarıyla hayatımızı güzelleştiren, Geleceğimizin sigortası, İnsanlığın umudu ve en kıymetli varlıklarımız çocuklarımız için çocuk haklarını güvence altına almayı hedeflemiş ve taraf devletleri 54 maddeden oluşan sözleşme maddeleri gereğince kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorlamıştır. Türkiye, 14 Eylül 1990 da bu sözleşmeye imza koymuş, gerekli yasal düzenlemelerini yapmıştır.

Özellikle savaş, yoksulluk ve sefaletin hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi imzalamış ve o tarihten bugüne 20 Kasım; “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak ilan 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olarak ilan edilmiş.

Peki, gerçekten Dünya’da çocukların hakları korunmakta mıdır?

Kim ne derse desin, hem bizim ülkemizde hem de Dünya’nın pek çok ülkesinde çocuklar büyüklerin zulmü ile karşı karşıyadır. Filistin’de Gazze’de Lübnan’da, Doğu Türkistan’da, Ukrayna’da savaşın gölgesi altında hayatını kaybeden, yaralanan, bombalarla büyüyen çocukların yaşama hakları nerde? Bu çocukları katleden veya katledilmesine göz yuman ülkeler bu sözleşemeye imza atan ülkeler değil mi? Neden koca koca ülkeler, kadınların ve çocukların katliamına dur demiyorlar?

Bugün bir kez daha gördük ki; Küresel Emperyalist güçlerin yayılmacı politikalarının doymak bilmeyen hırsları yüzünden her gün her dakika çocuklar ölmektedir. Birleşmiş Milletler daha ne kadar seyirci kalacaktır? Umut var mı derseniz, doğrusu başka konularda olduğu gibi bu konuda da BM etkili olacağını düşünmüyorum. Keşke olsa, keşke dur diyebilse! Dese de dinlerler mi?

Maden ki Çocuk hakları, insan hakları şemsiyesi altında yer alan haklar arasındadır. Dolayısıyla insan olmaktan kaynaklanan temel hakların tümü esasında çocukları da içine almaktadır. İnsanın en temel hakkı sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşamaktır. Peki, bu dünya ne kadar sağlıklı? Ne kadar güvenlidir?

Çok yakın bir zamanda gözünü para hırsı kaplamış yetişkinler yüzünden telef olan, ölüme terk edilen yeni doğan bebeklerin, erkek zulmü ile annesinin karnında, annesi ile birlikte katledilen bebeklerin, istismara uğrayan çocukların, Narinlerin, Sıla bebeklerin durumu ortada iken, yetiştirme yurtlarında şiddet gören çocuklarımızın durumu ortada iken; Günümüzdeki çocukların yaşama hakkı ne kadar güvendedir?

Çocuklar, annesini, babasını, nerde doğacağını, yaşayacağı ortamı seçme şansı olmayan korunmaya muhtaç varlıklardır. Anne, baba olmanın sorumlulukları vardır. 18 Yaşına kadar her birey çocuk konumundadır. Bu bireylerin yaşama hakkı devlet güvencesi altındadır. Çocuklar, dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşaması yasal hakkıdır. Bu hak, son yıllarda büyükler tarafından kendi çıkarları uğruna ihlal edilmektedir. İhlal edilmeye de devam edilmektedir.

Öte yandan, şehirlerde yaşayan günümüz çocukları yalnızlığa mahkûm edilmektedir. Ayağı toprağa değmemiş, yeşili, meyve ağacını resimlerde gören milyonlarca çocuğumuz sözde kentli kültürü içinde sanal ortamlarda büyümektedir. Maalesef sosyal medya dışında arkadaş edinememektedir. Çocuğun ilk öğretmeni annesi olması gerekirken, televizyonlar, internet ve sosyal medya onların yaşamına yön vermektedir. Teknoloji iyi bir şey ancak getirdikleri kadar götürdükleri de var. En çok da çocukların yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir.

Birleşmiş milletler sözleşmesine dahi ihtiyaç olmadığı bir dünyada başta Filistinli, Gazzeli, Doğu Türkistanlı çocuklar olmak üzere bütün Dünya çocuklarının gülümsediği, yaşam haklarının ihlal edilmediği güvenli bir dünya temennisiyle, Dünya Çocuk hakları Günü kutlu olsun.

Ayrıca benim doğum günümde iyi dileklerini ileten dost, arkadaş, akraba herkese çok teşekkür ediyorum. Hep birlikte çocuklarımızın gelecek endişesi taşımadığı, sağlıklı ve huzur dolu günlerde selam ve dua ile görüşelim inşallah. Kalın sağlıcakla.