Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

OLMASI GEREKEN Mİ, OLAN MI?

OLMASI GEREKEN Mİ, OLAN MI?

Hayatımızın her anında gönlümüzden geçen akıl ve mantığımızın kabul ettiği pek çok şey aslında olması gerekenlerdir. Ama bir bakıyorsunuz olması gerekenle olan aynı değil. Bu durumda ne yapmalı olması gerekeni mi? Yoksa olanı mı kabul edelim?

Halen Gazze’ de İsrail’in yaptığı insanlık dışı katliam devam ederken olması gereken Dünyada demokrasinin beşiği, hak ve hukukun hâkim olduğu barış yanlısı olduklarını her seferde ilan eden, sözde çağdaş ve modern ülkelerin tıpkı Ukrayna’da olduğu gibi bu zulme karşı çıkmaları gerekirken, olan nedir? Pek çok ülke desteğini sürdürmekte ateşe körükle gitmektedir. Bu ikiyüzlülük değil de nedir? Kabul edelim mi?

Bakınız, son dönemde ülkemizde yaşanan siyasi iklimdeki yumuşama, iktidar muhalefet yakınlaşması demokrasimiz için olması gerekendir. Bu konuda somut adımların atılmasıdır. Ama olan nedir? Birinin ak dediğine öteki kara diyor. Hatta TBMM’de ülke hayrına olduğunu bile bile karşı taraf bu teklifi verdi diye reddediliyor.

Son yapılan yerel seçim öncesinde iktidar tarafından verilen onca söz varken olması gereken bunların seçim sonrası icraata geçmesi değil midir? Olan nedir? Aynı uygulamalara devam. Örnek; işe alımlarda mülakatın kaldırılacağı sözü verilmişti. Şimdi devam edeceği söyleniyor ve uygulanıyor.

Yine yerel seçimler sonrasında değişen belediyelerde önceki Belediye Başkanlarının bıraktıklarıborçları ve yaptıkları kamu harcamalarınkarşısında olması gereken; bu tür kamu zararlarına sebep olanların kamuoyuna çıkıp hesap vermesi, en azından özür dilenmesi. Peki, olan ne itibardan tasarruf olmaz aldımsa aldım anlayışı. Kendi cebimden aldım savunması vb.

Ülkemizdeki ekonomik durum, dar gelirli vatandaşların, emeklinin memurun, işçinin, esnafın, çiftçinin içinde bulunduğu şu zor günlerde olması gereken sosyal medya üzerinden lüks ve şatafatlı hayatların, zenginlik gösterilerinin paylaşılmaması. Ama olan ne, lüks ve şatafatlı yeme, içme ve giysilerin paylaşılması. Bunları yapanların pişkin pişkin ortada dolaşması.

İktidarın atadığı ya da görevlendirdiği kamu personelinin ücret dengesinin sağlanması, ücretler arasında böyle uçurumun olmaması, olması gerekendir. Ama olan nedir? Yıllardır bazı basın ve yayın organlarında ifşa edildiği üzere birkaç kurumdan maaş ve ücret alan pek değerli idarecilerin ballı maaşlarının yalanlanmaması, geri adım atılmaması. Keselerini doldurulmaya devam etmeleri.

Dini bütün, iman sahibi kişilerin idare ettiği bir ülkede olması gereken, adaletin, hakkın, hukukun gözetilmesi, kul hakkı yememeye dikkat edilmesi, şeffaf hesap verilir olunması, harcamalarında örnek olunması. Peki, olan nedir? Pek çok kurum ve kuruluş yöneticilerinin lüks araç ve makam odası sevdalarının,israfın devam ediyor olması.

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumun düzelmesi, enflasyonun düşmesi için Sayın Hazine ve Maliye Bakanının ısrarla üzerinde durduğu “Kamuda Tasarruf Seferberliği” için olması gereken kamuda tasarruf hareketinin en üst düzey kişi kurum ve kuruluşlardan başlaması, örnek eylemlerin gösterilmesi. Olan nedir? Henüz en üst düzeyde çıkılıp, somut bir adımın atıldığının gösterilememesi.

Yap, işlet, devret sistemiyle ülkemize kazandırılan havalimanı, oto yollar, köprüler, hastanelerin maliyetlerinin karşılanması için döviz garantili ödemeler yüzünden kamu kaynaklarının büyük bir kısmının bunlara ayrılması karşısında,içinde bulunduğumuz döviz darboğazında olması gereken kur garantili ödemelerden yani dövizden vazgeçilip TL’ye dönülmesi, ödemelerin sınırlandırılması. Peki, olan ne? Maalesef hala daha geçmediğimiz köprünün garanti parasının bizim cebimizden, vergilerimizden ödenmeye devam edilmesi.

Enflasyon almış başını gitmekte, zengin daha zengin olmuş, orta direk ortadan kalkmış, fakir daha fakirleştiği bir ülkede olması gereken yokluk ve yoksullukla mücadele etmek, yolsuzluğun önüne geçmek içinbütün bakanlıkların yeni rasyonel sisteme ayak uydurması, hatta toplumunda herkesimin gayret etmesidir. Peki, olan ne? Hayat pahalılığının devam etmesi, paramızın alım gücünün günden güne erimesi.

Ne yapalım; bizde “Peygamber Efendimizin (s.a.v) “El hayru fî mâvaka'a.” Hadisinde işaret buyurduğu gibi. “Hayır, olandadır.” İle teselliolalım.Yani kendi elinde olmayan bir şey olup da cereyan edince, kötü bile gözükse de bunda da hayır vardır, diye düşünelim ve memleketimiz için, inananlar için hayır duamızı eksik etmeyelim. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin söylediği gibi: Görelim bakalım Mevla’m neyler, Neylerse Güzel eyler” İnşallah. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Namık CEYHAN Arşivi