BİR AŞ HİKAYESİ; Madımak

Aslında iki kelimeyi yan yana koyun deseler, hiç bana göre değil der işime bakarım. Yazıyı kaleme alıp mısralara dökmek maharet işi. Yazı İşleri Müdürümüz Hüseyin Altay’ın ısrarları ve teşvikiyle fırsat buldukça yazmaya çalışacağım inşallah. Peşin peşin söyleyeyim; yazılarımız bilimsel bir makale olmayacak. Genelde hayat üzerine, yaşadıklarımızla ilgili yazılar olacak. Bazen yemek tarifi bazen alışveriş için birkaç küçük tüyo olur…

Yıllardır evli, mutlu, çocuklu sloganıyla hem işimi severek yaptım hem çocuğumu büyütmeye çalıştım desem de Allah razı olsun ve başımdan eksik olmasın canım annem büyüttü tabii ki de. Hem kariyer yapmaya çalışan iş kadını olmak hem de ev kadını olmak zor iş. Benim gibi birçok kadın da aynı durumda. Bazılarınızın “ay ben yemek yapamam, çok zor, vaktim kalmıyor” dediğini duyar gibiyim. Ancak bizim iş kadını olarak sorumluluklarımız olduğu kadar bir eş ve anne olarak evde de sorumluluklarımız, yapmakla yükümlü olduğumuz görevler var. Bunlardan birisi de yemek…

Mesela ben bir gün öncesinden akşam yemeğini yiyip masayı toplarken yapıyorum yemeklerimi.

Konu yemeğe gelince her aşın bir hikayesi var illaki. Bu da benim hikayem.

Yıllardır bahçemizde kilitli taşların arasında mevsiminde üreyen bir ot var. Biz keseriz, o ot ısrarla yeniden biter. Bu döngü hiç bitmez.

Yıllar sonra bu ot neyin nesi diye araştırırken adının “madımak” olduğunu öğrendim. Adına türküler yapılan bu bitki neyin nesiydi. Yemeği nasıl olur ki diye bir kaç araştırmadan sonra otları toplamaya karar verdim.

Güzelce ayıklayıp yıkadım. Kalın saplarından kurtardım. Birkaç bıçak darbesiyle doğradım. Tencereye az biraz sıvıyağ koyup 1 baş soğanı kavurdum. Ardından madımakları ekledim. Çok sulanmayan bir bitki olduğundan hafif hafif su ekledim. Yenecek kıvama geldiğinde de tuzunu biberini attım. Arzu eden az da salça ekleyebilir.

İsterseniz üzerine sarımsaklı yoğurt, erimiş-kızarmış tereyağ ile isterseniz yağda yumurta kırıp üzerine dökerek, isterseniz de börek içlerinde kullanabilirsiniz.

Damağımda kalan tadı günlerce düşündüm. Neye benziyor? Nasıl tarif edebilirim diye. Tıpkı kuru biberi haşlayıp kızartırsınız ya hah tam da bu tat.

Denemeyenlere tavsiye ederim. Mevsiminde ve tazesini bulursanız, kaçırmayın.

Bir başka yazımızda görüşmek dileğiyle hoşça kalın…