Türk Enerji Birliği…

Çok ütopik, çok süslü, abartılı ve ulaşılmaz mı sizce?

Hayal deryasında yüzmek gibi mi?

****

Aradan enerjiyi atalım, geriye TÜRK BİRLİĞİ kalıyor!

Hani Türkiye’de popüler tabirlerle TURAN olarak değerlendirdiğimiz gibi…

Acaba öyle mi?

****

Biraz geçmişe gidelim,

Aslında her ne kadar Batı literatüründe görmezden gelinmeye çalışılsa da, devlet kültürünün ve devleti oluşturan bireylerden, nizamı sağlayan töre sistemine kadar her noktada büyük bir inançla sahip çıkılan cihanşümul hedeflerin bulunduğu bir medeniyetten bahsediyoruz…

Bir medeniyet ki, tarihte bilinen ilk Türk devletlerinden bu yana, bir olma, birlik olma, tek devlet çatısı altında birleşip, tüm cihana adalet götürmeyi gaye edinen, bu bağlamda yerinde duramayan bir dinamizmi hissediyoruz.

Neredeyse bilinen ilk devletlerinde dahi bir olma ve cihana nizam verme hedeflerini gerçekleştirmeye muktedir olmuş bir millete şahit oluyoruz!

****

Tabii şimdi bu ifadeleri bazıları ırkçılık olarak dahi yorumlayabilir…

Olsun, bırakın konuşsunlar…

****

Gelelim günümüze,

Şimdi “Türk Birliği” veya biraz daha somutlaştırmaya çalıştığımız şekilde; “Türk Enerji Birliği” dediğimizde, birçok ses ne fısıldıyor?

“Saçmalık! Hayal! Rusya izin vermez! Çin müsaade etmez! Oradaki Türkler bizle aynı değil! Aynı dili konuşmuyoruz! Onlar bizi sevmiyor! Herkes kendi çıkarının peşinde!” gibi birçok ifade geleceğimize dair hayalleri daha başlamadan dizginlemeye çalışıyor!

Aslında bazı yönlerden haklılık payları yok değil! Tabii sadece bazı yönlerden!

Ama biz burada bugünden bahsetmiyoruz ki,

GELECEĞİ konuşuyoruz!

****

Yüzyıllık, iki yüz yıllık hayaller kurmak da mı ayıp!

1900’lü yılların başında kim ABD’nin dünyanın süper gücü olabileceğinden, Avrupa Birliğinin kurulabileceğinden, hatta şimdi değişen dengelerle yükselen Çin ve çatırdayan AB’den bahsedebilirdi ki?

Neredeyse her yüzyılda bir dünyadaki güç dengeleri tümüyle değişmedi mi?

O halde şimdiden geleceğimizi hayal edip, modeller kursak, kime ne zararımız olacak ki?

Birilerine olacak elbet ama…

Neyse, biz yine 100 yıllık hayallerimizden bahsetmeye devam edelim…

****

Türk Enerji Birliği: Belki de Türk ülkeleri arasında etkin ve tutarlı bir işbirliği sürecinin ilk ve en somut adımı gibi…

Neden mi?

Çünkü şu an için sadece 156 milyonluk nüfusa sahip olan bağımsız Türk devletlerine odaklandığımızda dahi, neredeyse 40 milyar varil kanıtlanmış petrol ve 25 trilyon metreküp kanıtlanmış doğalgaz rezervinden bahsedebiliyoruz da o yüzden…

Hatta bu rezerv miktarlarından çok daha büyük potansiyeller olduğunu biliyoruz da o yüzden…

Belki biraz ortak yatırımlarla yeni arama projelerine soyunsak, bu rezerv oranları iki katına çıkacak!

Devam edelim, neden mi?

Hindistan ve Çin gibi gelmiş geçmiş en büyük enerji açlığını amansız bir iştahla kusan devlerden oluşan bir coğrafyada, enerjinin nasıl çok daha stratejik bir hale geleceğini şimdiden rahatlıkla öngörebiliyoruz da o yüzden…

Öte yandan, özellikle Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan için enerjinin başlı başına ekonominin temeli olduğunu hep birlikte idrak ediyoruz da o yüzden…

Özetle,

Enerji alanında, kazan kazan modeliyle kurulmuş bir ekonomi merkezli işbirliği kolaylıkla hayata geçebilir ve yol alabilir de o yüzden…

Enerji ile erişilebilecek ekonomik büyüklükler sayesinde diğer her türlü sosyo-kültürel hamle de realiteye dönebilir de o yüzden…

****

Şimdi gelelim bu dediklerimiz nasıl olacak?

İşte tam da burada; öncelikle hayaller kurduk ve ortaya uzun vadeli uygulanabilir yol planları koyduk.

Alanında bir ilk olan kongremizde bunları detayları ile anlatacağız.

*

İlk adım FARKINDALIK oluşturmak…

İşte hepimiz bu yüzden buradayız…

Hep birlikte bu kongremizde bunu konuşacağız ve nasip olursa artık her sene daha fazla konuşacağız.

Bunların yanı sıra, uzun vadeli projeksiyonlar, veri tabanları, yayınlar, eğitimler, araştırma merkezleri kurulumuna kadar, onlarca alanda TESPAM olarak birçok adım attık.

2100 yılına dönük küresel gelişme ve trendleri matematiksel olarak modelledik.

Bünyemizde direkt olarak bu alanda çalışacak (TEBAM) TÜRK ENERJİ BİRLİĞİ ARAŞTIRMA MERKEZİ’ni kurduk.

Uluslararası literatüre birçok ilki arz ettik.

Beğeni aldık.

*

Şimdi ise burada bir hayali daha da somutlaştırmak için bir araya geldik…

Zor da olsa, “her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır” hakikatiyle birçok alternatif senaryo hazırladık…

Bakın artık Türk Enerji Bakanları enerji alanında işbirliği için toplantılar yapmaya başladı.

Türk Konseyi bu alana eğiliyor…

Öte yandan siyasi açıdan bakılırsa, Karabağ artık yeniden bir Türk Yurdu!

Lobiler, algılar, beklentiler, küresel güçlerin tehdit algıları ve sosyal dinamiklere kadar birçok şey yavaş yavaş bizi daha da fazla bir araya getiriyor…

Yeni fırsatlar doğuyor!

Bir şeyler değişiyor!

*

Tarihi dinamik, cesur, risk alabilen ve hayal kurabilen milletler değiştirir!

Biz buna daha önce de talip olduk, bundan sonra da olacağız inşallah!

*

Tabii aradaki ekonomik bağları öyle bir kurmak gerekli ki, siyasi dalgalardan etkilenmemeli…

Aynı ruhu ve ideali elde etmek kolay değil, fakat karşımızdaki fırsatlar ve tehditler dahi bizi bir kılmak için yeterli…

İşte bu yüzden, TÜRK’ün bayramı nevruz ile birlikte, bugün günlerden “TÜRK ENERJİ BİRLİĞİ!”

İlgilenen ve hayal kurabilen herkesi kongremize bekliyoruz. (www.turkenerjibirligi.org)