Süper Lig’de sezonun en kritik maçlarının oynanacağı gün ve hafta sonu yaşanıyor. Bir tarafta kupa kaldırmak isteyenler diğer yanda can çekişenler. Büyük bir heyecan yaşıyoruz.

Aslında Türkiye Süper Ligi ne yazık ki harcanan milyonlarca eurolara rağmen bir türlü beklenen sıçramayı yapamıyor. Bunda hakem kararları, federasyon tutumu vs… onlarca etken var. Lig kalitemizi düşürmek için el birliğiyle çalışıyoruz ve bunda da başarılı oluyoruz. Geçen sezon Fenerbahçe’yi çalıştıran Jorge Jesus’un “Bu ligin sportif geçerliliği yok” söyleminin de dibine kadar haklı olduğuna defalarca şahit olduk.

Hakemler maçı istediği tarafa veriyor. Bahis, şike vb iddialar ligimizin sularını bulandırıyor.

Biz iç çekişme yaşarken üstelik milyonlarca eurolar saçarken Avrupa’nın sıradan takımlarından fark yiyoruz. Bu sezon bunu çok net gördük. Fenerbahçe ismini dahi telaffuz edemediğimiz takımdan fark yerken Galatasaray, sıradan bir Avrupa takımına karşı varlık gösteremeyip sahadan yine farklı bir yenilgi ile ayrıldı.

Ama biz eve döndüğümüzde “muhteşem” bir lig ile karşı karşıyayız. Öyle ya son iki haftaya girilirken iki takımın şampiyonluk şansı matematiksel olarak devam ediyor. Düşen bir takımın yanı sıra 8 takım geceleri kabuslar görerek uyuyor. Neredeyse ligin yarısı düşme korkusu yaşıyor. Ne büyük heyecan değil mi?

“Lige bak!” dersin. Ama burası Türkiye.. Bugün bir kez daha göreceğiz ki maçlar sahada kazanılmayacak. Ne sonuçlar göreceğiz? 35-36 hafta “tırt” futbol oynayan takımlarımız son iki üç haftada şahin kesiliyor! Bakalım kimin dayısı daha büyük!

Neyse orasını sonra konuşuruz. Konyaspor’umuz bugün çok ama çok kritik bir mücadeleye çıkacak. Önceliğimiz 1 puan olsun almak. Zira bugün alınacak 1 puan muhtemelen Konyaspor’un kabustan çıkış bileti olacak. Dualarımız Konyaspor ile.. Haydi Kartallar…