KONYA HABER
Konya
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2421 %0,44
48,3440 %0,72
4.756,89 % 1,39
Ara

Çin'e kafa tutan KÜRŞAD

YAYINLAMA:

Kürşad, MS. 600’lü yıllarda Doğu Göktürk hükümdarı olan Çuluk Kağan’ın oğluydu. Yaptıklarıyla Türk milletinin tarihine damga vuran Kürşad’ın asıl adı Şu Tigin’di. Kürşad ismini ona, amcası Kara Kağan vermişti. Eski Türkçede “Kür” ok ve “Şad” ise bir bölgeyi yönetmek için gönderilen kimse demekti. Tıpkı babası gibi zeki ve cesur olan Kürşad adına yaraşır bir şekilde Türk milletinin Çin esaretine karşı ayaklanmasının lideri olmuştu. Bu uğurda 40 kişilik bir grupla binlerce Çin askerine karşı savaşmıştı. Onlar bütün dünyaya; Türk’ün asla esaret altına alınamayacağını ve Türklerin özgürlükleri olmadan yaşamaktansa ölmeyi yeğleyeceklerini göstermişlerdi.

Kürşad ve 40 çerisinin bu kahramanlıkları 1936 yılında Nihal Atsız tarafından “Bozkurtların Ölümü” adlı romanda kaleme alınmıştı. Bu sayede birçok kişi Kürşad ve 40 çerisini daha iyi tanır hale gelmişti. Günümüzde, bu kahramanlık her ne kadar unutulsa da tarihçilerimiz tarafından devamlı olarak gün yüzüne çıkarılmaya çalışılmıştır. Çünkü geçmişini bilmeyen insan geleceğe sağlam adımlar atamaz.

Çin'e kafa tutan KÜRŞAD

"Madem ki unuttunuz Kürşad adlı çeriyi hatırlatırız yağmur kokan o geceyi

ÇİN ESARETİNDE GEÇEN 10 YIL

Doğu Göktürk Kağanlığı, Çuluk Kağan’ın dönemine gelene kadar Çinlilerden yeterince etkilenmiş, adeta Çinlilerin birer sömürgesi haline gelmişti. Öyle ki hükümdarlar Çinli prenseslerle evlenmiş, Çinli prensesler de yanlarında birçok casus getirmişlerdi. Çuluk Kağan Çin’in bu hain planlarının farkındaydı ve bu nedenle Çin ile ilişkilerine sınırlar koymuştu. Uygulanan politika sonucunda devlet, önceki dönemlere oranla en parlak zamanını yaşıyordu. Bu durumdan hoşnut olmayan Çin, Doğu Göktürk Kağanlığı’nda iç karışıklıklar çıkartmaya çalışmıştı. İç karışıklıklarla birlikte artan entrika ve komplolar Kürşat’ın babası Çulluk Kağan’ın Çinli üvey annesi tarafından zehirlenerek öldürülmesine neden olmuştu.

Çulluk Kağan’ın ölümünden sonra kardeşi Kara Kağan hükümdar olmuştu. Abisinin çizdiği yoldan ilerlemeye çalışan Kara Kağan Çinlilerle savaşlar yaparak asimile olmayı reddetmişti. 629 senesinde Çinlilerde yapılan bir savaşta Kara Kağan mağlup oldu. Kara Kağan 100.000 Türkle beraber Çinlilere esir düştü. Esir düşen Türkler Çinliler tarafından kendilerine tahsis edilen görevleri yapmaya mecbur bırakıldılar. Türkleri asimile etmek için ellerinden gelen her şeyi yapan Çinliler, Göktürk soylularını imparatorluk ordusunda maaşlı subay olarak görevlendirdiler. Kürşad da bu subayların arasındaydı.

Esir hayatını asla kabullenmeyen Kürşad, yıllarca özgürlüğe kavuşacakları günü beklemişti.  Esaret zincirini kırmak için güç toplayan Kürşad esaretin 10. yılında planlarını uygulamaya koymuştu. İmparator Tai Tsung’un bazı günler tebdili kıyafetle, yanında koruması olmadan gezdiğini öğrenen Kürşad imparatoru kaçırmayı düşünmüştü. Böylece imparatoru Ötüken’e götürecekler ve karşılığından Çinlilerden Türk esirlerin özgür bırakılmasını isteyeceklerdi. Kürşad planını açıklamak için 40 kişilik ihtilal grubu oluşturmuştu. Planı uygulamayı kabul eden bu gruba ayaklanmanın başarılı olması durumunda kendisinin kağan olmayacağını söylemişti. Çünkü bu planı kendi çıkarları için yaptığını düşünmelerini istemiyordu.

Çin'e kafa tutan KÜRŞAD

YAĞMUR KOKAN GECE

O gece bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağıyordu. Bu nedenle İmparator Tai Tsung sarayın dışına çıkmamıştı Kürşat ve 40 çerisi yaptıkları planların duyulmasından korktukları için bir an önce harekete geçmeleri gerektiğini düşünmüşlerdi. Hemen harekete koyularak Çin sarayına baskına gitmişlerdi. Yüzlerce Çinli askerle kahramanca savaşan yiğitlerimiz kayıplar vererek 10 kişiye düşmüştü. Bu nedenle saraydan uzaklaşarak Ötüken’e doğru at sürmeye başlayan Kürşad ve çerileri Vey Nehri’ne ulaşmışlardı. Yağan yağmurdan dolayı Vey Nehri üzerindeki köprüler sular altında kalmıştı. Karşıya geçemeyeceklerini gören Kürşad, çerilerine geri dönerek savaşmaya devam edeceklerini söylemişti. Binlerce askerle tekrar çarpışmaya girişen yiğitlerimiz birer birer şehit olmuşlardı.

Çin'e kafa tutan KÜRŞAD

"Kürşad ölmüş, fakat attan düşmemişti. Ölmüş, fakat yenilmemişti...”

Kürşad ve 40 çerisinin yaptığı ayaklanma, İmparator Tai Tsung’u dehşete düşürmüştü. Bu ayaklanmanın devamının geleceğinden korkan imparator esir Türkleri serbest bırakarak yurtlarına geri göndermişti. Evet, belki Kürşad ölmüştü ama uğrunda can verdiği davasının başarıya ulaşmasını sağlamıştı. Türk’ün adını tarihi belgelere cesur, kahraman, yiğit kelimeleriyle birlikte yazdırmıştı. Onlar; bu milleti hiçbir milletin asla esaret altına alamayacağını göstermiş, özgürlükleri için ölüme koşmaktan korkmayacaklarını kanıtlamışlardı. Bir milletin dirilişi olmuşlardı. Bu topraklar Kürşad ve 40 çerisinin akan kanlarıyla nice yiğitler yetiştirdi bağrında. Daha nicelerinin geleceğine hiç kuşkumuz yok.  Allah yeter ki bize böyle kötü günler göstermesin. Allah Doğu Türkistan'da yeni Kürşad'lar çıkarsın.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *