İsfahan Cuma Camii
İsfahan Mescid-i Cuma, Sultan Melikşah adına Nizamülmülk tarafından yaptırılmıştır. Büyük Selçuklu İmparatorluğunun ilk camisidir. İsfahan Mescid-i Cuması, dikdörtgene yaklaşık plana sahip, mihrap önü kubbeli, dört eyvanlı bir yapıdır. Yapı, Abbasi halifelerinden El Mansur’un 755 tarihinde yaptırdığı kerpiçten avlulu, çok sütunlu caminin yerine inşa edilmiştir. İsfahan Mescid-i Cuma, ilk inşa edildiğinde daha düzenli bir dikdörtgen plana sahipken zamanla eklenen ilave hücrelerle genişletilmiştir. Yapıya ilk eklemeler, vezir Nizamülmülk tarafından 1080 yılında bir mihrap kubbesiyle yapılmıştır. İsfahan Mescid-i Cuma, Selçuklulardan sonra İlhanlılar, Muzafferiler, Akkoyunlular ve Safeviler zamanında yapılan ilavelerle büyük bir yapı topluluğu haline gelmiştir.
İsfahan Mescid-i Cuma, mihrap önü kubbeli bir harim, dört eyvanlı revaklı bir avlu ve kuzeyde yer alan küçük bir mekandan ibarettir. Caminin girişi, avlunun güney cephesinde bulunan büyük eyvandan sağlanır. Giriş eyvanının üzeri kubbeyle örtülüdür. Mihrap önü kubbesinin kare payelere oturması, üç yöne üçer kemerle geçit vermesi ve kubbeye geçişin üç dilimli tromplarla sağlanması, Karahanlı sanatının etkisini açıkça göstermektedir.
Kubbe, güney yönde mihrap duvarına ve sekiz büyük paye üzerine oturmaktadır ve üç yönden dokuz kemerle harime açılmaktadır. Yapıya eklenen diğer kubbe ise, Tacül Mülk tarafından, Sultanın eşi Terken Hatun için caminin kuzeyine inşa edilmiştir.
Kubbe kasnağındaki tuğla kitabede, Mervehan ibn Husrev Firuz adı ve 1088 tarihi yazılıdır. Bu daha küçük ebattaki kubbe, çatıdan başlayarak kasnağa doğru genişler. Kubbe, payeler ve uzun sivri kemerler üzerine oturmaktadır. Geçiş elemanı olarak tromp kullanılmıştır. Hafif sivri kubbe, külahıyla bir uyum içerisindedir. Burada bir mihrap yoktur. Mekana, küçük bir kapı ile karanlık bir koridordan girilir. Yapı küçük ebatta olmasına rağmen ayrıntılara yer vermiş olgun bir örnek oluşturmuştur. Büyük Selçuklu mimarisinin en güzel eserlerinden olan yapı, Terken Hatun’un camiye geliş ve gidişinde dinlenmesi ve namaz kılması için inşa edilmiştir. Yapının dört eyvanlı ve revaklı avlusu, dikdörtgen bir plana sahiptir ve harime giriş avludan sağlanır.
Eyvan, Büyük Selçuklular’ın gücünün sembolü olarak dört yönü işaret eder. Eyvanlar, dışa taşkın sivri kemerli, mukarnas dolgulu ve iki yanında kulelerle oluşturulmuştur. Avlu revakları, çift katlı olup yine sivri kemerli hücrelere ayrılmıştır. Cuma mescidinde dikkat çeken bir diğer özellik ise, dört köşeden kubbe yuvarlağına geçişi sağlayan tromplardır. Teknik açıdan oldukça başarılı olan yapı, oluşturduğu mimari form ile gotik bir esinti oluşturur.
Yapı, tezyinat bakımından oldukça kuvvetli bir eserdir. Çini işçiliğinin en zengin örneklerinin yer aldığı yapı cephesinde, geometrik ve bitkisel figürler bir kompozisyon oluştururlar.
Yapının revaklı avlusunda, kemer yüzeyleri ve kemerler arasında kalan duvar hatları, çiniyle süslenmiştir. Kemer yüzeyleri, bitkisel bezeme ile şekillenirken, kemer aralarında geometrik kompozisyonlar görülmektedir. Eyvan içerisindeki mukarnas yüzeyler, motifli işlemelerle hareketlendirilmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.