MASONLAR VE DİKİLİTAŞ
Masonlar, bu varlığın adlandırılmasında Evrenin Ulu Mimarı ifadesini kullanırlar. Kökleri her ne kadar 16. yüzyılın sonu ve 17. yüzyılın başlarına kadar dayanıyor olsa da, 24 Haziran 1717 tarihinde Londra'da bir araya gelen dört locanın girişimiyle Londra Büyük Mason birliği kurulmuştur.
Masonlar için Mısır'daki Piramitler de çok büyük önem taşır. Özellikle de Büyük Piramit. Yani kutsal geometrinin, bu yapıda bütün kutsallığıyla kullanıldığına inanan masonlar her yıl Mısar'a gitme ihtiyacı duyar. Ancak Loca'nın kararlarıyla bu artık bir ritüel olmaktan çıktı. Masonların iki büyük amblemi vardır. Bunun bir tanesi, piramidin tepesindeki her şeyi gören göz ve diğeri pergeldir.
Fransa Yüce Konseyi için Türkiye vazgeçilmez bir ülke. Bu konuda son derece önemli adımlar atan Fransızlar, özellikle Türkiye'de görev yapan birçok Fransız'ı Loca'ya aldı. Buna göre bu kişilerin kısa sürede yükselmelerini sağlayan Loca, şimdi de karşılığını beklediğini açıkça ifade etti. Fransız Masonlar da Türkiye'de Loca'nın isteklerini yerine getirmek için yemin etti.
Sözlük anlamı 'Duvarcı Ustaları' olan Masonlar için Sultanahmet'teki Dikilitaş'ın önemi çok büyük. Dünyanın birçok noktasından gelen Masonlar, bu yapıya adeta tapıyor.
Masonların önem verdikleri sembollerden biri de, Eski Mısır mimarisinin önemli unsurlarından biri olan obelisk. Üzerlerinde Eski Mısır'ın hiyeroglif yazıları kazınmış olan obeliskler, asırlar boyu toprak altında gizli kaldıktan sonra 19. yüzyılda gün ışığına çıkarılıp daha sonra da New York, Londra ve Paris gibi Batılı kentlere taşındılar.
Bunlardan birisi de Sultanahmet Meydanı'nda bulunan Dikilitaş. Obelisklerin en büyüğünün gönderildiği ülke ise ABD. Bunu organize edenlerin ise yine Masonlar olduğu iddia ediliyor.
Çünkü obeliskler ve üzerlerinde taşıdıkları Eski Mısır figürleri, Masonlarca kendi sembolleri olarak kabul ediliyor. Bu obeliskler dünyanın bütün önemli şehirlerinde bulunuyor.
Masonlar halâ eski usül haberleşme sistemi kullanırlar.
Bu yasağı bilenlerin aksi davranması halinde Loca'da atılacağı net bir şekilde anlatıldı. Peki Localar, diğer Localar'la nasıl irtibat kuruyor? Masonlar, yüz yıllardır bu geleneği hiç değiştirmedi. Teknolojinin ilerlemesine inat, hala haberleşmeyi ulaklarla yapma yönteminden vazgeçilmedi. Örneğin, 2009 yılında İstanbul'daki Loca, Londra'daki Loca'dan yardım talebinde bulunmak için Türkiye'den bir 'Birader'i, yola çıkardı. İşte o 'Birader'in anlattıkları: Çok özel bir talep için Paris'e gitmem gerektiği bilgisini aldım. Loca'da gerekli tüm bilgiler verildi.
Konunun ne olduğunu anlatmak istemiyorum. Her ne kadar artık Mason olmasam da, geçmişe saygımdan dolayı bu konu benimle mezara gidecek. Neyse, eşime Londra'ya gidiş nedenimin konu başlığını söyledim. Sonra gittim, harika bir geziydi. Londra'da çok iyi karşılandım. 28. Derece olmam da bunda çok etkiliydi. Sonra gerekli görüşmeleri yaptım. Londra'dan talep ettiğimiz yardım, kısa sürede geldi. Ancak daha sonra eşime konu başlığını söylediğim ortaya çıktı. Loca'daki mahkeme, benim için karar verdi. Artık Mason değildim. Kurallara uymadığım için cezalandırıldım.
Masonlar, gizli bir kurum olduklarını asla kabul etmez. Ancak gerçekte son derece gizli bir kurumdur. Genelde isteyen herkesi Loca'ya üye yaptıklarını söylerler. Ancak gerçek bu değildir. Üye yaptıkları Loca genelde Mavi olur. Kırmıza Loca'ya üye olmak neredeyse imkansızdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.