Konya
Açık
31°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

Sırları İle Kız Kulesi

YAYINLAMA:

Kız kulesi Üsküdar’ın sembolü , İstanbulun simgelerinden en güzeli ve belki de en gizemlisi, Dünya mirasına geçmiş bir anıt hakkında anlatılan efsaneler, yapım amacı ve bulunduğu yer ile kendi içinde pek çok bilinmeyeni barındıran yalnız kule.

Üsküdar’da, Salacak’ın 150-200 metre açıklarında bulunmaktadır.  Kız Kulesi’nin ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, bazı kaynaklarda Kule’nin mimari yapılanma süreci M.Ö. 341’e kadar indiği görülmektedir. Kız Kulesi’nin eski zamanlardaki isimleri, Damalis ve Leandros’dur. Damalis ismi, zamanın Atina kralı Kharis’in karısının adıdır. Damalis ölünce bu sahillere gömülmüş ve kuleye de bu isim verilmiştir. Ayrıca, Kule Bizans zamanında “küçük kale” anlamına gelen Arcla olarak da anılmıştır.

Çok eski tarihi geçmişi olan Kız Kulesi, bir zamanlar, boğazdan geçen gemilerden vergi alınmak maksadı ile kullanılmıştır. Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine izin verilmiştir. Bir süre sonra Kule, zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakasına doğru yıkılmıştır. Kuleden suyun içine bakıldığında yıkıntıları görülmektedir,

Antik Çağlarda farklı isimler ile anılan kule şimdi ise Kız Kulesi ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır. Klasik hikâyeyi herkes bilir. Kendisine, çok sevdiği kızının on sekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenen kral çareyi yılanlardan uzak, denizin ortasındaki kuleyi onarmakta bulur ve kızını da oraya kapatır. Ama kehanete engel olunmaz. Kuleye gönderilen üzüm sepetinden çıkan yılan prensesi zehirler. Prensese demirden bir tabut yaptırılır. Ayasofya’nın girişine defnedilir. Bugün, hâlâ daha bu tabutun üstünde iki delik vardır.

Sırları İle Kız Kulesi

Kuran-ı Kerim’de, Kehf suresinde Hz. Hızır’la Musa’nın buluşmasından ve yol arkadaşlığına ait sırlardan bahsedilir. Hz. Hızır mahlûkatın sırrına eşyanın görünmeyen ilmine vakıftır. Hz. Musa ise dış aleminin rehberi ve bilgesidir. Bu ayetlerde Hz. Hızır’la, Musa Aleyhisselamın buluştuğu iki denizin birleştiği yerden bahsedilir. Ancak coğrafya, açık bir şekilde belirtilmez. İsrail Kohenleri’nin de bildiği bir sır şu ki Hz. Musa ile Hz. Hızır bu Kızkulesi’nin bulunduğu bölgede buluşuyor. Karadeniz ve Marmara’nın buluştuğu; yani iki denizin birleştiği yer burası. Ayrıca Hz. Hızır Batın ilimde bir denizdi, Hz. Musa ise zahir ilimde. “İlmin deryası iki adam ve iki deniz” iki sır bir noktada cem oldular.

Bir de bu birleşmenin mührü gerekiyordu. Zamanla kulpuna oturtturulup bu mühür, Boğaz’ın bu mutena yerine dikildi. Hikayesi ne olursa olsun Kızkulesi de işte bu mühürdür, Kızkulesi onun bahanesidir. Hz. Musa’nın yardımcısı askeri deha Hz. Yuşa’nın makam kabri, kulenin teğetini alan tepededir.

Gelelim bu sırrı ortaya çıkartan hikayeye, büyük bir antika koleksiyoneri olan İngiliz Sir Francis Crick’in malikanesinin kapısını gizemli bir adam çalar adamın son derece bozuk bir aksanı vardır ve muhtemelen Arap’tır. Elinde bir defter göstererek defteri Sir’e satmak ister deftere göz atan Francis Crick içinde bazı teknik çizimler ve Arapça yazılar olduğunu görür adamın ısrarı üzerine birkaç sterlin vererek adamı gönderir sonraki günlerde çizimlere baktığında gözüne tanıdık geldiğini fark eder ve kısa bir süre sonra çizimlerin kız kulesine ait olduğunu anlar. Ancak bir farklılık vardır kule 3 katlı olarak resmedilmiştir. Kule ile alakalı bulabildiği tüm bilgileri toplayarak karşılaştırır ilk başta çizimlerin yanlış olduğunu düşünür fakat sonra merakına yenik düşerek notları tercüme ettirmeye karar verir.

Notlara göre kız kulesinin mahzeninde aşağıya inen bir geçit vardır ve bu geçitten deniz tabanı altında bulunan bir başka yapıya ulaşılmaktadır, yapı eski bir mağaranın içerisine inşa edilmiştir. Geçidi açan anahtar ise tam olarak tasvir edilmiştir.  Ayrıca bu yapının bazı odalarını farklı amaçlarla kullanmak için tasarlanmış suyu doldurup boşaltma prensibi ile çalışan birde antik mekanizmadan bahsedilmektedir.

Sırları İle Kız Kulesi

 

İstanbul’un Yedi Harikası” adlı 100 yıllık bir kitapta, Çemberlitaş’ın hemen yakınında ve onunla bağlantılı Yerebatan Sarnıcı yönünden Ayasofya’yı da takip edip Marmara’ya bağlanan, oradan da Kınalıada’daki Papaz Manastırı’na ulaşan uzun bir yol izleyen ve “Köpek Öldüren Kanalı” olarak anılan bir tünelden bahseder. Bir başka varsayım da bu dehlizin Yerebatan Sarnıcı’ndaki gizli bir girişten kuzeydoğu yönünde ilerlediği, oradan Marmara’ya açıldığı, Kız Kulesi’ne uğrayarak Üsküdar’a ulaştığı, buradan düz bir hat halinde Kadıköy sahilini müteakip Moda sahilinden Marmara’nın altına uzandığı ve Kınalıada’daki manastıra ulaştığıdır.

Sırları İle Kız Kulesi

İstanbul sürekli yıkıma ve yağmaya uğradığı için tılsım, efsane ve gizemlerle dolu bir şehirdir. Kim bilir belki de bu gizemlerin anahtarı yüzlerce yıllık terk edilmiş tünellerde bizi bekliyordur?

Bütün dünya ve inançlar HZ. SÜLEYMAN'ın som altından olan tapınağının Mescidi Aksa’nın altında olduğunu söylese de şahsi düşüncem İstanbul'da olduğudur.

Sırları İle Kız Kulesi

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *