Kasım ayının son akşamında hedef kitleyle buluşan bir televizyon dizisi bilhassa dönem filmleriyle ekranlarda bir üstünlük yakalayan ana karakterin kalabalıklar arasında sıradan adımları içerisinde geçmişe dönüş yöntemiyle çocukluğundaki travmalara uzanan benzer savrulmuş hayatlara dokunuş sahneleri esnek sezişler uyandırmaktadır. Gönüllere ılık ve serinleten meltem esintileri aktarmaktadır.

Temanın merkezinde ilgisiz, işsiz, güçsüz, umursamaz ve de sevgisiz ancak kendine toz kondurmayan, çok bilgiç, kurnaz davranışlı baba, ona köle anne ve artıklarla beslenen biri erkek biri kız, iki küçük kardeşten küçüğe ayaklara zincir bağlanmaktadır. Filmin hemen başlarında pranga unsurunun temsiliyeti belli ki ana temaya kuvvetli bir şekilde bağlanacaktır. Edebiyat, film ve dizilerde sıklıkla tercih edilen bu yöntem, ekseriyetle dramatik bir etki oluşturma adına kullanılmaktadır. Günümüzde farklı türlerdeki dizilerde tekrarlanmakta, izleyicinin beğenisini kazanmaktadır. İki hedefi; karakter ve izleyiciye önceki sahneleri hatırlatmak ya da mevcut hadiseyi teferruatlı bir şekilde medya ürününe yansıtmaktır.

Ekran dizilerinin ortak meselesi olduğu düşünülen bazı sinema ürünlerinde mizahi karşılık bulan yavaş ilerleyişin aksine süratle ilerleme, kameraların karşısında gerçekleştirilen basın açıklamasıyla farklı konumlarda müşterek hayret, şaşkınlık ve ayrıntı izleyicinin ani odaklanmasını oldukça başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Açıklama yapılan mekan, bir önceki kuşağın hanesi, kendi evindeki habersizlik, iletişim unsurlarıyla çabucak aşılmıştır. Kabul gördüğü üzere iletişim insanla ilgili her şey olarak algılanmakta, sağlıklı gerçekleştirildiği müddetçe etkileşimi ve yükselişi simgelemektedir.

Yeniden görsel ve işitsel kitle iletişim aracındaki karşılığa odaklanıldığında; öncelik, bunun başarılma aşaması ve sonucu olmasına rağmen hemen yerini telaffuz edilen rakama bırakıvermiştir. Onun üzerinden hesaplamalar, muhasebeler, mantıklı değerlendirmeler farklı noktalardan aktarılmıştır. Yaşamlarını belli bir düzende sürdüren aileler için oldukça yüksek bir rakamın telaffuzu Çöp Adam (Yönetmen: Yağız Alp Akaydın) dizisinde ani odaklanışı izleyiciye başarıyla aktarmıştır. Elbette medya ürünün farklı kritikleri yapılabilecektir bunda hiçbir mahzur bulunmamaktadır.

Ani odaklanışın hem sonrası aynı rakamın konaklama tercihi hususiyetinde rengini hemen değiştirivermiştir. Farklı mekanlar, farklı odaklanışları beraberinde getirmiştir. Burada daha önce hariciyeci, akademik sakinleri ve varislerinin paylaşamaması başlığın başka bir ayrıntısını içerisinde saklamakta izlenimi veriyor. Boğazın hemen kıyısında yalının mekan seçimine odaklanış; hayret, sevinç ve endişeyi de beraberinde getirmiştir.

Maddiyat, lüks, kopuk hayatlar medya ürününe eklenen diğer hayatlar üzerinde bağlantıyı tamamen ortadan kaldırmayacak şekilde sıralanmaktadır. Üst bağlantılar kadar alt bağlantılar dengeli bir ahenk oluşturmaktadır. Bunlar muhtemel rabıta kanallarını oluşturacaktır.

Yukarıdakiler hayal kırıklıklarını ya içindeki çocukları canlı tutarak bir fırsata ya da zıddını tercih ederek ucu bucağı bulunmayan karanlık dehlizlere mahkumiyete çevirmektedirler. Aşağıdakilerin ise çok fazla bir tercihi bulunmamaktadır. Parmakla gösterilebilecek kadar azı adeta destan yazabilirken diğerleri iri ufaklı temalarda figüran değeri dahi yakalayamamakta, bir şekilde hayata tutunanlara sülük gibi yapışan asalaklar arasında yer almaktadırlar. Her ikisine dair birçok misal, sanat eserlerine yansımaktadır.