Prof. Dr. Turan Akkoyun

Prof. Dr. Turan Akkoyun

Yüzüncü Yıl Son Söz

Yüzüncü Yıl Son Söz

Yakın dönem kadar Türkiye, Türk ve Dünya tarihinin en önemli dönüm noktalarından Dumlupınar Zaferini bağrında tutan Büyük Taarruz Harekatının yüzüncü yıl etkinlikleri içinde bir de oratoryo yer aldı. Proje olarak hazırlanıp yürütülen; yüz kişinin görev aldığı İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu tarafından icra edilen etkinliğin Sanat Yönetmenliğini Şavk Eryürek üstlendi. Zafer Yolu 100. Yıl Son Söz projesinde Zübeyde Hanımın oğlu Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya yazdığı mektubun başlığa taşınması önem arz etmektedir. Yaşlısı genci, kadını erkeği, köylüsü şehirlisi, zengini fakiri, doğulusu batılısı ile birlikte sağlanan bağımsızlık yolunda annenin oğula duası son derece isabetli bir tercihtir.

Dört ilde gösterisi programlanan etkinliğin ilki Başkumandanın Büyük Taarruz öncesi son kontrolleri gerçekleştirdiği Afyonkarahisar Şuhut Şehir Stadyumunda 25 Ağustos akşamı halkla buluştu. Yöre halkının, yöneticilerin yanı sıra milletvekilleri ile ülkenin dört bir yanından gelenlerin katılımıyla Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak ve İzmir’de sunuma devam ediliyor. Etkinlik tıpkı yüzyıl evvelki gibi kesin sonucun alındığı ilk beş güne yayılmış, bir şehrin kurtuluşundan ziyade Türklüğün bağımsızlığına odaklanmıştır. Şuhut yüzyıl evvel Kocatepe’ye tırmanışın başlandığı, Afyonkarahisar kurtuluş müjdesinin kamuoyuna duyurulduğu, Kütahya işgal ordusunun hezimete uğratıldığı, Uşak işgalci Başkomutanın tutsak edildiği ve nihayet İzmir zafere ulaşıldığı şehirler olarak etkinliğin gösteri merkezleri seçilmiştir.

Beş günlük yoğun bir mesai ile söz konusu vilayetlerde gerçekleşen etkinliğin kapsamında Türk Milletinin bağımsızlık tutkusu, çalışma azmi, fedakarlığı, birlik ve beraberliği sağlayarak koşar adım zafere ilerleyişi sahnelenmiştir.

Düşmanın Adalar Denizinden Polatlı’ya kadar gelişi, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın liderliği, Payitahttan Anadolu’ya silah sevkiyatı, denizcilik faaliyetleri, havacıların misyonları, Sakarya Savaşı, Tekalif-i Milliye Kanunu’nun çıkarılışı ve topluma iletilmesi, Türk halkının varını yoğunu hiçbir karşılık beklemeksizin devletine teslim etmesi, imkansızlıklar, Türk kadınının çabası, annenin duası aktarılmıştır.

Düşmanla adım adıma, nefes nefese, göğüs göğse bir çarpışmayla kazanılabilen Milli Mücadele gösterisinde Türk bayrağı hak ettiği şekilde temsil edilmiştir. Harekatın gerçekleştirilebilmesi adına Akşehir’den itibaren titizlikle ve gizlilikle gerçekleştirilen sevkiyat, orduyu cepheye doğru kaydırma esnasında tayyarelerin misyonu yansıtılmıştır.

Kocatepe sırtlarında “ateş” emriyle başlayan Büyük Taarruz, zafere ilerledikçe Türk Bayrağı dalgalanmasını sürdürmüştür. Beş günlük zaman diliminde Dumlupınar Meydan Muharebesinde düşmanın direnme gücü tamamen bitirilmiş, Başkumandanın “Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!” emriyle, başıboş kalan işgalciler önde Türk Ordusu onları takip eder bir şekilde Adalar Denizi sahillerine erişilmiştir.

9 Eylül’de düşman İzmir’de denize dökülmüş, şanlı Türk Bayrağı önce Hükümet Konağı’na hemen ardından Kadifekale’ye çekilmiş, Türk Milleti hemen hemen aralıksız on yıldan daha fazla cepheden cepheye koşturmak zorunda kaldığı savaş dönemini bütün imkanlarını kullanarak kazanmış, bağımsızlığını bütün dünyaya kabul ettirmiştir. Nereden geldiğini, nereye gideceğini bilen bir milletin yetiştirdiği halaskar liderinin zeybek dansı realitenin kültürel ritüel temsiliyeti olmuş ve hak ettiği alkışı almıştır.

Projeye başlık olarak seçilen Son Söz, Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya annesinden gönderilen dua ve temenni içeren mektubundan ilham alınması ana-evlat bütünlüğü açısından oldukça önem arz etmektedir. Bu anlamda Zübeyde Hanıma etkinlikte genişçe yer verilmesi de anlamlıdır. Asırlardır söylene geldiği gibi “ana, yürekten yanadır”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Turan Akkoyun Arşivi