SAMSUN: "KARADENİZ'İN BAŞKENTİ, ATATÜRK'ÜN ŞEHRİ"
Sanırım Karadeniz’in düz en geniş alana sahip ili Samsun’dur. Bilişim çağında dikkatinizi çekmek isterim, navigasyon nereye nasıl gideceğimizi gösteriyor. Çorum istikametinden gidecek olanlar özellikle Samsun il sınırına girdiğiniz Havza, Kavak ilçelerinde 50 km olan yasal hız sınırına mutlaka uyun. Güzergâhta yaya geçidi var, okul var, lakin trafik lambası, üst geçit yok. Hız sınırına uysanız bile, inanın şahsen ben karşıdan karşıya geçemem. Şehrin içinde özellikle lambasız kavşaklarda dikkatli olun. Orada trafiğin işleyen kendi dili, kuralları var.
Trafiği ve kuralları kısaca anlattıktan sonra sırada şehre giriş yaptıktan sonra, konaklayacağın yere gitmelisin. Öğretmenevi, orduevi istikametine gidecekseniz, aracınızı yol üzeri park edecek yer bulmak çok zor. Yol üzeri etrafa bakmamıza rağmen park ederken görevli, levha, işaret hiçbir şey görmedim. Ben buldum inancıyla, aracımı on beş dakika ara sokağa araçların yanına park ettim, sonrası otoparka çektim. Ertesi gün tesadüf sileceklerin arasında pembe bir tutanak kâğıdı vardı. Ücreti öderken görevli levhayı gösterdi. İl dışından ilk kez gelen kişi asla onu göremez. Kısaca görevli parayı aldı, makbuz yok dedi. Sonuçta ödedim, zoraki makbuzu aldım.
Tabii akşam saati yemek vakti geldi. Sahil kentinde ne yenir, tabii ki balık yenir. Barış Bulvarı’nda ismini vermeyeceğim, alt katı balıkçı üst katı lokanta çok meşhur yeri tavsiye ettiler. Açsınız hizmeti boş verin. İki tane alabalık yanında üç dal roka, utandılar tabii yazacağımı söyledim, özür için kabak tatlısı ikram ettiler. Saatlerce on saat pişirildiğini söylediler. En güzeli ölmüş balığın üstüne kabak tatlısı harikaydı. Mutlaka denemelisiniz. Sonuçta geniş aile yemeğe gitmiş gibi hesap geldi.
Ertesi gün Öğretmen Evi caddesinden sahile doğru yürüdük. Sol tarafta trafiğe kapalı Mecidiye Çarşısı bir nevi Açıkhava Avm gibi giyim, kasap, kuyumcu hepsi var. Gece gezerseniz keyifle işportacılara rastlayabilirsiniz. Gezerken yeşillikleri özellikle taze, fiyatı uygun bamya satan teyzeleri görmeniz mümkün. Aynı yerde Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ilk gelişinde kaldığı “Mantika Palas Otel” “Samsun Gazi Müzesi”ni mutlaka gezmelisiniz. Müze görevlisi bilgisi, rehberliği, nezaketi ile bizi büyüledi. “10. Yıl Nutku”nun aslı, Atatürk’e ait eşyalar, fotoğraflarla birlikte “Bandırma Vapuru”nun bir maketini görebilirsiniz.
Acıktığınızı hissettiğinizde müzeye yakın yerde Kempıl Döner Et Tantuni’de lezzetin yanında huzur içinde yemek yiyebilirsiniz. Bir ön caddeye çıktığınızda Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığı noktaya Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı sayılan Atatürk Parkı'nda yer alan, şehrin simgesi hâline gelen Onur Anıtı sizi karşılayacaktır. Buradan yanınızda suyunuz varsa bir saat sahilden yürüyerek Atatürk ve silah arkadaşlarını Samsun’a getiren Bandırma Vapur ve Milli Mücadele Açık Hava müzesini ziyaret edebilirsiniz. Yürümek sahilin güzelliğini, parkları, sevimli köpekleri görmeniz açısından anlamlı olacaktır. Sahil boyunca “Hayvanat Bahçesi” ki kapalıydı ziyaret edemedik, ziyaret edebilirsiniz. Suni olarak oluşturulan Sevgi Gölü’nün orada kafeteryalarda dinlenebilir, faytonların güzelliğini izleyebilirsiniz. Samsun Spor Tesislerine yaklaşırken nezih yürüyüş parkurlarını kullanabilir, ayaklarınızın altında meşe ağacı meyvesi olan palamutları hissedebilir, sevimli dostları kedileri, köpekleri görebilirsiniz. Samsun’un en güzel hali ve yeri sahil boyu yürüyerek geçirdiğimiz zamanı oldu, inancındayım.
Yürüyüşte damak tadınıza uyarsa cevizli, üzümlü keteye benzer Bafra Nokulu’nun tadına bakabilirsiniz. Akşam yemeği yâda canınız balık çekerse Orduevinin tam karşı sokağında solda leziz, cebinize uygun balık ekmek yiyebileceğiniz yer var. Mısır ekmeği de harika, mutlaka denemelisiniz.
Yoldan geçerken Samsun’da nereyi gezmeli diye sorsanız, size “Atakum a gidin” diyeceklerdir. Şehrin diğer ucunda geniş sahiliyle yaz kış yaşanabilecek bir bölge haline gelmiş, yerleşimi planlı düzenli merkez ilçe Atakum’u görmenizi tavsiye ederim. Samsun plaj turizminin yanı sıra Lâdik’teki Akdağ Kış Sporları ve Kayak Merkezi kış turizmine yönelik faaliyetlerin yapılabildiği yerdir. Baruthane Tepesi olarak adlandırılan Amisos Tepesi, Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi isterseniz gezilebilecek yerlerdir. Yol boyunca giderken billboardlarda farklı spor dallarıyla ilgili bilgi ve görselleri görebilirsiniz.
Atakum ‘da trafik levhaları tam, park sıkıntısı da yok. Karadeniz’e gelmişken denize girmelisiniz. Sahilde ihtiyaca uygun kabin, wc, duş var. Karadeniz sahilinde hiç bu kadar martı gördüğümü de hatırlamıyorum. Sahile denize doğru yürürken yanınıza iki poşet alın. Ne yazık ki her sahilde olduğu gibi kırık şişe, cam parçacıklarına dikkat etmelisiniz. Bu arada size gökyüzünde martılar, kumsalda deniz kabukları eşlik edecek. Siz sevinçle poşetlerden birine çöpleri, diğerine deniz kabuklarını toplamak isteyeceksiniz. Eminim sizde deniz kabuklarını toplarken olumsuzluktan uzak, hayallerinizin arasında çocuksu duygularla neşelendiğinizi hissedeceksiniz.
Dönüş yolunda Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu’nu görmek için güzergâh dışına çıktık. Havza-Vezirköprü rotasıyla yola çıkınca sağ tarafta kanyona gidiş tabelasını göreceksiniz. Doğa ile baş başa, sapa, bol virajlı uçurumlu, yol çalışmasının olduğu yaklaşık 20 km bir yol sizi bekliyor. Mesire yerinde piknik alanı, oturma yerleri var. Oturma yerlerinin birkaçı devrilmiş, tehlike arz ediyordu. Tekne turuna katılmadık. Tekne sizi karşı tarafa geçiriyor, belirli bir yere kadar yöre halkından rehber size eşlik ediyor. Geri kalan kısmı siz kendiniz devam ediyorsunuz. Heyecana gerek yok, çok güvenli gelmedi. Tabii turizme yeni açılan keşfedilen yer olması da etken oldu.
Gezdiğim gördüğüm yerleri olduğu gibi yazmayı seviyorum. Samsun’a 2020 Ekim ayında gittim. Üzülerek belirtmeliyim ki bu yolculukta çok fazla olumsuzluk gördüm. Anlatmaya çalışırken zaman içerisinde gerekli düzenlemelerin yapılacağı, yapıldığı inancındayım.
Sevgi yükünüz, sevgi yolunuz olsun. Sevgiyle kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.