Sıkıntı sistemde mi, uygulayıcılarda mı?
Futbol, savaşın silahsız bir provası olarakta tanımlanmaktadır. Savaşta kullanılan strateji ve taktikler futbolda da kullanılmaktadır. Savaşta komutan neyse futbolda da teknik direktör odur. Komutanın ya da futboldaki komutan teknik direktörün başarısı, çoğunlukla hareket öncesi yaptığı gözlemlerdeki isabetiyle doğru orantılıdır. Futbol bir sistem oyunudur ve bu oyunda sistem, belirlenen hedefler doğrultusunda, teknik kadronun vizyon ve misyonu ile takımı oluşturan oyuncuların yetenek ve niteliklerinin, yeşil sahadaki optimal bileşiminden oluşmaktadır. Modern çağdaş sistemlerin odak merkezi savunma güvenliğinden geçmektedir. Savunma oynamak kabul edilmelidir ki hücum oynamaktan çok daha zordur ve büyük oranda bir futbol zekası gerektirir. Bu açıklamalar ışığında sezon başından beri Aykut hocanın ısrarla takıma oynatmak istediği 4-4-2 çift altılı sisteme geleceğim. Aykut hoca İspanya La Liga Ligi takımlarından Atletico Madrid’in oynadığı sistemle oynamak istiyor. Bu sistemin özü dörtlü savunmada yatmaktadır. 4-4-2nin ruhunu oluşturan alan paylaşımında tüm oyuncuların eşit katkı ve performans sağlamak durumunda kalmaları, takım olmayı da pekiştiren bir durumdur. Saha içinde de kolektif bütünlüğe ulaşmada, takım içi dayanışma ve yardımlaşmanın sağlanmasında tek bir yumruk, tek bir yürek olmada 4-4-2 büyük bir avantaj sağlamaktadır. Sistem gerçekten iyi uygulanırsa süper netice alırsın ama uygulayıcılarda sıkıntı varsa Konyaspor’un şu andaki yaşadığı problemleri yaşamak zorunda kalırsın. Yazımı futbolumuzun duayenlerinden Konyaspor’u tarihinde ilk defa Süper Lig’e çıkaran Özkan Sümer’in sanki Konyaspor takımı için söylenmiş kısa bir süre içinde yapmış olduğu açıklamalarıyla bitiriyorum.
Endüstriyel futbolun 4 tane değeri olduğunu belirten Sümer, ''Bunlar kimlik değeri, kültür değeri, potansiyel ve özgürlük değeri, ülkemizde neler var dediğimiz zaman ne yazık ki hiçbiri mevcut değil. Bir karmaşa, bir kaos içerisinde futbolu yürütmeye çalışıyoruz'' dedi.
Başarının dört temel birleşimi olduğunu vurgulayan Sümer, ''Kendini bileceksin, ihtiyaçlarını bileceksin, ne yapman gerektiğini ve nasıl gerektiğini bileceksin. Futbol dünyasının içinde teknik adam olarak kalkıpta raslantısal bir kısım şeylerle değil sonucu korumak, kendini korumakta bile zorluk çekersin. Bir şey nerede iyidir, neden iyidir? Çoğunlukla karşımıza şu çıkıyor, başkası için iyi olanın bizim içinde iyi olabileceği yanılgısı. Bundan kurtulmadığımız takdirde kendimiz olmamız ve kendi değerlerimiz üretmememiz, kendimizi etkinleştirmemiz yanı sıra bir sonuç üretmemiz kolay olmayacaktır. Futbolcunun uygunluğunu sadece teknik, taktik ve atletik değerlerinde düşünmeyelim. Futbolcunun bulunduğu ligi ve takımı önemsemesi gerekiyor. Görevi içleştirmesi, takımsallaşmayı benimsemesi ve ihtiyaca uygun olması gerekiyor'' açıklamasını yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.