Yeni gazetemizde ilk yazımıza hayırlı olsun dileklerimle başlamak istiyorum.

Mahalli gazetelerin kapandığı bir ortamda habercilik alanında Konya’ya yepyeni bir anlayış, yeni bir soluk getirecek gazetemizin yayın hayatında başarılı olması en büyük temennimiz. Buradan Konyaspor’un son durumunu biraz açıklamalı bir şekilde değinmek istiyorum. Konyaspor’un bulunduğu Süper Lig’de mali harcamalara bakıldığı zaman dünyada en fazla harcama yapılan ilk 5 ligden biri olduğunu görüyoruz. Ancak en fazla gelire sahip ilk 20 lig içinde bile değiliz. Buradan şu sonuç çıkıyor, ya gelirlerinizi artıracaksın, yada giderlerinizi azaltacaksınız. Yani ayağını yorganına göre uzatacaksın.

Türk futbol tarihinin yaşandığı en büyük ekonomik kriziyle maalesef tüm borçlu kulüpler baş edemiyor. Futbol Federasyonunun çıkardığı mali yapılandırmada faiz yüküyle birlikte taksit atlatmaktan başka bir şey değil. O zaman sonuç olarak borçlu kulüpleri çok zorlu günler bekliyor diyebiliriz. Konyaspor açısından ise ilk yarı saha sonuçlarından dolayı beklenen gelir gelmediğinden borçlar katlanıp fazlalaşıyor. Yeni ve sabit kalıcı gelir kaynakları da bulunmadığından Konyaspor’u zor günler bekliyor. Alt yapıda ve tesisleşmede çok başarılı olmuş yönetime, ligde takım başarılı olamıyor diye destek vermemek en büyük yanlış. Bunun sebebi de camia olarak birlik beraberliği sağlayamadığımızdandır. Bütünleşmeyi, birlik beraberliği gerçekleştiren camialar şuan yaşanan sıkıntıları büyük camia olduklarından çabuk atlatırlar. Konyaspor olarak ne yazık ki büyük camia henüz olamamışız.

Maalesef takıma en büyük destek veren taraftarımız bile, Aykutçular, Aykutçu olmayanlar diye ikiye ayrıldı. Maçlarda takıma destek açısından bu görüşler sıkıntı yaratıyor. Eski ve yeni yönetim arasındaki kısır çekişmeler kişisel hesaplaşmaya döndü. Herkesin olayı başka bir tarafa çekmesi Konyaspor’a zarar veriyor. Burada her ne kadar çok eleştiri olsa da işin mutfağını yani sahayı kontrol etmek şartıyla işi ehline bırakma kararını ve iradesini gösteren yönetimi, doğrusunu yaptığı için tebrik ediyorum. Yöneticilerimizde sadece yöneten, destekleyen, sorgulayan olmalı.

Kulübün anahtarının verildiği dünyaya lanse edilen teknik direktörümüz Aykut Kocaman’ın kulüp tarafından bastırılan kitapta eski yönetim hakkındaki görüşleri, başarısızlıkları yönetime fatura edip, başarıyı teknik direktöre bağlayan anlayış değişmeli. Çünkü başarıda, başarısızlıkta baş aktör teknik direktörü seçen, transferleri yapan, teknik heyet ve sporculara çalışma koşullarını sağlayan yönetimlerdir. Başarıda teknik adamı yada bazı sporcuları kahramanlaştırıp, başarısızlıkta yönetimi ileri süren anlayış artık bitmeli. Başarıda başarısızlıkta yönetimlerin eseridir. Aykut hocanın Konyaspor’un şuan ki durumunu anlatan güzel sözlerinden sonra yorum yapmayarak yorumu sizlere bırakıyorum.