KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3624 %0,44
48,5512 %0,70
4.845,64 % 0,36
Ara

Kısır döngüyü kıralım

YAYINLAMA:

Kısır döngü devam ediyor.

Vaka sayıları 6 binlere indi.

Korona unutuldu.

Tedbirler rafa kalktı.

Sonraki adım ne?

Vaka sayılarının artması, ölümlerin yükselmesi, tedbirlerin yeniden gelmesi, esnafın yeniden sıkıntıya girmesi vs.

Hep aynı döngüyü yaşıyoruz. Bir buçuk yıldır bu döngüde herhangi bir değişiklik olmadı. Bu döngüyü değiştirecek faktörün aşı olduğu söyleniyor.

Ancak henüz tedbirleri rafa kaldıracak bir aşılama oranına ulaşamadık. Bu yazı rahat geçirmemizi sağlayacak faktör aşı değil tedbirlere uyulması.

Şöyle bir etrafınıza bakın. İki haftadır kademeli normalleşmedeyiz. Toplumun kaçta kaçı tedbirleri umursuyor? Yüzde 10 desek iyimser bir değerlendirme yapmış oluruz.

Oysa bu işi bitirmek için en etkili yol aşı değil tedbir.

Bu kez o kısır döngüyü kıralım.

Bunu eski yaşamımıza dönmek için yapalım.

Herkes kendisi için yapsın.

Sonuç herkes için iyi olsun...

Aşı konusunda sıkıntı şu. Aşının koruyuculuğu ortalama 6 ay.

Sağlık çalışanlarımız aralık sonunda aşı olmuştu.

Yeniden aşı olmalarının zamanı geldi.

Döngü onlarla başlayacak.

Sırayla üçüncü doz uygulanacak.

Peki ya sonra?

Yeniden aşı yapılması gerekecek mi? Bu üç doz aşı yeterli olacak mı? Bu soruların cevaplarını henüz net olarak bilmiyoruz.

Aşı konusundaki komplo teorilerine mesafeli yaklaşıyorum.

Sebebi ise bu komplo teorisyenlerinin alternatif sunmamaları ve kendilerini doktor yerine koymaları.

Hatta bazıları Sağlık sistemini yönetenlere posta koymaya kalkmaktan da çekinmiyor.

Özetle "Aşı yaptırmayın. Hastalık grip gibi kendiliğinden geçiyor, ölen ölsün kalan sağlar bizimdir" diyorlar.

Bu komplo teorisyenleri, gelsin de bir de yakınlarını kaybedenlere anlatsınlar bunları.

Haklı oldukları noktalar yok mu? Var.

İlaç lobileri durumu fırsata çevirdi mi? Çevirdi.

Korku körükleniyor mu? Evet.

Aşı üzerinden milyar dolarlar kazanılıyor mu? Evet.

Ama bu yüzden aşı olmamalı mı? Hayır.

İşin bir de dini yönünü tartışanlar var.

Bunlar arasında da özetle:  "İlaç ve aşı kullanımı mahzurlu olabilir" diyenler var.

İşi buraya nasıl getirdiklerini anlamak mümkün değil.

Baksan bunu diyenler başka hastalıklar için onlarca ilaç kullanıyordur.

O zaman hiçbir hastalık için ilaç içilmesin.

Hiçbir rahatsızlık için ameliyat olunmasın.

Azcık fotoğrafa yukardan bakmak gerekirse; koronavirüs önlemleri bıktırdı. O kadar bıktırdı ki tartışmalar bile marjinal bir hal aldı.

Her şeyini didik didik ederken saçma sapan yerlere kadar gittik.

Bu tartışmaları bir kenara bırakıp, aklımızı başımıza alıp, tedbirlere odaklanmamız şart.

Yani yine çareyi kendimizde aramalıyız.

Ne dışarıdan gelen aşıya, ne dışarıdan gelecek ilaca muhtaç olmadan.

Dünyada bu illeti yenenlere bakarsanız, bu sonucu aşıyla değil tedbirlerle aldıklarını görürsünüz.

Klasik hastalığımız yine nüksetti.

Detayları tartışırken yine özü unuttuk ve yanlış yerlere çıktık.

Oysa gerek yok.

Saçma sapan konuları tartışacağımıza işimize bakalım.

Kayıplarımızı nasıl telafi edeceğimizi konuşalım.

Tatillerin nasıl telafi edileceğini herkes düşünüyor.

Bu yaz nerede tatil yapacağını planlamayan kimse kaldı mı?

Aynı hassasiyeti çocuklarımızın eğitimdeki kayıplarını nasıl telafi edeceğimiz konusunda da gösterelim.

Zayıflayan aile ve sosyal ilişkilerimizi güçlendirmek için de gösterelim.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *